Kartalın kanadı kırık

UEFA Avrupa Ligi'ndeki tek temsilcimiz Beşiktaş Ukrayna deplasmanında son dakikada yediği golle Dinamo Kiev'e mağlup olmaktan kurtulamadı. Beşiktaş aldığı yenilgiyle 2. sırayı da rakibine kaptırdı. Ligde bir türlü istenen sonuçlar alınmazken, Avrupa arenasında da 3 maçta alınan 2 mağlubiyet gelecek adına ciddi endişeler doğuruyor.

Temsilcimizde sakatlıkları nedeniyle Rüştü, İbrahim Toraman ve Almeida forma şansı bulamadı. Kalede Cenk, defansın sağında da Hilbert oynarken Almeida'nın yokluğunda Edu forma şansı buldu. Ernst sonunda formasına kavuştu; fakat yedek kulubesinde bekleyen isim Fernandez mi olmalıydı ? Carvalhal 3 oyuncu değişikliği hakkını kullanmadı. Bu ya yedekte bekleyen oyuncuların kalite eksikliğini gösterir yada teknik direktörün oynanan oyundan memnun olduğunu. Ancak Beşiktaş çok pasif kaldı. Musatafa Pektemek niçin santrafor olarak düşünülmüyor ? 2 gurbetçinin adı neden UEFA'ya verilen listede yok ? Orta sahada çok alternatifli bir kadro kurulurken, defansın sağında/solunda ve forvette yaşanan sıkıntılar yanlış transfer politikasının bir sonucu değil midir ? Yıldızlarla dolu bir takımı Carlos Carvalhal'a emanet etmek ne kadar doğrudur ?

Daha akıllarda bir çok soru var. Özellikle Portekizli oyuncularla diğerleri arasında gruplaşma olduğu iddiaları, Musatafa Denizli'nin takımın başına geçeceği dedikoduları, üst üste alınan kötü sonuçlar ve halen devam eden şike soruşturması nedeniyle zor günler geçiren siyah beyazlılar alacakları bir galibiyetle bir anda herşeyi değiştirebilirdi.

Dinamo Kiev geçen senenye göre oldukça güç kaybetmiş. İlk 2 maçta berabere kalmaları belki de bizi biraz yanılttı. Özellikle Maccabi'ye karşı puan kaybetmeleri beklenen bir gelişme değildi. Alınacak bir puan yeterli olabilirdi. Ancak maça etkili başladılar. Özellikle Yarmolenko ve Milevski, Shevchenko gibi oyuncularıyla tehlikeli olmaya çalıştılar. Genelde İsmail'in olduğu sol kanattan geldiler ve karşı karşıya pozisyonda önce Gusiev kaçırdı ardından Yarmolenko direğe takıldı.

Beşiktaş ise sadece direndi, savaştı. Ama bir türlü hücumu düşünmedi. Edu ilerde çok yalnız kaldı. Yine Querasma da elinden geleni yaptı ama ona eşlik eden olmadı. İkinci yarıda rakip oyundan düştü. Burada Edu'nun yanında Holosko/Mustafa alınabilirdi. Forvetler ikilenince hem gol şansı yükselecek hem de Kiev elini kolunu sallaya sallaya ceza sahamızın önüne kadar gelemeyecekti. Ancak çıkan isim Edu oldu. Holosko hızıyla tehlikeler yaratabilirdi ama takım halinde iyi defans yapan Dinamo Kiev buna izin vermedi.

Dakikalar ilerledikçe tempo düştü. Geçen sene 2 maçta 8 gol atan Dinamo Kiev yoktu. Ancak defansta çok iyiler ve zaten pozisyon bulmakta, bulduklarını değerlendirmekte sıkıntılı olan Beşiktaş'ın rövanşta da işi zor olacak. Veli son umut olarak oyuna girdi ama o da çare olamadı.

Ve dakikalar 90+4 ü gösterirken yıllardır süren duran top hastalığımız yeniden kendini gösterdi. Ertem Şener maçın berabere bittiğini, 1 puanın kötü olmadığını söylerken sahneye Garmash çıktı.

Stoke 3-0'lık galibiyetiyle 7 puanla liderliğe oturdu. Dinamo Kiev 5 puanla 2. Beşiktaş ise 3 puanla 3. sırada yer alıyor. Kartalın son şansı İnönü'de Kiev'i mağlup etmek. Aksi takdirde işler çok daha zorlaşacak ve belki de Avrupa defteri erkenden kapanacak.