- Kategori
- Blog
Rüzgarla Dans Ettim

Hayatımın en güzel anılarından birini daha yaşadım geçtiğimiz hafta sonu İnönü'de. saat 08'de sevgili Pirmete ile güvenli, dikkatli ve kurallara uyan kaptanımızla başlayan yolculuğumuza , Çayyolu taraflarından A-siyazar'ı da alarak devam ettik. Öğleye doğru ulaştık İnönü'ye. Nizamiyeye girer girmez Türk Hava Kurumunun büyülü atmosferi sarıyor sizi. Bizden önce gelen arkadaşların yanına gittik, yaka kartlarımız hazırdı, taktık, kayıtlarımız yapıldı ve odalarımıza yerleştik.
Uçuş hakkında kısa bilgiler almak üzere meydana, Sn. Bahattin Adıgüzel bey'in yanına gittik. Planör, Microlight ve Yamaç Paraşütüyle uçmak isteyenler kayıt yaptırdılar ( herşey askeri bir disiplin içinde, saatli planlanmış, düzen mutteşem). Benim yakışıklı, canım oğlum yaşı tutmadığı için, bazı arkadaşlarımızda (Mehmet Eren ve Ahmet Aydın gibi) kiloları tutmadığı için ne yazıkki kayıt yaptıramadılar! Ama çok azimliler, eminim ideal kilolarına ulaşıp bir gün mutlaka uçacaklardır:))
Adı gibi efsane olsn sevgili Talip Bey'in kendi elleriyle hazırladığı EFSANE pilavını yemek üzere yemekhaneye yerleştik. "Tanrımıza Hamdolsun, Milletimiz Varolsun, Afiyet olsun..." duamızın ardından kocaman tabaklardaki, dağ gibi efsanelerimizi yanında turşu ve ayranla birlikte afiyetle yedik. Gerçekten nefisti, Talip bey tekrar elinize sağlık.
Kuleden rüzgarın yön durumuyla ilgili verilen bilginin ardından uçma zamanı gelmişti...İnanılmaz heyecanlıydım, ilk defa uçacaktım. Microlight ile ilk uçan ben oldum. Pilot Öğretmenimin yardımıyla hazırlanmaya başladım,heyecan dorukta...Kocaman bir tulum giydirdiler bana, kulaklıklarım, mikrofonum takıldı, kaskımda takıldı Microlight'a yerleştim, emniyet kemerim takıldı...veeee işte uçmaya hazırım...... uçma zamanı...o an, yerden kesildiğimiz an...inanılmaz...muhteşem...uçuyoruuuuuuum...evet evet havalardayım işte..uçuyoruuuum. adeta rüzgarla dans ediyorum...gökyüzündeyim....ne güzelmiş uçmak. Dakikalarca uçtuk...İnişe geçtiğimizde bendeki heyecan geçmemişti, çünkü sırada bir başka heyecan Planör le uçmak vardı.
Planör için sıramızı bekliyor, bir yandan da arkadaşlarımızla sohbetler ediyorduk. Sohbetlerimize THK'nun sımsıcacık çayları ile birlikte, sevgili Sabiha Rana hanım'ın ikramı çiftekavrulmuş lokumları, Sevgili Süleyman Bey'in ikramı Afyon lokumları da ayrı bir tat katıyordu. Herkeste aynı heyecan, aynı sevinçle sıramızın gelmesini bekliyorduk.
Planör için hazırlıklardayım işte...Yine çok heyecanlıyım...paraşütlü yelek giydim (o sırada pilot öğretmenim beni bilgilendirmiş tehlike anında paraşütün nasıl açılacağı hakkında ama ben heyecandan duymamışım! akşam oğlum anlatıyor bana "anne anlattı ya pilot ağbi sana nasıl açılacağnı"!, Allahtan herhangi bir tehlike olmadı yoksa paaaat diye düşerdim yere herhalde) Planör'e yerleştik, emniyet kemerlerimiz takıldı, kapağı kapattılar, hazırız... vinç bizi çekmeye başladı, biz havalandık, vinç çektikçe havalandık veeeee işte yine uçuyorum...havalardayımmmm, uçuyoruuuuum...
