- Kategori
- Güncel
Karanlığa bir mum da siz yakın!

Türkiye 1950 yılında Vatandaşın rol aldığı, siyasi, ekonomik, kültürel, etnik ve yasal eşitlik konularını öne çıkartan demokratik rejimi benimsemiş; çok partili siyasete yeşil ışık yakmıştı.
Önderliğini, Celal Bayar ve Adnan Menderes’in yaptığı siyasi akım, başarıya ulaştığında, tek adam rejimi iflas etti, milli şeflik tarihe karıştı.
Aradan tamı tamına 64 koca yıl geçti. Demokrasi yerleşti, rejim kemale erdi; bundan böyle top atılsa millet iradesi ayakta kalır diye düşünürken, “milli şeflik yerine” gayrı milli şeflik hortladı.
Gözünüz aydın, Türkiye! Gayrı milli bir şefin var!
Rahmetli İnönü dönemini “Milli şeflik, tek parti” iktidarı diye yerden yere vuranlar; 2014’ün tek adamı, milli kelimesine, Türk adına, Atatürk’e kin ve nefretle bakan gayrı milli, ümmetçi bir rejimin kurucu ve sahipleneni...
Bakın yeni rejim için Gazeteci Yazar Can Dündar hangi sıfatları yakıştırmış…
“Başkan’ın” Tek Parti Devri Başladı
Devletin başı.
Hükümetin başı.
Partinin başı,
Ümmetin Başı.
Ekranda Saat başı.”
Ben diyorum ki Can Dündar’ın aklından geçen başka bir şeyin başı daha var! Var da nezaketinden, aile terbiyesi elvermediğinden söyleyip yazmamış.
Açıkça sormak isterim, Türk milletinin sınavı hiç bitmeyecek mi?
64 yıl önce kendi göbeğinizi kendi ellerinizle kesecek, kaderinizi çizecek, demokrasiyi tercih edeceksiniz: sonra sahneye ışık oyunu kahramanı Hacivat çıkacak, tek adam rejimini getirdim diyecek ve de kuzu kuzu oynanan Karagöz-Hacivat kepazeliğini izlemeye mahkûm edileceksiniz.
Bu yoğurt maya tutmaz, bu sütten peynir de olmaz.
Milliyetten Serpil Çevikcan, “Davutoğlu’nun yol haritası, Güneri Cıvaoğlu “yeni başkan/ başbakan”
Sabah Gazetesinden Mahmut Övür “ AK Partide Davutoğlu dönemi başlığı altında makale kaleme almış.
Yalnız onlar mı?
Eli kalem tutan kim varsa, methiyeler düzüyor, olmayan yetenekleri sahneliyor ve oynatıyorlar.
Davutoğlu’nun nasıl bir başbakan olacağına yanıt aranıyormuş…
Be kardeşim, görünen köy kılavuz ister mi?
Davutoğlu Dışişleri Bakanı! Dış politikamıza bak ve nasıl veziriazam olacağını gör. Bakan olduğu dönemi değerlendir, Türkiye’nin başı beladan kurtuldu mu? .
Devletin itibar grafiği neredeydi? Dış politika başarılı diyen ya kördür ya da bakar kör!
Dış politika A. Davutoğlu yönetiminde karga misali burnu hep b..taydı. Bu politika onun eseri değil mi?
Davutoğlu’nun Kişisel donanımı varmış, yeni görevine onu nasıl yansıtacağını merak buyurmuşlar.
Gülelim mi/ ağlayalım mı? Kişisel donanımı olan kişi Dış politikayı çarşafa dolaştırtır, IŞİD’in kepazesi, AB oyuncağı, ABD’ nin şamar oğlanı haline getirir mi?
Biliyorum kullandığım kelimeleri, kurduğum cümleleri çok sert ve acımasız bulduğunuzu. Diplomasi dili çok yumuşak, söyleneni hariciye mektebinde okumayanlar çözemiyor. Kaldı ki ben de diplomat değilim.
Öyleyse düşüncemi eğmeden bükmeden paylaşmalıyım, paylaşmalıyım ki okuyanlar dilimi anlasın ne söylediği kavrasın.
Türkiye buna benzer bir dönemi daha öncede yaşadı. Tarihten ders almadığımız için tarih iki de bir tekerrür ediyor.
Davutoğlu ll. Akbulut vakasıdır. Akbulut yeri geldiğinde sesini yükseltmiş, tavrını koymuştu. Davutoğlu’nun öyle bir şansı yok! O kayıt şartsız emir subayıdır. Asla hayır diyemez. Demez/derse akıbeti bellidir.
Onun için ben diyorum ki Türkiye koşar adım karanlığa yol alıyor.İçinde azıcık vatan millet sevgisi olan bir mum yaksın yolu aydınlatsın.