Karanlığın sonu; sevmek...

Müzik dinlemeyi çok sevmekle birlikte arabesk pek tarzım değildi. Ancak son bir haftadır minibüste dinlediğim İbrahim Tatlıses şarkısıyla birlikte yaşıyorum… O kadar barış dolu, o kadar güzel sözleri var ki; ruhuma çok iyi geldi ve müzik tercihlerimi gözden geçirmeme sebep oldu.  

İsmi Sevmek olan şarkının sözleri, tüm insanlığa adeta ders niteliğinde. 

“ Hayatın tadı sevmek, Tanrı’ nın adı demek sevmek, kulun muradı demek, Kalbimizde sevgiye aşka yer vermeliyiz. Kucak açıp dostluğa sevip sevilmeliyiz. Sevmek karanlığın sonudur. Neşe huzur doludur. Sevmek Tanrımız’ ın yoludur. 

Bebekliğinden itibaren sevgi ruhuyla yetiştirilen çocuklar, büyüdüğünde de tüm canlıları seven, her konuyu barışçıl yollarla çözmeye çalışan, uzlaşmacı bireyler olurlar. Geneli  bu karakterde olan bireylerden oluşan toplumlarda iç çatışmalar olmadığı gibi, diğer toplumlar, ülkelerle de oluşabilecek tüm sorunlar barışçıl, akılcı yollardan çözülür.

Starwars serisini izleyenler bilirler; güzelim Annakin  Skywalker, sahip olduklarıyla gurura kapılıp, öfke nefret tarafına, meşhur Karanlık Tarafa geçtikten sonra ne hale geldi. Yoda’ nın da dediği gibi “… öfke nefrete; nefret ise acıya yol açar.”

Nefret, sevginin karşıtı bir duygu ve çok yıkıcı bir etkiye sahip. Öyle ki ruhu, kalbi sevgiyle dolu olan bir insan ile ruhu, kalbi nefret, sevgisizlikle dolu insanı dış görünümünden ayırt edilebilirsiniz.  Bulundukları ortama yaydıkları enerji bile  farklıdır. Sevgi, insanı dinç tutar, genç kalmasını sağlar, ruhuna aklına kalbine huzur verir. Bu insanın içindeki huzur, yüzüne ve mimiklerine yansır.  Bu durumu içinin güzelliğinin dışına yansıması olarak da ifade edebiliriz. Tam tersi nefret insanları için de geçerlidir. Onların da kalplerinde taşıdıkları, nefret, kin öfke; sürekli gergin olmalarına, yüzlerinde de gergin çatışmacı, mutsuz ifade taşımalarına neden olur. 

Ama işin iyi tarafı; Sevgi bulaşıcıdır. Siz içinizde sevgiyi yaşar ve en sevgisiz insana bile sürekli sevgiyle ve anlayışla yaklaşırsanız, o insanın bir süre sonra süngüsünün düşeceğini, daha fazla nefret insanı olmaya güç yetiremeyeceğini göreceksiniz. İşte bu mucizevi etkileri nedeniyle sadece ülkemizin değil tüm dünyanın sevgiye ihtiyacı ihtiyacı var. Sürekli göz önünde olan, insanların örnek aldıkları sanatçılar, sporcular vb sevgiyi dünyaya yaymada daha etkili olacaklarından bu noktada sanatçılarımıza, sporcularımıza büyük görev düşüyor. Gerek Türkiye gerek dünyada yapacakları tüm çalışmalarda mutlaka sevgiyi işlemeleri gerek. Röportaj yaptıklarında sevgiyi anlatmaları gerek.

Sakın karanlık tarafa geçmeyin, Sevgiyle kalın…..