Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '12

 
Kategori
TV Programları
 

Muhteşem Yüzyıl- 2. Selim: Kıvanç Tatlıtuğ- Survivor Anıl

Muhteşem Yüzyıl- 2. Selim: Kıvanç Tatlıtuğ- Survivor Anıl
 

2. Selim için düşünülen iki yakışıklı!


Biraz dedikodu ile başlamamız gereken bir yazı daha geldi.  Yazıma Kıvanç Tatlıtuğ ile başlamak istiyorum. Kıvanç Tatlıtuğ, kariyer yaşamına Best Model of the Turkey ardından da Best Model of the World seçilerek mankenlik ile başladı. Fiziksel güzelliğini daha kalıcı işlerde sergilemek için de oyunculuğa geçti. İlk oynadığı dizi Gümüş ile oyun gücünün olduğunu izleyenlere kanıtladı. Ardı ardına gelen Menekşe ile Halil,  Amerikalılar Karadeniz’de ile yönetmenlerin kamera önüne geçirdikleri doğru isim olduğunu izleyenlere göstermeye başladı. Oyunculuk kariyerinin zirvesine de Aşk-ı Memnu dizisi ile oturdu. Şimdiler de Kuzey- Güney dizisi ile izleyenlerin karşısında. Dikkat ettiğim kadarı ile Kıvanç Tatlıtuğ artık dizilerin ve sinemanın vazgeçilmez yüzlerinden biri olmaya başladığıdır. Sadece güzel bir yüz, iyi bir fiziğe sahip olduğu için değil aynı zamanda canlandırdığı karakterler için emek harcayarak çalışması başarısını perçinledi. Bazı rol için kilo verdi, bazısı için vücut geliştirip, boks öğrendi. Kuzey-Güney dizisi Muhteşem Yüzyıl yüzünden reytinglerde hep ikinci sırada kaldı.  Bu dizinin ya da Kıvanç Tatlıtuğ’un başarısızlığı değil Muhteşem Yüzyıl’ın başarısındandır. Muhteşem Yüzyıl, dekor, kostüm, oyuncu kadrosunun zenginliği yanı sıra takıların dizaynlarının güzelliği ile de büyük çoğunluğu kadın olan seyirciyi koltuklarına kelepçeledi.

Muhteşem Yüzyıl’ın anladığıma göre de 1540 lı yılları şu anda oynatılmakta. Çünkü Şehzade Mehmet 1543 yılında hayata gözlerini yumdu. Ölüm şekli ekrana bambaşka bir hikaye ile geleceğe benziyor. Ama gerçeğe yakın bir şeyler öğrenmek için Şehzade Mustafa ve Şehzade Mehmet v.s. yazılarımı bir gözden geçirmeyi isteyebilirsiniz. Şimdi nereden çıktı Şehzade Mehmet diyeceksiniz. Hürrem’in şehzadeleri taht sırasına girdi de ondan. Şehzade Mustafa’nın da bildiğim kadarı ile bir on senesi kaldı. Haliyle de Şehzadeler birer birer büyüyerek karşımıza gelecekler. İşte 2. Selim’i kim oynar derken düşünülenler arasında Kıvanç Tatlıtuğ geldi. Sonra kendi kendime gerçek 2. Selim’i düşündüm de 2. Selim evet diğer adı ile Sarı Selim sarışındı da Kıvanç Tatlıtuğ kadar erk sahibi bir görüntü sergilemiyordu. Kıvanç Tatlıtuğ sadece bir düşünce mi? Yoksa görüşmeler sürüyor mu? Daha sonraki günlerde detaylandırılır. Bence Kıvanç Tatlıtuğ 2. Selim için çok gösterişli bir oyuncu. Tabi bu konu daha çok kast seçiminde yer alan kadronun görüşüne bağlı. Oyun gücü olarak bunu da hakkı ile becerir Kıvanç Tatlıtuğ, ama dediğim gibi (bana göre) 2. Selim daha naif görünmeli.

Bu arada ikinci bir isim Survivor da ünlenip adını oyunculuğa yazdırmak isteyen Anıl. Şimdi benim aklımda kalan Anıl yakışıklı, efendi bir çocuk. Ama oyuncu olmak için yeterli mi? Anıl dendiğinde aklıma süratli konuşması daha çok geliyor. Anıl, sanki arkasından atlı kovalar gibi konuşan bir şahıs. Oyuncular ise genelde tane tane konuşup, gerekli sözcüklerin üzerinde gezinen, kelimelerin hakkını, duygusunu hem sesi, hem de mimikleri ile veren kişiler. Anıl’ın bu konuda oldukça çok ders alması gerekiyor(gene bana göre)Oyunculuğunu bilmem ama her yakışıklı oyuncu olabiliyorsa bizim evde de iki tane yakışıklı var, haber vereyim. Diksiyon ve oyunculuk dersleri alması gerekiyor ve 2. Selim dizide ne zaman büyüyecek bilmiyorum ama yetişir mi sizce? Görüntüsü ile daha çok 2. Selim oynayabilecek yumuşak yüz hatlarına sahip. Tabi gene buna kast yöneten kadro karar verecek.

Şimdi gelelim gerçek hayata ve 2. Selim ile tarihi bilgileri vermeye. Hürrem'in Kanuni Sultan Süleyman'dan 3. çocuğu olarak dünyaya gelen ve ne yazık ki 3 yaşında hayatını bir hastalıktan dolayı kaybeden Şehzade Abdullah'dır. Tarih kitaplarında hakkındaki bilgi bu kadarcık, bizlerin hafızasında ne bir girdisi, ne de bir çıktısı vardır. Sanki hiç yokmuş gibi sayılır küçük Abdullah. Var olması için yaşaması ve saray entrikalarına karışması gerekiyormuş demek ki.

Hürrem'im Kanuni'den olma 4. çocuğu Şehzade Selim'dir. 28 Mayıs 1524 yılında dünyaya geldi. 15 Aralık 1574 yılında hayata gözlerini yumdu. Hürrem'in şehzadelerinden birini tahta geçirip, Valide Sultan olma isteği meyvesini vermiş, 2. Selim adı ile tahta oturmuştur küçük Selim. Sarı Selim adı ile de tanınmaktadır. Selim orta boylu, açık alınlı, mavi gözlü, ince kaşlı, sarışın bir padişah olacaktır. Elbette ki Slav genleri 2. Selim'e bu lakabı getirmiştir. Velakin, Hürrem bu zevki tadamadan dünyadan göçüp gitmiştir. Üstüne üsttlük Hürrem'in ezeli düşmanı Mah-ı Devran'a 2. Selim el uzatmış, hatta Şehzade Mustafa'ya türbe bile yaptırmıştır. Mah-ı Devran yazımda konuya değindiğim için tekrarlamadan kısacık geçeyim dedi. Aslında bu yardım biraz halkın gözünde sevilen biri olmak için diye düşünüyorum. Çünkü vicdan hesaplaşması olsa daha neler yapılabilirdi neler?

2. Selim, 11. Osmanlı Padişahı, 90. Halife olarak tarih sayfalarına adını yazdırmıştır. Bu da Hürrem'in iktidar hırsının zafere dönüşen ismi olmuştur. Tahtta 8 yıl kalmıştır. Ama tahta geçmesi de oldukça sorunlu olmuştur ve neredeyse ''Şehzade Katliamı'' niteliğindedir. Tarihe doğum yılı sonrasında bir de ''At Meydanı''ndaki görkemli sünnet düğünü ile geçen Şehzade Selim 16 yaşına kadar saray adabını öğrenmek için sarayda eğitim almıştır.

Kanuni Sultan Süleyman hayattayken neredeyse bütün erkek çocukları taht için annelerinin hırsı ile ( kendi Şehzadelerini Veliaht Şehzade yapmak gayreti içinde) büyük bir savaşa girmişlerdir. 2. Selim tahta geçene kadar da hepsi telef olup gitmişlerdir. Kanuni'nin Şehzadeleri Mustafa, Mahmut, Murad, Mehmed, Abdullah, Cihangir daha Kanuni hayattayken yaşama veda etmişlerdir. Yeri geldikçe bu konularda bilgi paylaşımı yapacağım. Mustafa, Mehmet ve Abdullah ile ilgili bilgileri daha önce paylaşmıştım.

Şehzade Mustafa ve Şehzade Mehmet'in ölümüyle Şehzade Selim ve Şehzade Beyazid arasında taht mücadelesi başladı. Dizide bu konunun altı çizilsin diye de durmadan birbirini alt etmeye çalışan iki karakter olarak karşımıza getirilmektedirler. Bu mücadele baba Kanuni tarafından da bilinmekteydi. Bu bilgiye de Damat Rüstem Paşa sayesinde ulaşmıştı. Damat Rüstem Paşa padişahı gizli gizli Beyazid hakkında doldumaktaydı. 1558 yılında Hürrem Sultan'ın ölümü ile iki kardeş artık açıkça savaşa girmişlerdi. Ben bu durumda Kanuni Sultan Süleyman'ı ''çocukları arasında ayırım yapan baba'' olarak adlandırdım. Tamamen şahşi kanaatımdır.

Amasya Sancak Beyi olarak göreve hazırlanan Şehzade Beyazid, atak ve isyankar biri olarak padişaha tanıtılmıştı.( Sonunda da isyan etti) İsyankar tavrı da, isyan etmesi de Damat Rüstem Paşa'nın ikili oyunları ve kışkırtmaları yüzündendi. Şehzade Selim ise sabırlı ve sağduyulu olarak gösterilmekteydi babasına. Kanuni de Şehzade Selim'i bu yüzden kayırmaktaydı. Olay o boyuta gelmiştir ki 1559 yılında tatlı bir Mayıs günü iki şehzadenin taraftarları, kendi sancak orduları ile birlikte Konya yakınlarında resmen savaşa bile tutuşmuşlardır. Kanuni, Selim'e destek verdi ve haliyle de Şehzade Selim savaşın galibi oldu.

Hatta Şehzade Selim, kardeşi Beyazid'i Hınıs'a kadar kovaladı ve Konya'ya geri döndü. Beyazid'in durumunu kendi yazısı içerisinde sizlerle paylaşacağım. Ama durum gereği Şehzade Beyazid bu yazının içine de karışıyor.

Şehzade Selim artık Kanuni Sultan Süleyman'ın tek varisi olarak rakipsiz olarak kalmıştır. Bu sebepten midir? Bilmiyorum ama 1544- 1558 yıllarında Manisa Sancak Beyliğinde görev yaparken zamanını eğlence ve av partilerinde geçirerek tahta hazırlanıp, çok yorulduğundan da bahsedilir. 1562 yılında Manisa sancağında çok yorulan şehzade, Kütahya Sancağına atandı.

1566 yılında Avusturya Seferine çıkan Kanuni, bu seferin son seferi olduğunu biliyor muydu? Avusturya seferine Şehzade Selim katılmadı. Ne de olsa onu bekleyen zorlu görevler vardı. Kütahya'da sırçalı köşkünde av peşinde koşa dursun, babası Zigetvar Kuşatmasında hayatını kaybetti. Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa'nın belirttiğine göre Kanuni ölümünü asker ve halkından gizlenmesini istemişti.(Belki de isyan korkusudur. Ne dersiniz?)

Şehzade Selim, babasının ölümünü Sokullu Mehmet Paşa'nın yolladığı ve güya Kanuni'nin ''Fetihname''sinden yani mektupla öğrenir. Sözüm ona da babasının vasiyetini yerine getirir, Kanuni'nin ölümü saklanır. Bu mektup sonrası Lalası Hüseyin Paşa, Hocası Attalah, güzel sözleri ile onun meşakkatli hayatındaki sıkıntıları alıp, eğlendiren (muhasip) Celal Bey ve alayını da yanına alıp, tası- tarağı toplayıp İstanbul'a yola çıktı. Üsküdar'a vardığında Kanuni'nin öldüğünü Şehzade, yandaşları ve saray görevlilerinden başka duyan eden yoktu.

Üsküdar'a saltanat kayığını getiren Şehzade tarafı Bostancıbaşı Davut Ağa ilk ''Biat'' ı yaptı. Şehzade saltanat kayığı ile Topkapı'ya geçti. Aynı anda Tersane ve Tophane'den saltanat topları atıldı. Halk Kanuni Sultan Süleyman’ın öldüğünü, Şehzade Selim'in 2. Selim adı ile hanedanlığın tahtının sahibi olduğunu böyle öğrendi. Bir devir kapanmış, bir başka devir böylece başlamış oluyordu.2. Selim Köşk İskelesinden şehir kapısına kadar özel giyimle ve at sırtında bir alayla geçti. Yolun her iki tarafına sıralanmış, yeni hanedanı selamlayan halka paralar saçtı.

Saraya gelen 2. Selim tahta oturdu ve saray ileri gelenleri tarafından biat edildi. Bu ihtişamı sağlayan Devlet hazinesi değildi. Bu harcamaları Mihr-mah Sultan tarafından borç olarak verilen 50.000 altın ile karşılamaktaydılar. Devletin hazinesinin açılması için özel bir tören yapılmalıydı. Nedense bu tören yapılmamış onun yerine Mihr-i mah Sultan'dan borç alınmıştı.

iki gün boyunca sarayının ve tahtının keyfini yapan 2. Selim, babasının cenazesini karşılamak için yola koyulabildi. 30 günlük İstanbul- Belgrad yolunu da 15 günde aldığı bilgisi verilmiştir. Kanuni'nin ölümü ordu Belgrad'a yaklaşırken açıklandı. Ordu üzüntüden perişan olmuştu ve yeni sultan ordusu ile Belgrad'a kucaklaştı. Kanuni'nin cenaze namazı Belgrad'da kılındı ve İstanbul'a yollandı.

2. Selim yeniden cülus töreni(bahşiş) yapılmasını istemedi. Kapıkulu askerleri dağıtılan cülusu az buldu ve yeni padişaha çok kızdılar. 2. Selim, kapıkulu askerlerinin isyanları ile birlikte Aralık ayında İstanbul'a gelebildi.2. Selim Osmanlı tarihine yeni ilkler ekledi. 2. Selim ordusunun başında sefere gitmeyen, devlet işlerine ilgi göstermeyen ilk padişah olarak tarihe adını altın harflerle yazdırdı. Adını taşıdığı dedesi Yavuz Sultan Selim ve babası Kanuni Sultan Süleyman'a yakışmayacak silik bir idare sergiledi. Aynı zamanda 2. Selim'in Damadı olan Damat Sokullu Mehmet Paşa idareyi ele geçirdi.

Babasının bıraktığı Osmanlı topraklarını genişletti genişletmesine de bunu başaran Damat Sokullu Mehmet Paşa'ydı. Osmanlının dillere destan ihtişamı devrin akıllı devlet adamları tarafından yürütülmeye devam etti, Bu sırada 2.Selim'de boş durmadı ve babası gibi o da divan edebiyatına birçok eser bıraktı. Sevdiği Nurbanu Hatun için yazdığı şiirleri en güzel eserleri olarak kabul edilir. Çok ünlü bir beyiti vardır ki Yahya Kemal tarafından ''Selimiye kadar güzel'' olarak tanımlanmıştır.

Biz bülbül-i muhrik-dem-i şekva-yı firakız,

Ateş kesilir geçse saba gülsenimizden.

( Ayrılık şikayetinin yakıcı demlerinin adamlarıyız biz. Sabah rüzgarı ateş kesilir, gülistandan geçse)

Saltanatı 8 yıl sürdü ve 2. selim İstanbul’da ölen ilk padişah olarak tarihe adını bir kez daha yazdırdı. Türbesi Ayasofya'dadır.

Hayatta kendi ilklerinizi yazmanız dileği ile.....

Not:

Firuze Hatun diziden yavaş yavaş toparlanıp gidiyor. Duyduğuma göre Firuze Hatun saraydan kaçarak kurtulacakmış. Tabi bu da bir dedikodu! Daha pek çoğu var da bugünlük bu kadar yeter, biraz da öbür konuların içine kalsın.

 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..