Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '08

 
Kategori
Öykü
 

Karate Kemal ve Bilo

Karate Kemal ve Bilo
 

Fethi Paşa Korusu'nda yaklaşık bir gündür bir ağaca bağlanmış kömür gibi parlak siyah postu olan beş-altı aylık Rotweiller cinsi köpek kendisine yardım etmek isteyen insanları yanına yaklaştırmıyordu. Kuyruğu cani eller tarafından jiletle kesilmiş, yüzünde ve vücudunun değişik yerlerinde yara ve kesikler ise aslında çok saf bir yavru olan bu köpeğin çok ürkütücü gözükmesine sebep olmuştu. Atılan yemekleri yiyor, bir sopayla ittirilerek uzatılan kaptan suyunu da içiyordu. İş onu ağaçtan çözmeye gelince, işte buna kimse cesaret edemiyordu. Çoluk çocuk ve kendisine eğlence arayan işsiz güçsüz tipler etrafını sarmıştı. Bu kalabalığın çok azı gerçekten ona yardım etmenin bir yolunu arıyordu. Belediye görevlisi onu tüfekle vurup uyuşturup götürmek istese de, mahalleli köpeğin vurulmasına razı olmuyordu.

Bağıran, koşarak köpeğin etrafından geçen çocuklar hayvanın sinirini bozuyordu. Çok yorulmuştu, sesi bile kısılmıştı. Derken yirmili yaşlarda 3 tane serseri tipli çocuk ve yanlarında bir pitbull çıkageldiler. Esas eğlenceyi onlar bulmuş olsa gerektiki hepsi de sırıtıyordu. Pitbull'un tasmasını elinde tutan çocuğun kolları jilet izleri ve söndürülmüş sigara yanıkları ile doluydu. Köpeğin tasmasını çözmek için eğildiği sırada bir el bileğini yakaladı. Kemal gelmişti. Tehditkar değil rica eden bir ifade ile köpeği bırakmamasını söyledi. Kemal'in sesinde yatıştırıcı, karşı konması zor bir hava ve hatta sanki bir tılsım vardı. Köpeğin sahibi karşı koymak istediyse de pitbull Kemal'i görünce yere oturdu. Köpek sinince, sahibide sindi.

Köpeklerin daha doğrusu hayvanların yanına geldiği zaman onların sakinleşmesi, Kemal'den korkmaları ile alaklı bir durum değildi. Kemal, hayvanlarla ilişkilerinde efsunluydu. Küçükken bile, köyde yürürken yanından geçtiği sokak köpekleri havlamayı bırakır ve yere yatarlardı. 10 yaşındayken bir gün köydeki evine iri bir engerek yılanı girmişti. Kemal'in üç aylık kardeşinin yattığı beşiğin içine süzülmüştü. Yılanın baş kısmı beşikte, kuyruğu ise dışarı doğru sarkmıştı. Kemal'in annesi bu görüntü karşısında sinir krizi geçirip bayılmış, babası ise yılanı öldürmek için eline bir sopa almış olmasına rağmen bebeğe zarar vereceği endişesiyle yanına yaklaşamamıştı. Tam bu sırada Kemal odaya girmiş ve sopayı babasının elinden alıp yılanın karşısına oturmuştu. Yılanın sessizce kıvrılarak içeriği girdiği pencereden süzülüp gittiği hikayesi bir efsaneye dönüşünce Kemal'in evliya olduğu yönünde söylentiler çıkmış ve bu ün komşu köylerede yayılınca çocuğu olmayan, hasta, kötürüm ve türlü şifa niyetindeki insanlar Kemal'in ailesinin yaşadığı eve hücum etmişti. Nasıl bir yeteneğe sahip olduğu hakkında bir fikri olmayan, yardım etmek isteyen ama elinden bir şey gelmeyen Kemal erken yaşta yoğun bir bunalıma girmiş ve çareyi sık sık evden kaçıp tabiatta gezmekte ve şartlar el verdiğince orada kalmakta bulmuştu. Böylece evliya Kemal, yavaş yavaş deli Kemal'e dönüşmüştü.

