- Kategori
- Doğal Hayat
Kedi Dışkısından En Pahalı Kahveye

60 yıllarda Babıali’de üniversite kitapları bastığımız matbaamızda mesleğine saygı duyulan ve tüm Babıali tarafından tanınan Tatar Ali lakaplı bir ustamız vardı..
Düşündüğü zamanlar ''çift'' ismi verilen ve metaller üzerinde sayfa düzenlemesi yaptığında elinden düşürmediği cımbızın biraz büyüğü bir aletle yüzünü ve boğaz kısmını kaşıdığından, yüzü gözü kıpkırmızı olurdu.. ..
Gündüz kahve içerdi sık, gece paydostan sonra Fanta'lı votka..
Birimize kızdığı zaman ‘’bok yiyen’’ derdi.. Serde Kasımpaşa’llıık olsa da en büyük küfürü buydu. ‘’Bok yiyen’’
İnceden bir-iki küfürü daha olsa da genelde hata yapana karşı bu deyimi kullandığından, karşı taraf da artık bu kadarını bir iltifat kabul ederdi!!..
Dün bir haber okudum.
Endenozya’da Sumatra ve birkaç adada yetişen bir kahveyi yiyen palmiye misk kedisinin dışkısı kilosu 500 dolardan satılıyormuş ve talep karşılanamıyormuş çünkü ancak 380 kilo kadar toplanabiliyormuş.
Ve bu kahve şu anda dünyada en pahalı ve çok aranan kahveymiş.
Ardıç kuşu (halk arasında cırcır kuşu veya karatavuk) diye bilinen kuşun ve ardıç ağacının hikayesine çok benziyor. Ardıç ağacı yabani bir ağaçtır. Öyle tohumlama ve çelikleme ile yetişmez. İllaki Ardıç kuşu o ağacın meyvesini yiyecek, o meyve kursağında bir özümleme geçirecek ve dışkısından filizlenecek..
Yalnız, Ardıç kuşunun dışkısını kimse yemiyor, oradan ağaç çıkıyor.
Aklıma Tatar Ali geldi..
60 lı senelerde ona buna ‘’bok yiyen’’ deyip dururdu,
Şimdi insanlar bok yemek için kilosuna 500 dolar veriyor, üstelik bulamıyor.. Karaborsa…
Ya insanoğlu Tatar Ali’den 50 sene sonra ‘’ne bok yediğini’’ bilemez oldu, Dünya ''bok yiyen'' doldu, ya da Ali usta gerçekten ileri görüşlü bir insandı…Rahmet olsun…