Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mayıs '15

 
Kategori
Güncel
 

Kaymak’tan vazgeçilirse kaynak çok

Kaymak’tan vazgeçilirse kaynak çok
 

Muhalefetin vaatleri


Ülkemiz 7 Haziran milletvekili seçimine odaklanmış vaziyette. Liderler meydanlarda seçim projelerini ve vaatlerini semenin beğenisine birer birer sunuyor, bu seçimde ne kadar fazla oy alabilirim, iktidarın kapısını aralayabilir miyiz diye çaba içerisinde.

Bu seçimlerde her zaman olduğu gibi hedef kitle dar gelirli, asgari ücretli ve emekliler. Vaatlerin başında gelen ise,  asgari ücretin arttırılması ve emekliye ikramiye sözü, MHP 1400 Tl. CHP 1500 Tl. HDP ise 1800 Tl. net asgari ücret vaat ederken MHP emekliye yılda iki defa Asgari ücret tutarında CHP ise iki maaş tutarında ikramiye vaat ediyor. Üstelik Kılıçtaroğlu noterden taahhütname dahi verdi. Daha önceki seçimlerde asgari ücreti vergi dışı bırakacağını söyleyen ancak sadece 4 çocuk sahibi olan asgari ücretliden vergi almayan iktidar partisi AKP tarafında ise, bu seçimlerde bu yönde vaadi olmaması ile birlikte muhalefetin vaatlerinin gerçekçi olmadığı ve bunun için kaynağın nereden sağlanacağı sorusu soruluyor.

Muhalefet kanadında kendi hesaplarına göre kaynak sorunu yok. Onlara göre asgari ücretten alınan verginin kaldırılması, devlet kasasına girecek bu verginin işverene de yük getirmeyeceği için işçiye verilmesi ile verilecek zammın yarıya yakınının bu kaynaktan sağlanacak. Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ında itiraf ettiği üzere hükümetin israflarından tasarruf edilmesi ile bu işin tamamen çözüleceği yönünde.

4982 sayılı “Bilgi edinme hakkı kanunu” kapsamında gazeteci olarak vatandaşı bilgilendirmek üzere bakanlıklardan bilgi taleplerimize karşılık verilmese de, ekonomist olmasak da, Türkiye’de devlet marifetiyle yapılan israfın boyutlarının farkındayız.

Devletin milletin sırtından yaptığı israflar;

Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı görevini Abdullah Gül’den devraldığı 9 aylık süreçte 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 7 yılda yaptığı harcamanın 4 katını bu sürede harcamış, 2015 yılı için Cumhurbaşkanlığına ayrılan bütçeyi ise 4 ayda tüketmiştir. Son düzenleme ile Başbakanlığa tahsis edilen örtülü ödenekten 2.11 milyar lira Cumhurbaşkanı Erdoğan’a örtülü ödenek tahsis edilmiştir.

Başbakanlık ve bağlı kurumların bir arada toplanması amacı ile AOÇ de yapılan ancak Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi ile Cumhurbaşkanlığı sarayı yapılmak üzere el koyduğu 1100 odalı AK-SARAY’ın masrafları Çankaya köşkünün kat be kat üzerinde.

AK-SARAY’a kurulan başkanlıklar, güvenlik ve özel hizmet personeline ödenen yüksek ücretler. Çeşitli vesilelerle düzenlenen yemekli toplantılar vs. ekstra masraf getiriyor.  

Bu güne kadar hiçbir Cumhurbaşkanının yapmadığı bir şekilde seçim döneminde parti lideri gibi il il dolaşan temel atma ve açılışları bahane ederek mitingler düzenleyen ve mitinglerde sadece muhalefete çatan ve alenen AKP’ye oy isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu gezlerinin masrafları göz ardı edilmeyecek miktarlara ulaşıyor. Erdoğan üstüne üstelik bu masraflar için yapılan eleştirilere “devletin parasıyla geziyorum” diye pişkince cevap vermesi de ayrı bir tuhaflık.

Cumhurbaşkanlığına alınan süper lüks, iç işlerine alınan özel uçaklar, kamuda bakanlıklar, müsteşarlıklar, daire başkanları, başkanlıklardan şube müdürlerine kadar satın alınan yâda satın alınacak bedel karşılığında kiralanan lüks araçlar, fahiş kira bedeli ödenen kamu binaları.

TBMM ve milletvekillerinin ücretlerini kat kat aşan masrafları, lojman işgalleri, sosyal tesis ve devlet konaklama evlerinde yapılan lüks harcamalar vs.

Hükümetin özel sektöre verdiği ihalelerde asıl maliyetinin 3-4 katına çıkan rakamların ödendiği yatırımlar. Özelleştirme kapsamında yok pahasına elden çıkarılan kurum ve devlete ait taşınmazlar daha neler neler var kim bilir bilmediğimiz henüz duyulmayan. Hükümetin tasarrufu ile devlette yapılan israfların bir kısmı bunlar.

Kaymak’tan vazgeçilirse kaynak artar;

Söz konusu asgari ücret ve emekli ücretleri olunca bir emekli olarak muhalefetin bu konudaki vaadini ve iktidarın kaynak sorununu bir masaya yatırayım dedim. Basit bir hesap ile 5 milyon asgari ücretlinin Temmuz 2015’de kesinleşmiş zammı ve asgari ücretin vergi dışı bırakılması ile maliyeti toplam 5.423 milyar lira, asgari ücretin 1500 Tl.’ye çıkarılması ile bu maliyet 7.500 milyar liraya tekabül ediyor. Aradaki fark 2.077 milyar lira. Yani sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın keyfiyetine sunulan örtülü ödenek ile neredeyse denk bir miktar. Bir de kamuda yapılan israf, meclis ve milletvekillerinin lüks harcamalarını, Suriyeli sığınmacılar ve muhaliflere,  PKK yandaşlarına vb. yapılan yardımları bunun üzerine eklerseniz asgari ücretli ve emekliye verilecek ekstra artış devede kulak misali.

- Şimdi diyebilirsiniz muhalefetin vaatlerini tasdik etmeye mi çalışıyorsunuz?

- Muhalefet seçim vaatlerini olası iktidarları döneminde yerine getirebilecekler mi?

Ben kaynak konusunda görünen doneleri ortaya koymaya çalıştım. Ben bu güne kadar vaatler konusunda hem politikacı hem de seçmen bazında tespit ettiğim tek şeyi şu sözle ifade etmek isterim. “Söz verilir, ancak tutulacak diye bir kaide yoktur.” Neden derseniz politikacılar sözünde durmadığı gibi seçmenlerde sözünde durmuyor. Seçmenler de sözüne sadık olsalardı 21. Dönemde bende milletvekili seçilecektim.

Şimdiden 7 Haziran’da seçmen sandık başında vicdanı ile cüzdanı arasında seçim yapmakla baş başa bırakılmış görünüyor.

Seçim dönemlerinde verilen vaatlerin 10/1’i bugüne kadar yerine getirilseydi bugün ülke ve millet olarak bulunduğumuz noktadan çok çok daha iyi bir yerde olurduk.

İbrahim Halil SİPAHİ

05.05.2015/Adana

Twitter.com/ihalilsipahi

 
Toplam blog
: 100
: 1366
Kayıt tarihi
: 12.08.14
 
 

Adana'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Adana'da Yüksek öğrenimini Konya Selçuk Üniversitesi Eğiti..