- Kategori
- Sinema
Kelebeğin Rüyası

"Bir güzele güzelliğini söylemek isterdim
Aynalardan evvel
Bir güzelle yaşamak isterdim güzel güzel"
Muzaffer Tayyip Uslu 1 Haziran 1941
Ermiş rüyasında kelebek olduğunu görmüş..ve düşünmüş "ben insanım da rüyamda kelebek olduğumu mu gördüm..yoksa kelebeğim de şimdi rüyamda insan oluğumu mu görüyorum".
Bir rüya gördüm filmi izlerken ilk sahnesinden itibaren öyle bir alıp götürüyor ki kah güldüm, kah gözyaşlarım sel oldu giti. Duygusuz olduğuma karar vermiştim son yıllarda salya sümük ağlanılan filmler de akmayan gözyaşlarımın yüzünden. Ancak öyle değilmiş boğazım düğüm düğüm izledim filmi, engel olamadığım gözyaşlarımın eşliğinde. Gözyaşlarım muhteşem dostlukları için di, gözyaşlarım inanılmaz insanlıkları için di, göz yaşlarım yaşam sevinçleri içindi, sevgi dolu yürekleri için di.
Zamanın en illet hastalığı veremin pençesinde iki genç bu hayatta çok vakitleri yok verem, o zaman alıp götürüyor insanı. Ancak öyle tutkuları var ki hani hiç ölmeyecek gibi yaşıyorlar, öyle şiir yazıyorlar, öyle edebiyatın her dalındalar. Dostluğu, kardeşliği, aşkı öyle bir yaşıyorlar ki her şeyin farkında olarak. Kısacık ömrün içine tüm güzellikler böyle mi güzel sığdırılır. Bir film de bir senaryo böyle güzel mi yazılır. Ya oyuncular inanın söz yok anlatmaya tek kelime ile muhteşemler.
Film de görüntü, müzikler, oyunculuk, öykü kusursuz.
Çok sevdim fimi ve muhakkak bugüne kadar izlemediyseniz gidin izleyin.
Kelebeğin rüyasını yaşayın. Yaşamı ve insanları sevmek ne demek belki biraz cık ipucu veriir.
Mülkiyet Kanunu ile tanıştım filmin ilk sahnesinde. Sadece bir kaç sahnelik anlatımla o dönem de yaşanan bir yaşanmışlığın gerçeği bu kadar kısa an da bu kadar mı iyi anlatılır film için de film gibiydi Yılmaz Erdoğan'a hayran kaldım. Güney doğu ile sınırlı hikayeler den oluşan filmler ile tanıdım sinemada kendisini ancak bu film bence kendisini aştığının kanıtı.
Bu film gerçek bir kültür mozaği olan Türlkiye'nin hayat hikayelerinin sadece bir bölge den ibaret olmadığının kopyala yapıştır misali dizi ve film çekenlere de ibret almaları gereken bir örneği.
Rüştü`den Gelen Mektup
- OKTAY RİFAT`A-
Önce bütün şairlere selam
Sonra şunu söylemek isterim
Ölüm hiç te güzel değil
Ne sabah var ne akşam
Sokakların ellerinden öperim
Bana yaşamasını öğretmişlerdi
Dost olsun düşman olsun
İnsanlara iyi günler dilerim
Söyle sarı saçlı daktiloya
Ben yokum artık
Vefasız dostlara hatırlat
Kimseye kalmaz o dünya
Nasıl unuturum güzeldi yaşamak
Fakat hakkı varmış Oktay`ın
``Hatıralar da dal istiyor
``Kuşlar gibi konacak``
Muzaffer Tayyip Uslu
MEMNUNİYET
Benden zarar gelmez
Kovanındaki arıya
Yuvasındaki kuşa;
Ben kendi halimde yaşarım
Şapkamın altında.
Sebepsiz gülüşüm caddelerde
Memnuniyetimden;
Ve bu çılgınlık delicesine
İçimden geliyor.
Dilsiz değilim susamam
Öyle ölüler gibi
Bu güzel dünyanın ortasında
Rüştü ONUR
Bu blog Sinema sitesinde de yayınlanmaktadır