Kartallar yüksekten nasıl uçar? 3

İnönü macerası artık gerçekten geri dönülmez bir noktaya doğru hepimizi sürüklüyordu. Güzide insan Talip Bölükbaşı’nın öncülüğünde düzenlenen Milliyet Blog buluşması planörler hangarlardan çıkarılırken ve motorlu yelken kanat pistte görünürken her şey için artık çok geçti…

İzmir’de şu son moda camla kaplı balkonundan dışarıya bile bakamayan İlyas Bayram her ne hikmetse en önde. Planör listesi yapılıyor en önde, motorlu yelken kanat sırası yine o. Sevgili blog okuyucuları bakmayın adımızın a-siyazar olduğuna bize artık kaçacak yer kalmadı. Başına Erciyes’ten önce mevsimin ilk karı yağmış İlyas bey uçarsa asi kralını yapar diyerek hepsine yazıldım. Mehmet Eren ve Ahmet Aydın yedikleri “efsane” yüzünden uçma olasılıkları kalmadığından traktör ile idare ettiler.

Bakmayın öyle Neşe Evrim’in “Kartallar Yüksekten Uçar” adlı İnönü izlenimleri yazdığına. Zaten kendi yazılarımın adını bu işin nasıl olduğunu kamuoyuna açıklamak için “Kartallar Yüksekten Nasıl Uçar 1, 2, 3” olarak seçmemin bu garip durumdan sizleri haberdar etmek için olduğunu hemen anlamışsınızdır. Şimdi gelelim gerçeklere; Neşe hanım’ın rötüşlu fotoğraflarına aldanıp uçtuğu savına inanıyorsanız yaşayacağınız hayal kırıklığına hazır olun. Gerçi asi hariç herkes “Neşe Evrim “ uçtu diyeceklerdir ama sakın inanmayın. Ve eminim siz gerçeklerin sadece size sunulduğu kadar olmadığını kavrayacak zeka ve yeteneğe sahipsiniz. Nereden çıkarıyorum şimdi bunları demeden önce kendi yazdığı yazıya yapılan yorumlardaki itiraflarına bir bakın isterseniz. Kendini kızından bile küçük gösterecek yetenekte birinin tabi uçtuğuna inanabilirsiniz ama bu benim yazdığım gerçekleri değiştirmez. Şükür ablamız öyle incecik ki Planör’e sığdırmak için tüm MB ekibi seferber olduk. Bir şekilde başardık ama iş uçma kısmına gelince Neşe ablamız bir çığlık atıverdi, zavallı pilotumuz daha havalanmadan çeki halatını ayırıverdi planörden. Eğer uçmak zemini çim olan pistte sahanın yarısına kadar sürüklenmekse bende Neşe uçtu diye yemin etsem başım ağrımaz. Görüyorsunuz sevgili okuyucular içinizde övünmek gibi olmasın ama asi kardeşiniz olmasa gözlerinize, aklınıza perde çekip (Biraz siyasetçiliği de var anlaşılan) yaşını kızından küçük göstermesi yetmiyor gibi sizi birde planörsüz bile uçtuğuna inandıracak. Film çekimi yapılıyor sanki.

Zaten memleket bu siyaset esnafından çok çekti. Bizi uyutmaya kalkıyor sanki ilizyonist. Birde bu yetmezmiş gibi bizim editör arkadaşları öyle bir oyuna getirmiş ki sormayın gitsin. Şimdi bizimki bir nevi noter diye geçiniyor piyasada bildiğiniz (Diploması bile araştırsak vukuatlıdır ama neyse.) gibi.

Bir akşam editör arkadaşlardan hatıra diye boş kağıt imzalatıp almaz mı. Yukarısını kafasına göre doldurmuş.Ha bire yazısı dönüp duruyor. Sanki başka yazar yok .Editörler çaresiz. Bunları niye mi yazıyorum. Herkes gerçekleri öğrensin , ona göre tedbirini alsın. Merak etmeyin blog alemini bir şekilde kurtarmaya az kaldı. Eğer kazara Bolu’da bir organizasyon yapma gafletine düşerse bu sorun hepten hallolacak.Malum ormanda ayu çıkabilir!

Benim motorlu yelken kanat maceram mı? Eh tam unutturmaya çalışıyordum nereden gelir aklınıza böyle şeyler. Bekleyin kardeşim, ben gittim, gördüm, geldim diyecek kadar yazacak yeteneğim yok. Üf nereden bulaştım şu blog işine.Yazmak zorundayım değil mi. Önce şu msn’yi kapatayım. Yeni bir mail geldi “Blogu yayınlarsan fena olur “ diyor bizim Neşe Evrim. Kendimi riske atıp yayınlıyorum arkadaş, yoksa bizim asilik Bush ile görüşme ve icazet işine dönecek . ..

Devam edecek…

Okuyucuya not: Orman yangınlarında kullanılmak üzere alınacak olan uçaklara destek olmak için tüm operatörlerden YANGIN yazıp 3919’a mesaj göndererek katkıda bulunabilirsiniz.

Devam: http://www.thk.org.tr/2005/anasayfa.htm
(THK) Türk Hava Kurumu ile ilgili tüm sorularınıza yanıt bulabilirsiniz.Kurban derilerinizi makbuz karşılığında mutlaka THK’ya vermelisiniz. Cumhuriyeti kuran felsefenin yaşaması, yaşatılması hepimizin yurttaşlık ödevidir, görevidir.