Gelen diğer köpek sebebiyle iyice gerilen siyah rottweiler daha da ürkütücü bir hal almıştı. Kemal sakin adımlarla köpeğe yaklaştı. Köpek, her köpeğin yaptığı şekilde yere yattıysa da hırlamaları devam ediyordu. Kemal köpeğin başını sevince hırlamalarda azaldı. Tam ağaca bağlanmış kısa ipini çözeceği sırada kolları jilet ve yanık izleri ile dolu çocuk pit-bullu serbest bıraktı. Pitbull çömelmiş Kemal'in sırtından atlayıp bağlı köpeğe saldırdı ve onu gırtlağından yakaladı. Rott-weiler yerde teslim olmuş bir şekilde yatarken pit-bull'un sahipleri neşelenmişti.

Kemal sanki bir kanaryaya yemini veriyormuş rahatlığıyla pitt-bullun boğazını yakalayıp sıktı. Canı yanan hayvan viyaklayıp ısırdığı köpeği bıraktı ve tepinip Kemal'in elini yakalamaya çalıştı. Ama Kemal onu öyle usturuplu bir şekilde yakalamıştıki, pit bull sadece tırnakları ile kendisini yakalayan eli ve kolu biraz olsun çizebilmişti. O anda kalabalığı hayrete düşüren bir olay oldu. Kemal, ayağa kalktı ve köpeği yakalayan kolunu yere paralel halde uzattı. Bir kedi yavrusunu ensesinden tutmuş gibi 30 kiloluk vahşi bir köpeği boğazından tutmuş tepinmesini izleyenler bu kadar çelimsiz birisinin masıl olup da böylesine cesur ve güçlü olduğuna şaşırdılar. Hayvan nefessiz kalıp ölmek üzereyken Kemal onu serbest bıraktı. Yere düşen pit-bull koşarak kaçıp gözden uzaklaştı. Kemal kaçan köpeğin sahibinin yanına geldi ve hiç beklenmedik bir anda sol koluyla çocuğun sağ omuz boşluğuna doğru kimsenin tam olarak göremediği hızda çok sert bir yumruk attı. Yumruğu yiyen çocuk acı dolu bir çığlık atarak yere düştü.

“Bunu hemen hastaneye götürün” dedi Kemal çocuğun arkadaşlarına. 5 yıldır ilk defa kalabalık önünde dövüşmüş ve ettiği yemini bozmuş olmanın pişmanlığını taşıyordu. Kalabalıklar bir kere daha abartacak, anlatacak, isminin yayılmasına sebep olacak ve bir kere daha belanın kendisini bulmasına sebep olacaktı. İstanbul’daki ikinci gününde, kaderi aynı filmi tekrar sahneye koyacaktıysa da, artık daha olgunlaşan Kemal bu şehri de terk edip gitmek istemiyordu.

Arkasını dönüp yerde yatan, yorgunluktan ve sinirden harap haldeki rottweiler’ın ipini ağaçtan çözdü. Yarası çok ciddi değildi. Kemal buraya beş dakika daha geç gelse köpek ölmüş olacaktı. Bir köpeğin hayatına karşılık, uğraşacağı bir çok bela olacaktı. Adil bir değiş tokuştu. Neyseki bu yerde yatan köpek türlü belalarla uğraşacak olan Kemal'in en büyük yardımcısı olacaktı. Rottweiler Kemal’in elini yaladı. Kemal ona baktı ve “Bilo” dedi. Bu onun köydeki ilk köpeğinin ismiydi. Bir ömür boyu sürecek bir dostluk başlamıştı.

K.

 
Toplam blog
: 295
: 733
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Bugün ölseniz mesela, ya da hafifletelim biraz hadi, bu giriş çok karamsar oldu. Bugün ortadan kay..