Sev ki; dünya değişsin

Hani hiç unutamadığımız, hayata bakışımızı değiştiren anlar vardır ... Önemli bir tanesini paylaşmak istiyorum sizlerle…. Hızla geçen zamana karşı hayatı yakalamaya çalıştığım günlerden birinde sevginin değiştirme gücüne şahit oldum.

 Bindiğim otobüste kucağında bebeği ve dört beş  yaşlarında küçük kızı olan genç bir kadının yanındaydım. Esmer, iri siyah gözlü, güleç ufaklık, şiveli konuşmasıyla bana –seni seviyorum- demeye başladı. Annesi ne tepki vereceğimden çekinmiş olsa gerek başta biraz tedirgindi. Ufaklık birkaç saniyede bir bana sevgisini sesini yükselterek söylemeye devam ediyordu. Doğal olarak bu sevimli, sevgi arsızına ben de sevgimi sözcüklerle ifade etmeye başladım. Kalabalık otobüste önce bir sessizlik oldu. Ardından hoşnutluk ifadesi mırıltılar yükselmeye başladı. İnsanların somurtan yüzü artık gülüyordu. Küçük kız ben inene kadar aralıksız bana gülümseyerek sevdiğini söylemeye devam etti, hatta inerken benimle gelmeye bile kalktı… Yaşadığım mutluluğu, otobüste oluşan olumlu elektriğin verdiği hazzı kelimelerle ifade etmem kolay değil.

Bu olayla Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün “İnsanları mesut edecek yegane vasıta, onları birbirine sevdirerek, karşlılıklı maddi manevi ihtiyaçlarını temine yarayan hareket ve enerjidir. Dünya barışı içinde bütün insanlığın hakiki saadeti, ancak bu yüksek ideali taşıyan yolcularının çoğalması ve başarılı olmasıyla gerçekleşecektir.” sözünü daha iyi kavramış oldum. İnsanların ruhları sevgiyle dolu olduğunda çevresine şefkat, empati, dayanışma, yardımseverlik gözüyle bakacak ve diğer insanların mutlu olması; en az kendisinin mutlu olması kadar önemli olacaktır.

Üstelik sevgi, suya atılan taşın oluşturduğu giderek büyüyen çember gibi paylaştıkça çoğalır, topluma yayılır.  Sevgisiz insanların yaygın olduğu toplumlarda bencillik, zedelenmiş aile bağları, çıkarı için kimseyi önemsememe, cimrilik gibi kötü ahlak özellikleri yaygınlaşır. Buna karşın ülkemizin kurucusu Atatürk’ ün dikkat çektiği gibi insanların birbirini sevdiği yani sevginin hakim olduğu toplumlarda, barış kendiliğinden zemin bulur. Sevgiyle dolu ruhlara sahip insanlar, fedakar, merhametli, tevazulu, şefkatli, sadık, yardımsever olur. Sevgi, toplumlarda dayanışma ruhunun gelişmesini sağlar. Sevgi; anlayış ve saygıyı beraberinde getirir. Herkesin iyi niyetle birbirinin faydasını, mutluluğunu düşündüğü toplumlarda, kimsenin etnik kökeni, dini, kültürel farklılığının önemi olmaz. Dolayısıyla terör örgütleri gelişemez, tutunamaz.

Gelin artık başkalarından beklemek yerine dünyayı birlikte değiştirelim.. Önce kendimizden, çevremizden başlayalım. Dünyanın en güçlü silahı Sevgiyi yaşayalım, çevremize yayalım..  

Sevgi ve Dostlukla kalın,