Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '07

 
Kategori
Anılar
 

Kayseri çapası (itiraf bloğu)

Kayseri çapası (itiraf bloğu)
 

Samanpazarı Ankara’nın en eski alışveriş merkezlerinden biridir. Çıkrıkçılar Yokuşu da Samanpazarı’nın Ulus tarafından girişindeki dik yokuştur. 10 Sene kadar öncesiydi. Çıkrıkçılar Yokuşunda daha çok el işlerine yönelik malzemeler satan bir dükkân da işe başlamıştım. Toptancılar kadar perakende alış-veriş için gelen müşterilerimiz de vardı.

Bilenler bilir dikiş iplerinde belli başlı 3 tane marka vardır. Çapa, Örenbayan ve Drima. Bu üç ipin değişik fiyatları vardı doğal olarak. Çapa 1000 Tl, Örenbayan 500 Tl ve Drima 300 Tl. Her dönemin ayrı modası olduğu gibi o dönemde de değişik modalar vardı. Bir gün bi müşteri geldi ve Kayseri çapası diye dikiş ipliği aradığını söyledi. Hepimiz çok şaşırmıştık. İlk defa böyle bir şey duyuyorduk. Hemen mal aldığımız toptancıyı aradık. Kayseri çapası diye bir şey çıkmış niye getirmiyorsun? Diye sorduk Adam güldü.

_ Uzun hikâye, gelince anlatırım dedi.

Akşamleyin geldiğinde merakla yeni dikiş ipini bekliyorduk. Ama arkadaş boş gelmişti. Nedir bu Kayseri çapası? Niye getirmedin? Diye sorduk. Başladı anlatmaya;

_ Bak dedi normal dikiş ipinin içindeki kukayı ve etrafındaki markayı sökünce oluyor sana Kayseri çapası. Bu Kayseri çapasını da 300 Tl yerine 600 Tl ye satıyorlar ortalıkta özel Kayseri çapası diye.

_ Nasıl yani diye sorunca gösterdi. Çok basit bir şekilde dikiş ipini katlayınca içindeki kukayı çıkarınca ve etrafındaki markayı sökünce oluyor sana Kayseri çapası. Hepimiz hayretler içerisinde kalmıştık.

Ertesi gün tekrar Kayseri çapası sormak için birkaç bayan geldi. Başladım anlatmaya;

_ Ablacığım bak Kayseri çapası diye bir şey yok. Olay bundan ibaret. Bak böyle böyle katlıyorsun, böyle çıkarıyorsun, biraz da bastırdın mı üstüne, ıııh aha sana Kayseri çapası.

_ Hah işte bundan istiyorum ya ben. Var mı bundan başka?

_ Nasıl yani abla! İşte gördün Drimadan yaptık ya gözünün önünde. Al işte Drima aynı ip.

_ Yok yok ben bundan istiyorum. Var mı bundan başka.

_ Bi Dakka abla ben gidip arka tarafa bakayım var mı? Diye arka tarafa gidip bizim Drimaları Kayseri çapası yapmaya başladım. Dönüşte Kayseri çapaları hazırdı.

_ Oooo ne güzel! İşte bundan istiyordum bende. Kaç para bunlar?

_ 400 Tl abla.

_ İyi iyi bak aşağıda 600 Tl demişlerdi, bak burada 400 Tlymiş diye yanındakine söyledi bayan.

Ben kelimenin tam anlamıyla şok içerisindeydim. Yaptığım bütün Kayseri çapalarını aldılar o gün hanımlar. Daha sonra ki günler de de 100 lerce insana saatlerce anlatmama ve gözlerinin önünde nasıl yapıldığını göstermeme rağmen insanlara 300 Tl ye Drima satamadım ama 400 Tl ye yüzlerce belki binlerce Kayseri çapası sattım.

Eğer bir insan gerçeği görmek istemezse sen ne yaparsan yap gözünün içine de soksan görmez. Veya bir yalana inanmak istiyorsa, sen yalanı onun gözünün içine de soksan o yalana inanmaya devam eder.

İşte insanımız bu. Bilmem anlatabiliyor muyum? Cahil insanımıza şimdileri birileri Kayseri çapası satmaya çalışıyor. Birileri de kardeşim Kayseri çapası diye bir şey yok, Kayseri çapası satıyorum diyenler düzenbazdır, inanmayın diye kendini yırtsa da milletimiz illa Kayseri çapası almak istiyorum diye tutturmuş vaziyette. Hayırlı pazarlar olsun ne diyeyim daha ben.

 
Toplam blog
: 166
: 1969
Kayıt tarihi
: 30.09.06
 
 

Sıcak bir Ankara yazında, 1975 yılında doğmuşum. İlk gençliğim Ankarada geçti. Üniversite yılları..