Uçuşlardan sonra THK Halkla İlişkiler ve Basın Yayın Müdürümüz Sn. Bahattin Adıgüzel Bey'in sunacağı Brifingi dinlemek üzeresalona geçtik. Şehitlerimiz anısına 1 dakikalık saygı duruşundan sonra, uçaklar hakkında, THK'nun dünü bugünü ve yarını hakkında, ilk uçuşlar hakkında, Dünya'da ve Türkiye'de havacılık gibi pek çok konuda bilgi sahibi olduk.
Mangal partisi için havuzbaşındayız...Gündüz bizi uçuran sevgili Pilot Öğretmenlerimiz akşam da bütün samimiyetleri, güleryüzleriyle ve beceriklilikleriyle bizleri doyurabilmek için mangal başındaydılar. Gurmemiz Mehmet Eren ve benim bal kuzum Efe'de pilotlarımıza yardım ettiler ve muhteşem gece başladı...Şarkılar, türküler, sohbetler, fıkralar, kahkahalar eşliğinde gecemiz sürdüüüü gitti. Saatler 24'ü geçtiğinde kahvaltıda görüşmek üzere vedalaşıp, günün verdiği tatlı yorgunlukla odalarımıza çekildik.
Aynı titizlikle bizim için hazırlanmış kahvaltının ardından, gece aramıza katılan ve uçamayan arkadaşlarımız için yine İnönü Meydanında toplandık. Uçan arkadaşları beklerken biz de yine sıcacık çaylar eşliğinde sohbetler daldık...
Eşyalarımıza arabalara yerleştirdik, pilotlarımızla ve Müdürlerimizle teşekkürlerimizi sunup, vedalaşıp, İnönü Savaşları Karargah Müzesini gezmek üzere İnönü'ye gittik. İsmet Paşa'nın dinlenme odası, çalışma odası, silahları, özel eşyaları her şey orjinal haliyle çok özel korunmuş, çok etkileyici. Zaten İnönü'ye girdiğiniz anda buram buram tarih kokularıyla karşılıyor ilçe sizi. Meydandaki C tepesi, dümdüz bir ova...tarih kokuyor..
Müzenin önünde çektirilen toplu fotoğrafların ardından, herkesle teker teker tekrar görüşmek üzere vedalaşıp, Uçmanın verdiği heyecanla, bir buçuk günü orada o tarih kokan yerde, İnönü'de geçirmenin verdiği mutlulukla, Uçuş öğretmenlerimizden aldığımız SERTİFİKA larımızla, ayrılığın verdiği hüzünle dönüşlere geçtik.
Eymir'den tanıdığım arkadaşlarımı yeniden görmek, özlem gidermek, yeni arkadaşları tanımak, konuşmak, orada olmak çok keyifliydi. İyiki geldiniz, iyiki oradaydım, iyiki MB.dayım.
Sevgili Pirmete; ulaşımda gösterdiğin kolaylık, rahatlık, verdiğin güven, zevkli yolculuk ve her şeyden önemlisi dostluğun için,
Sevgili Talip bey; bize bu unutamayacağımız hafta sonunu yaşattığınız için, bu imkanları, bu güzellikleri sunduğunuz için, herşeyiyle muhteşem organizasyon için, ve efsane için,
Sevgili Türk Hava Kurumu çalışanları, Pilotlarımız, Okul Müdürlerimiz; güleryüzünüz için, samimiyetiniz için, misavirperverliğiniz için, iş disipilniniz için, harika ekip dayanışmanız için, gönlümüzü fethettiğiniz için,
Sevgili blog arkadaşlarım (tek tek adlarını yazmayacağım, unuttuğum olmasın diye) " Milletin Makus Talihinin Yenildiği " bu kutlu topraklarda, tarih kokan yerde, İnönü'de bulundukları için, güzel sohbetleri için, yüreklerinin güzellikleri için çok çooooook teşekkür ediyorum.
