Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Kelebek

Kelebek
 

Aşk bir kelebektir; kovala fakat asla yakalama...

Sanılmasın ki, eşleri ömür boyu hayatı paylaşmaya zorlayan yapay bir güç vardır. birlikteliği özendiren, tabiatın sunduğu vazgeçilmez arzularlardır. Eşler, bu arzuların gönüllü tutsaklarıdır.

Zamanla ilk duyguların azaldığından şikâyetçi olanlarımız vardır. Aşkı ömürboyu yaşamanın çarelerini arayalım. Şaşıracaksınız amma, ben aşkı bir ortaklığa benzetiyorum. Aradaki tek fark, ortaya konan sermayenin "Sevgi" olmasıdır. Bu manevi değeri, her türlü maddi değerin üstünde tutanlar, ortak yaşamın kurallarına uyanlar aşkın ömrünü uzatabilirler. Evlilikte eşler, kendileri için değil, birbirleri için yaşamaktan zevk almalıdır. Tek taraflı özveri aşkı yaralar. Bazen, sevgili için (tek taraflı) herşeyini feda edenler bile başarılı olamazlar. Biraz daha araştıralım.

İnsan psikolojisi hayli karmaşıktır. Bizler, birşeylere ulaşınca mutlu olacağımızı sanırız. Onu elde ettiğimiz zaman ise başka arayışlara girişiriz. Aslında insanı mutlu eden şey sürekli arayışlar serüvenidir. Aradıklarımızın gizemi bizi sarar, acısı da tatlısı da mutluluk verir. Aşkımızın gizemini yitirmemesi elimizdedir. Basit fakat ruhu okşayıcı tavırlarla, yaşama farklı renkler katabiliriz. Karşı tarafın gönlünde, çözümü uzun fakat zevkli bir problem olarak yaşayabilmeliyiz. Atalarımız da bu konuda:"Aşk pazarında kandini gram, gram satacaksın" diyerek bizleri uyarmadılar mı?

Evliliği yaşatan faktörlerin önemlilerinden biri de cinselliktir. Bu konu, özel hayatın derinliklerinde barındığından herkes için sağlıklı yaşandığını düşünemiyorum. İçgüdülerin katkıları olmasaydı cinsel sorunlar daha da çoğalabilirdi. Tabiat tüm canlıları üremeye teşvik etmiştir, Sevgi ve onun arkasından gelen cinsel birliktelikle konu kapanmıyor. Bir canlıya hamile kalmanın heyecanını yaşıyorsunuz. Tabiat insanlara çocuk edinme motifini vermeseydi, belki de şimdi dünya boş kalırdı. Yaratıcı canlıları doğurganlıklarına karşı "orgazm" denen yüksek hazla ödüllendirmiştir. Bu ödülü çabuk davranarak, daha çok erkekler alıyorlar. Kadın geç uyarıldığı için buna ulaşamıyor. Yaratıcının verdiği bu ödülü yaşam boyu tatmamış bayanların kusurları ne? Nice mutsuzluklar, ihanetler, yuva dağılmaları bu mutsuzluğun sonucudur. Yine de evli bayanların bu ödülü başka erkeklerin elinden almalarına karşıyım. Kendi eşlerini eğitebilirler. Olursa...

Aşkı ve evliliği bir çatı altında barındırmanın en kestirme yolu, evlilik okullarının yaygınlaştırılmasıdır. Tüm sevenlere mutluluklar dilerim.

 
Toplam blog
: 163
: 1230
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1941 yılında Trabzon'da doğdum. 1961 Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen Okulunu bitirdim. 1965 A..