Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '07

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Karmaşık

Karmaşık
 

Bir bankonun ardından onlarca sorular, ilaçlar, karneler, hastalar, refakatçiler, bir güvenlik sesi, bir refakatçi isyanı…

Başımı çevirdim büyük bir hızla…. Saat 09.40… Bu saat güne günden bile önce başlamış biri için günün yarı olduğunun ifadesidir. Ve günlerden Çarşamba. Bugün yine karışık burası. Yoksa dün daha mı karışıktı? Sahi asıl karışıklık yarın değil mi? Bir başka kişi daha var mıdır acaba benim gibi iş günlerini bu kelimeye hâkim eden. Karışık, çok karışık, çok çok karışık… Bu kelime önce günlerimin adı sonra da günlerce süren ruh halimin adı oluyor.

Ufacık bir ara deyip attım kendimi Kliniğin balkonuna… Sadece sükûnet dedim kafamda devam eden gürültüye. Gözlerimi kapadım hala devam eden sorular, havada reçeteler, kullanım tarifini bekleyen ilaçlar, tedavisi biten hastalar…Düşünce iflası yaşıyorum…Refleks halinde açtım gözlerimi gökyüzüne, suratımı rüzgârlara tokatlattım, derin derin nefesler çektim en mavisinden, tükenen içime….

‘Yeteeeeerrr’ diye bağırdığımda sesimi duyamamıştım. Ruhumu, beynimi tırmalayan tüm bu gürültü kendi sesimi bile bastırabiliyordu. Bu bir odaklanma değil, şiddetle yaşanan bir gerçekti.

Ağırlaşmış başım vücudumu seslerin geldiği yere doğru çekmişti… Sokakta her günkü olağan bir trafik ve korna sesleri, iki şoförün arabalarını içinde bir birleriyle ağız kavgaları, her mağazadan ayrı çıkan ama birbirleriyle birleşen yüksek sesli karman çorman bir müzik, kocaman bir afiş arkasına gizlenen inşaatın gürültüsü ve önünde nezaket göstergesi ‘çevreye verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz’ ve sonuncusu içerden gelen bir güvenliğin gürültüyü yırtamayan cılız sesi…

Ağrıları durduracakmış gibi iki elim başıma dayalı içeriye giriyorum, bu sesler ruhumu tırmalıyor, nefesimi daraltıyor, enerjim tükeniyor, sağlıklı düşünmemi engelliyor, çalışma isteğimi hızla azaltıyordu.

Herkes işine devam ediyor, hastalar uyumaya çalışıyor, refakatçiler sorularını soruyor, sağlık hizmeti engelsiz devam ediyordu.

Ben mi bir tek karışığım? Gürültü içimde gibi, beynime sık dokunmuş bir ağ atılmış ve kafamda kendine beni zehirleyecek, beni usandıracak koca bir yer bulmuş gibiydi. Ama bu bir odaklanma değil şiddetle yaşanan bir gerçekti.

 
Toplam blog
: 26
: 906
Kayıt tarihi
: 31.01.07
 
 

Hayata yayılarak yaşamayı düşlerken, zamana sıkıştığımı fark ettim, tek sebebini çalışma şartları..