Not : Türk Hava Kurumumuzun çok acil Yangın söndürme uçaklarına ihtiyacı var. Bağışlarınızı "yangın" yazıp tüm operatörlerden 3919'a gönderdiğiniz takdirle sadece 6 YTL ile siz de THK Yangın Söndürme Uçağı alım kampanyasına katkıda bulunmuş olacaksınız. Ayrıca tüm bankalardaki hesap numarası da 1925. Bilgilerinize sunulur.
Her şey gönlünüzce olsun, Sevgiyle kalın.
Uçuş hakkında kısa bilgiler almak üzere meydana, Sn. Bahattin Adıgüzel bey'in yanına gittik. Planör, Microlight ve Yamaç Paraşütüyle uçmak isteyenler kayıt yaptırdılar ( herşey askeri bir disiplin içinde, saatli planlanmış, düzen mutteşem). Benim yakışıklı, canım oğlum yaşı tutmadığı için, bazı arkadaşlarımızda (Mehmet Eren ve Ahmet Aydın gibi) kiloları tutmadığı için ne yazıkki kayıt yaptıramadılar! Ama çok azimliler, eminim ideal kilolarına ulaşıp bir gün mutlaka uçacaklardır:))
Adı gibi efsane olsn sevgili Talip Bey'in kendi elleriyle hazırladığı EFSANE pilavını yemek üzere yemekhaneye yerleştik. "Tanrımıza Hamdolsun, Milletimiz Varolsun, Afiyet olsun..." duamızın ardından kocaman tabaklardaki, dağ gibi efsanelerimizi yanında turşu ve ayranla birlikte afiyetle yedik. Gerçekten nefisti, Talip bey tekrar elinize sağlık.
Kuleden rüzgarın yön durumuyla ilgili verilen bilginin ardından uçma zamanı gelmişti...İnanılmaz heyecanlıydım, ilk defa uçacaktım. Microlight ile ilk uçan ben oldum. Pilot Öğretmenimin yardımıyla hazırlanmaya başladım,heyecan dorukta...Kocaman bir tulum giydirdiler bana, kulaklıklarım, mikrofonum takıldı, kaskımda takıldı Microlight'a yerleştim, emniyet kemerim takıldı...veeee işte uçmaya hazırım...... uçma zamanı...o an, yerden kesildiğimiz an...inanılmaz...muhteşem...uçuyoruuuuuuum...evet evet havalardayım işte..uçuyoruuuum. adeta rüzgarla dans ediyorum...gökyüzündeyim....ne güzelmiş uçmak. Dakikalarca uçtuk...İnişe geçtiğimizde bendeki heyecan geçmemişti, çünkü sırada bir başka heyecan Planör le uçmak vardı.
Planör için sıramızı bekliyor, bir yandan da arkadaşlarımızla sohbetler ediyorduk. Sohbetlerimize THK'nun sımsıcacık çayları ile birlikte, sevgili Sabiha Rana hanım'ın ikramı çiftekavrulmuş lokumları, Sevgili Süleyman Bey'in ikramı Afyon lokumları da ayrı bir tat katıyordu. Herkeste aynı heyecan, aynı sevinçle sıramızın gelmesini bekliyorduk.
Planör için hazırlıklardayım işte...Yine çok heyecanlıyım...paraşütlü yelek giydim (o sırada pilot öğretmenim beni bilgilendirmiş tehlike anında paraşütün nasıl açılacağı hakkında ama ben heyecandan duymamışım! akşam oğlum anlatıyor bana "anne anlattı ya pilot ağbi sana nasıl açılacağnı"!, Allahtan herhangi bir tehlike olmadı yoksa paaaat diye düşerdim yere herhalde) Planör'e yerleştik, emniyet kemerlerimiz takıldı, kapağı kapattılar, hazırız... vinç bizi çekmeye başladı, biz havalandık, vinç çektikçe havalandık veeeee işte yine uçuyorum...havalardayımmmm, uçuyoruuuuum...
Uçuşlardan sonra THK Halkla İlişkiler ve Basın Yayın Müdürümüz Sn. Bahattin Adıgüzel Bey'in sunacağı Brifingi dinlemek üzeresalona geçtik. Şehitlerimiz anısına 1 dakikalık saygı duruşundan sonra, uçaklar hakkında, THK'nun dünü bugünü ve yarını hakkında, ilk uçuşlar hakkında, Dünya'da ve Türkiye'de havacılık gibi pek çok konuda bilgi sahibi olduk.
