Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

24 Temmuz '12

 
Kategori
Dostluk
 

Kelime Ağacı, sessizlik ve Medyatizma

Kelime Ağacı, sessizlik ve Medyatizma
 

Kelime ağacınızın dallarında en çok kimlere yer var?


İçinizde biriktirdiğiniz kelimeler vardır hani, gönlünüzden geçen gerçekler. Nerede bekler onlar hiç bilinmez. Belki de bir kelime ağacında yaşarlar. Öyle bir ağaç ki kökleri hislerimizi sarmış, gövdesi anılara uzanmış, dalları bakışlar arasına serpilmiş...

Kelime ağacının büyüklüğü cesaret edip dile getirilemeyen kelimeler kadar. Yutkundukça boğazda düğümlenen tüm kelimeler orada yaşıyor. Dilimize gelen her cümle için yeni bir dal yeşeriyor kelime ağacımızda. Onlara ihtiyaç kalmayıncaya, yani oradaki bağlarını yitirene kadar ömürleri var.

Bir kelimenin üzerine anlam yüklenince söz oluyor, gerçekleşiyor. Anlam yükü olmadığında, sessiz, ıssız askıda bir kelime sadece. Hisler ile bağlandığı bu ağaçta o his var olduğu müddetçe konumunu değiştiremiyor. Bu çok sessiz, fakat aynı zamanda da enerji dolu bir ağaç. Çünkü oradaki her kelime size özel ve nötrlenmediği müddetçe içinizi yakmaya devam ediyor.

Her sabah evden çıkarken sizi yolcu eden eşinizin gözlerine bakıp söylemek istedikleriniz hemen şu dalda, eski bir dost ile yaptığınız son görüşmede söylenememiş olanlar başka bir köşede, aşkınızın dalı hep taze, maç hakemlerinin gelmişi-geçmişi ayrı bir ağaç olmuş neredeyse, haksızlığa göz yumanlar, kalpsiz yöneticiler için ise kim bilir hangi dallar sürekli büyümekte?

Biz bunları düşünürken o ağacın dalları ışıldıyor. Her birimiz için çok önemli anılar geçiyor zihinlerimizden. Bu söylenememiş kelimelerin yaşam kaynağı, beslendikleri tek damar hislerimiz. O hisler ile biriktirdiğimiz enerji sayesinde yeniliyor kendini. Haksızlığa uğradığımızda, çok mutlu olduğumuzda, acıyla yüzleştiğimizde, kalbimiz sızladığında hep o ağaç biraz daha yeşermiyor mu?

Hiç birimiz diğerinin ağacını göremiyoruz, besleyemiyoruz, kuru yapraklarını toplayamıyoruz. Tek bir güç var o ağacı besleyebilen ve o ağaçtan beslenen: iletişim.

Provokasyon ile güçlü bir manyetizma oluştuğunda benzeşen hisler tetiklenip, benzeşmeyenler körüklendiğinde... BUM! Bir de bakmışsınız ki o sessiz ağaçlar iyice devleşmiş, söylenmek istenenler egonun dikenli telleri arasında hapis kalmış, onların yerine söylenmek istemeyenler ortalığa saçılmış. Medyatizma denen bu toplumsal hastalık tüm ruhları sarmış.

Onun içindir ki, muhabbet mühimdir. Muhabbet ederken kelime ağaçlarından en güzel demetler derilir, dallarıyla kimseye vurulmaz, gönüller alınır, sözler tutulur, çay ve kahve ile kıvam verilir. O sebeple derim ki:

Muhabbet Demi

Dallarımı kırmadan sözün söyle de,
Dilin feracesi üzerinde kalsın.
Zannetme hal bilmez muhabbet ehli de,
Sözün hası sergüzeşt gönlümde kalsın.

Mahremdir en güzel kefenler yâreme,
Sakın alma bırak üzerimde kalsın.
Dilden incinen sözle bulmaz ki çare,
Bir tutam muhabbet der, demlensin kalsın.

Alınca muhabbet demini dost neyler,
Gel gidelim der, cihan tarumar kalsın.
Beyhude çabalar, vurulmuşsa meyler,
Zerafeti o nihan beldeye kalsın.

Seval Özbalcı 24.07.2012 Manisa

Muhabbetle kalınız.

 
Toplam blog
: 149
: 652
Kayıt tarihi
: 07.04.10
 
 

Sazsız söze ezgiler diziyoruz, birer birer. "Kim" olduğumuzun belli olmadığı bu dünyada K..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara