Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

27 Kasım '06

 
Kategori
Dostluk
 

Karanfilli Doğan

Karanfilli Doğan
 

Gece tesadüfen sahilde karşılaştık Karanfilliyle, balıkçılarla pazarlık yapıyordu.

Hiçbir şey demeden, çantamdan fotoğraf makinesini çıkarttım. Gecenin karanlığına flaşın beyazlığı karıştı.

Sarıldık.

“Yaşlanmamışsın be Karanfilli” dedim.

“Yaşlanmam ben” diye cevap verdi...

Tek kösele, yumurta topuk ayakkabıları ayağında, başına kırmızı beyaz puşi bağlı. Kumaş pantolon, beyaz gömlek, eski usul yelek. Yeleğin cebinde köstekli saat ve sürekli yakasına taktığı için adını karanfilliye çıkartan o meşhur çiçek.

Çay bahçesinde oturmak için yer ararken, orta yaşlı kadınların bol olduğu bir masadan karanfilliye el salladılar. Gittik kadınların yanına oturduk ben kendimi tanıttım, onlar kendilerini tanıttılar. Çoğu karanfillinin akrabası, birde komşular var.

—Efe yi sattık Ali(efe karanfillinin atı)

—Nasıl sattın

—Valla sattık, kışın paraya sıkıştık.

—Hayırlısı olsun. Şimdi atın yok mu? Yani.

—Olmaz mı var elbet. Kınalı kar dizisini seyrettin mi sen hiç?

(O dizi yi ismen biliyorum ama hiç izlemedim şimdiye kadar. Bunu karanfilliye anlatmanın anlamı yok.)

—Seyretmem mi? Seyrettim tabi.

—Tamam, orada yakışıklı bir kaymakam vardı hatırladın mı? İşte o kaymakamın atını aldım.

—Deme be ağabey!

—Dedim bile, elim bollaşınca kararttım gözümü, kıydım paraya aldım atı.

Atı aldım almasına ama faytonculuğu bıraktım.

Çok meşakkatli oldu bu işler. Nalbant yok, yemci yok takımcı yok. Tadı kaçtı anlayacağın işlerin bıraktım bende atı görmeye gel ama eve güzel hayvan.

Karanfillinin ayağının dibinde bizim arabacı pıtıği dediğimiz cinsten bir köpek yatıyor. Köpeğe baktığımı görünce “cesur” diyor.

Köpeğin cesurluğu falan kalmamış!

“Benimle yaşıt” diyor.

—Senin yaş kaçtı ağabey?

—Altmış.

—Cesurda mı altmış yaşında?

— Aslına bakarsan on beş yaşında ama köpekler bir yılda dört yaş alırlar.(<ı>yeni bir şey daha öğrendik).

Gecenin ilerleyen saatlerine kadar oturduk karanfilli ile. Hasret giderdik. Bir daha sanırım seneye görüşeceğiz.

Her geçen sene biraz daha yıpranmış, biraz daha çökmüş. Biraz daha neşesiz görüyorum karanfilliyi. Geçen zaman onun kelimelerini, cümlelerini çalıyor. Her geçen sene daha az konuşuyor. Her geçen sene daha az gülüyor. Hayat şartları her geçen sene daha zorlaşıyor demek.

Ayakta kalmak için,

Atımızı satıyoruz.

Arkasından koşumlar gidiyor.

Sevdiğimiz ne varsa, elimizden alınıyor.

‘Hayat’ deyip, gülüp geçiyoruz.

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara