Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '11

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Kedinin uzanamadığı ciğer

Kedinin uzanamadığı ciğer
 

Atasözünün tamamı şu şekilde: “Kedi, uzanamadığı ciğere murdar dermiş” Murdar kelimesi, pis anlamında kullanılıyor. Bugün biraz murdar dediklerimize değinelim istedim. Geçenlerde kendi internet günlüğümde “Aref’in Sırları” başlıklı bir yazı yazdım. Yetenek Sizsiniz Türkiye yarışmasında Aref, önce ilk gösterisinde, sonra da yarı finaldeki gösterisinde izleyenleri şaşırtmayı başardı. Aramızda Aref’in cinlerle konuştuğunu, bu dünyaya ait olmadığını söyleyenler oldu. Bununla beraber, programın jüri üyelerinden Ali Tarhan, daha ilk yarışmada ifade etmişti; “nasıl yaptığını söylemezse evet demeyelim” Çünkü hepimiz çok merak ettik. Zaten birkaç güne kalmaz intenette yazılar videolar yayınlanmaya başladı. Kamerasını alan Aref’in numaralarını nasıl yaptığını açıklamaya başladı. 

Yorumlar akıllara zarar. “Aman canım, çok basit numara malzemem olsa ben de yaparım, sahnenin arkasında adamları var, zaten Acun da ona destek veriyor, yukarıdan sallanan kutunun içinde yazıcı var piyasada satılıyor her yerde bulunabilir vs.” Aref’in gösterisi “murdar” oldu. Geçenlerde bir arkadaşıma iş başvurusunda bulunduğu bir firmadan olumsuz yanıt geldi. Uzun zamandır uğraşıyordu bu iş için. Başvurular, önyazılar, araya tanıdık birini koymalar filan. Hepimize anlatıyor sürekli, şöyle iyi bir firma, böyle kurumsal, personel için acayip uygulamaları var… 

Olumsuz cevap gelince dünya tersine döndü. Zaten maaşı düşüktü. Çalışma saatleri de bana uygun değildi. Başvurduğu iş birden “murdar” oldu. Aşık oluruz mesela. Dünyanın en güzel kızıdır. Ya da en yakışıklı erkeği. Her yaptığı doğru, her söylediği güzel, her giydiği şık… Düşünceli, sevgi dolu, anlayışlı. Aradan zaman geçer ve ayrılık gelir. Terk etmiştir mesela karşı taraf. Ayrılık acısı biraz atlatıldıktan sonra söylemler başlar. “Zaten bana uygun biri değildi, mantıksız da konuşuyordu, hatta hiç de güzel değildi” Eski sevgili “murdar” oldu. Örnekleri çoğaltmamız mümkün. 

“Murdar” diye nitelendirdiklerimizi daha doğru değerlendirmemiz gerekiyor diye düşünüyorum. Zira bir atasözümüz daha var, “yiğidi öldür, hakkını yeme” Elde edemediklerimizin en azından hakkını vermek gerekiyor. Yaşanan tecrübe her ne ise onu bütün halinde görüp değerlendirmeliyiz. Ne yaşadık, ne yaptık, ne sonuç aldık? Elde etmek istediğimiz şey her ne ise onun için ne kadar uğraştık? Yapılabilecek daha fazla şeyler var mıydı? Yoksa gücümüz bu kadarına mı yetiyordu? Sorunu karşı tarafta aramak, “murdar” demek yerine dönüp kendimize bakmak ve yiğidin hakkını vermek gerek. Muhabbetle. Bu yazı Mart 2011’de Gazeversite’de yayınlanmıştır. (www.gazeversite.com) 

 
Toplam blog
: 9
: 2318
Kayıt tarihi
: 20.02.11
 
 

Elazığ’da doğdu. İlkokulu Bandırma’da okuduktan sonra orta ve lise öğrenimini Elazığ’da tamamladı. 1..