Mangal partisi için havuzbaşındayız...Gündüz bizi uçuran sevgili Pilot Öğretmenlerimiz akşam da bütün samimiyetleri, güleryüzleriyle ve beceriklilikleriyle bizleri doyurabilmek için mangal başındaydılar. Gurmemiz Mehmet Eren ve benim bal kuzum Efe'de pilotlarımıza yardım ettiler ve muhteşem gece başladı...Şarkılar, türküler, sohbetler, fıkralar, kahkahalar eşliğinde gecemiz sürdüüüü gitti. Saatler 24'ü geçtiğinde kahvaltıda görüşmek üzere vedalaşıp, günün verdiği tatlı yorgunlukla odalarımıza çekildik.
Aynı titizlikle bizim için hazırlanmış kahvaltının ardından, gece aramıza katılan ve uçamayan arkadaşlarımız için yine İnönü Meydanında toplandık. Uçan arkadaşları beklerken biz de yine sıcacık çaylar eşliğinde sohbetler daldık...
Eşyalarımıza arabalara yerleştirdik, pilotlarımızla ve Müdürlerimizle teşekkürlerimizi sunup, vedalaşıp, İnönü Savaşları Karargah Müzesini gezmek üzere İnönü'ye gittik. İsmet Paşa'nın dinlenme odası, çalışma odası, silahları, özel eşyaları her şey orjinal haliyle çok özel korunmuş, çok etkileyici. Zaten İnönü'ye girdiğiniz anda buram buram tarih kokularıyla karşılıyor ilçe sizi. Meydandaki C tepesi, dümdüz bir ova...tarih kokuyor..
Müzenin önünde çektirilen toplu fotoğrafların ardından, herkesle teker teker tekrar görüşmek üzere vedalaşıp, Uçmanın verdiği heyecanla, bir buçuk günü orada o tarih kokan yerde, İnönü'de geçirmenin verdiği mutlulukla, Uçuş öğretmenlerimizden aldığımız SERTİFİKA larımızla, ayrılığın verdiği hüzünle dönüşlere geçtik.
Eymir'den tanıdığım arkadaşlarımı yeniden görmek, özlem gidermek, yeni arkadaşları tanımak, konuşmak, orada olmak çok keyifliydi. İyiki geldiniz, iyiki oradaydım, iyiki MB.dayım.
Sevgili Pirmete; ulaşımda gösterdiğin kolaylık, rahatlık, verdiğin güven, zevkli yolculuk ve her şeyden önemlisi dostluğun için,
Sevgili Talip bey; bize bu unutamayacağımız hafta sonunu yaşattığınız için, bu imkanları, bu güzellikleri sunduğunuz için, herşeyiyle muhteşem organizasyon için, ve efsane için,
Sevgili Türk Hava Kurumu çalışanları, Pilotlarımız, Okul Müdürlerimiz; güleryüzünüz için, samimiyetiniz için, misavirperverliğiniz için, iş disipilniniz için, harika ekip dayanışmanız için, gönlümüzü fethettiğiniz için,
Sevgili blog arkadaşlarım (tek tek adlarını yazmayacağım, unuttuğum olmasın diye) " Milletin Makus Talihinin Yenildiği " bu kutlu topraklarda, tarih kokan yerde, İnönü'de bulundukları için, güzel sohbetleri için, yüreklerinin güzellikleri için çok çooooook teşekkür ediyorum.
Not : Türk Hava Kurumumuzun çok acil Yangın söndürme uçaklarına ihtiyacı var. Bağışlarınızı "yangın" yazıp tüm operatörlerden 3919'a gönderdiğiniz takdirle sadece 6 YTL ile siz de THK Yangın Söndürme Uçağı alım kampanyasına katkıda bulunmuş olacaksınız. Ayrıca tüm bankalardaki hesap numarası da 1925. Bilgilerinize sunulur.
Her şey gönlünüzce olsun, Sevgiyle kalın.