Karanlığı korkutan aydınlık yüz: Türkan Saylan

Dün kaybettik Prof. Türkan Saylan’ı bu gün ise toprağa verdik binlerce insanla Zincirlikuyu Mezarlığında.

Türkan Saylan’ın ülkemize, ulusumuza, hastalarına, cüzamlılara, okuyamayan kız çocuklarına, verdiği burslara, çağdaş yaşamı desteklemesine; ilerici, Atatürkçü, modern, kalbinin insan sevgisiyle dolu oluşuna değinmeyeceğim.

Kanserle yani ölümle boğuşuyordu mücadeleyle geçen yaşamının son günlerinde bir de iftiralarla.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği genel başkanıydı Prof. Türkan Saylan, çağdaş olan ne varsa onu istiyordu Türkiye için, gericiler rahatsız oldu Atatürkçü ve çağdaş çizgisinden.

Ona komünist dediler, Hıristiyan dediler, Ergenekoncu dediler, ...dediler de dediler.

Kısaca “Kork…!” dediler bizden. Ölümden bile korkmayan bir insana iktidardan, karanlıktan kork dediler.

"Korkmayacağım, şimdi daha da güçlü mücadele edeceğim.” dedi, ama ömrü yetmedi.

Kanser, cesur yüreği hariç bedenini esir almıştı. Gerici basın “Numara yapıyor.” dedi kanallarından.

Penceresinden uzattı kafasını ÇYDD’ye polis baskını yapıldığı gün. Baskılar bizi yıldıramaz, dedi ve yılmadı da.S evenleri evinin önünde toplanıp görevli memurları yuhladığında ise "Onlar da görevini yapıyor." diyerek polise kızılmamsını öğütledi.

Birçok kız çocuğuna Türkan Saylan olmayı, bize de utanmayı öğretti ölüme giderken.

Eski Cumhurbaşkanlarıı Ahmet Necdet Sezer ve Süleyman Demirel, ÇYDD’ye polis baskını yapıldığı zaman ona geçmiş olsun dileklerini sundu, sanatçılar, aydınlar ve halk kucak açtı, vicdan sahibi herkes üzüldü, insanımıza bu kadar hizmet eden birine yapılan bu saygısızlığa.

Yıldırma politikasının başlatıldığı an tüm Türkiye ona ve mirası olacak ÇYDD’ye sahip çıkmaya karar verdi ve sahip de çıktı, bağışlarbir sel gibi arttı.

“Ne şeriat ne darbe, tam bağımsız Türkiye” dedi herkes rahatsız oldu onun bu söyleminden. Cumhuriyetin bütün kazanımlarını yok etmek isteyen gericilerin ütopyası şeriata açıktan açığa karşıydı, bir de ülke elden gidiyor diye darbe yapmaya meraklı ressam(!) cumhurbaşkanlarına.

Her kesimden düşmanı vardı, ama o enerjisini olumsuzluklara değil okuyamayan kız çocuklarına harcadı.

ÇYDD’yi kurdu ve okuyamayan kız çocuklarına burs sağladı, okulu olmayan köylere okul yaptırmak için kolları sıvadı.

Binlerce kız çocuğu onun sayesinde eğitimlerini tamamladı, tamamlamaya da devam edecek. Binlerce Türkan Saylan yetişecek ve hiçbiri korkak olmayacak, onun gibi...

Baskılardan, yıldırma politikalarından ve karanlıktan korkmayacak.

Binlerce Atatürkçü kız çocuğu, ülkemizi meczupların eline bırakmayacak, Türkiye’yi ortaçağın karanlığına teslim etmeyecek.

Söylenecek ve söyleyeceğimiz daha çok söz var, ama bu gün acı söz günü değil; ülkemiz, yüreği insan sevgisi ile dolu bir insanını toprağa verdi gözyaşları içinde.

Onurlu ve örnek bir yaşam bizlere bıraktığın için sana teşekkür ediyoruz Türkan Saylan.

Cesaretin ve iyi yüreğinle kalbimizde bir destan gibi yaşayacaksın, seni asla unutmayacağız.

Hoşça kal…!