- Kategori
- Gündelik Yaşam
Karsız kışın arsız kuştan farkı yoktur.

photo by: Deniz S.
Not: Mart da bitiyor. İlkbahar geldi. Hoş geldi. Güneş açtı. Çiçekler açmak için can atıyor. Kuşlar cikcikliyor. Kediler miyavlıyor. Temizlik zamanı. Doğanın kanunu her kışın ardından gelir ilkbahar. Tıpkı her yaz sonu geldiği gibi sonbahar. Bu hep böyle. Olması gerektiği gibi. Ya olmasaydı?
Kışın en güzel yanı hep sıcak olmaktır. Bu da ne demek şimdi diyeceksiniz. Ama öyle. Sıcak salep, sıcak çikolata ve sıcak türk kahvesi. Suffle'de cabası... Evler sıcak, taşıtlar sıcak, kazaklar sıcak... Sokaklardan kaçarcasına hızlı koşuyoruz kış ayları sıcağa kavuşabilmek için her an. Yazın şikayet ettiğimiz güneşe dua ediyoruz n'olur bugun biraz daha aydınlık ol diye. İçimizdeki ikiyüzlülüğün dışavurumunu yaşıyoruz. Üstelik yüzümüz kızarmadan ihanetimiz güneşe. Yazlık sitemlerimizi kıştan biriktiriyoruz. Bozdur bozdur harca. Fakat kışın kar yağmayınca ne bahara hasretimiz kalıyor ne de yaza. Böyle durumlarda da gökyüzü iyicene kızışıyor. Yağsam mı, sallansam mı, patlasam mı, çatlasam mı, tozu dumana mı katsam, güneşi mi saklasam, bulutlu mu bıraksam, depresyon mu yaratsam diye tek tek oynuyor zeus sıkıldıkça. Üstüne kışın olmazsa olmazı, anlamı, beyazların kralı kar da yağmayınca mart ayını bekleyen kediler gibi oluyor gökyüzü. Çatılarda gece yarılarına kadar cıyaklayan arsız kuşlarda cabası. "Mart kapıdan baktırır. Kazma kürek yaktırır." dememiş ninelerimiz boşuna. Nihayet Kar geldi. EE başka ne demiş atalarımız. "Geç olsun da güç olmasın". Oh be neydi öle sürekli gri. Beyazladık lapa lapa neyse ki. Özlemişim. Bugün karın altında sıcak kahvemi içtim. Havada rahatladı. Gönlümde... Her mevsim mevsiminde güzel yaşandıkça özel. Kar ise kışın güzel. Deniz mevsiminin yaz olması, çiçek mevsimin ilkbaharı seçmesi, kuru yaprakları romantik sonbaharda toplamamız gibi... Şanslıyım. Şanslıyım ki yılı 4'ü bir arada yaşıyorum. Arada tadımlıkta olsa karın yağması güzel. Kışın en güzel yanı hep sıcak olmaktır. Sağlığımız aklımıza gelir, hastalanp tekrar tekrar ayaklanırız. Sıcak battaniye altında film izlemesi gibisi yoktur. Daracık mekanların kıymeti bilindiği andır. Evsizlerin hatırlandığı, evlerin onarıldığı zamandır. Zıtlıkların yararı vardır. Zararından öte. Bizi bize hatırlatır.
dENiz. 9 Mart 2011 Çarşamba, 21:39