Karaya vuran bir deniz yıldızını denize göndermek

- Cinnet geçiren adam, karısını ve çocuklarını öldürdükten sonra intihar etti.
- Çocuğunu kızgın demirle dağlayan baba "çok yaramazlık yapıyordu" dedi.
- Kendisine yol vermeyen arabanın şöförünü şişledi.
- Kirasını vermeyen kiracısını öldürdü.
- Tuttuğu futbol takımını eleştiren komşusunu bıçakladı.

Yukarıdakiler haber kanallarında duymaya alıştığımız haberlerin bir kaçı, maalesef bu örnekler son yıllarda çığ gibi büyüyerek artıyor. Tabii ki bu olaylar başka ülkelerde de oluyor, fakat bazı olaylar gelişmiş ülkelerde meydana gelen olaylara göre biraz daha farklılaşıyor gibi. Örneğin Londra'da eli yüzü kan içinde bir adamın "Hepsini öldürdüm" deyip soğukkanlı bir şekilde bütün aile bireylerini öldürmüş olmanın rahatlığı içinde gazetecilere poz verme görüntüsü çok fazla olmuyordur diye düşünüyorum. Veya küçücük bir bebek çok fazla ağlıyor diye vücudu dağlanıp yerlere atılmıyordur veya oluyorsa örnekleri azdır.

Çok yağış alan, eğimli bir arazide killi toprakta varsa bu toprak zamanla suyla doygun hale gelip yamaç boyunca kayar. Bu olaya Heyelan denir. Eğer bu koşullar mevcutsa bir kaç şey tetikleyip bu olayın meydana gelmesini sağlar. Yani böyle bir bölgede yaşayan insanlar "Evet bu sorun var ama belki toprak kaymayabilir" rahatlığı içinde gece mışıl mışıl uyuyamazlar. Çünkü bir gün toprak altında kalma ihtimalleri her zaman vardır. Bizim gibi feodal bağlarla birbirine çok bağlı olan toplumlarda çevremizde bulunan akrabalarımız, komşularımız, iş arkadaşlarımız bizim için bir çok şeyden önce gelirler ki bunun büyük bölümü bazı olumlu durumlarda yaratmaktadır. Fakat onların eksik, yanlış yanlarını görmezden gelmek, idare etmek gibi çok olumsuz sonuçlara yol açabilecek himayeci yaklaşımlarımız daha sonra çok daha kötü sonuçlar yaratabilmektedir. Örneğin eşini öldüresiye döven bir adamı, yaptığı küçük bir hata yüzünden yanında çalışan çocuk yaşdaki bir elemanın kolunu kıran iş sahibini, düğünlerde havaya ateş açıp ne denli yürekli olduğunu ispatlamaya çalışan bir düğün konuğunu, bir futbol takımı taraftarı olmayı bir yana bırakıp stad ortamını eski roma arenası gibi gören sözde taraftarı, bir hayvanı öldüren, acı çektiren kişileri çevreleri normal görmeye devam ederse daha yukarıda verdiğim örnekler artarak devam edecektir. Yani bu gün çarşamba ise yarın kesinlikle perşembe olacaktır.

Unutmamamız gereken en önemli şey ruh sağlığı bozulmuş kişileri çevre olarak onların normal dışı hareketlerini görmezden gelerek onlara iyilik yapmış olmayız. Onlara yapabileceğimiz en büyük iyilik tedavilerinde yardımcı olmaktır. Böylece olabilecek yeni kubanları belki kurtarmış oluruz diye düşünüyorum.