- Kategori
- Deneme
Kelimelerimin kıyafetsiz kaldığı an...

Dünyada oyun kurmak çok kolay gelir, savaşlar hazırlamak, zavallı insanların linç etmek, parçalamak, akan kanlardan binalar inşa etmek, akan göz yaşlarıyla tanklar tüfekler satmak.
Bunlar nedendir?
Gözleri aldatmak için un dağıtıp, aç hiç doymayanlar , bir tarafta çiçek aşısı vurup diğer tarafta hastalık ve ölüm saçtığını görürüm... Ah petrol bitiyorsun...
Gerçek hayatta seyrettiğimiz yetmiyormuş gibi
İnsanlara yaşattıkları acıyı filim haline getirip tekrar seyrettirip para kazananlar...
Müslümanlık bilenin de ağzında bilmeyenin de çelik çomak yapıp konuşuyorlar... Peki bu nedendir?
Zaaflarını bilmeleri ve dinin üzerine kurgu uygulaması,
Maalesef müslümanlık izin verdikçe, Müslümanı müslümanla yok etmeyi tercih ederler. Eh öylesi daha kolay,
Oysa bütün ülkelerin zaafları aynıdır, dinleri ve ırkları, bu kurgular bir gün kendi ülkesine uygulanacağı hiç aklına gelmez...
Arkadaşlarımla karşılaştığımda günün zamanına göre merhabalaşırız. Sıra NASILSIN sorusuna gelir... İyiyim derim. İçindeki biriktirdiklerimi bilmedikleri için göründüğüm gibi görürler. Anlatamam içindeki buzları, selleri, dalgaları, zaten anlatsan da hiç bir şey durmayacaktır. Bilirim aynı yere aynı gözle bakamadığım için, beni kimse anlamaz, dinlemez, hissetmez. Kendi saat ayarlarına göre zamamı kurmaya ve yaşamaya çalışacaklardır.
Kırgınlara dargın, üzgün elimden küsmek gelir.
Doruklarda ki burukluk içimde asılı kalır.
İyimser gönül vestiyelim den
Gülümseme maskemi takıp benim zamanımı beklerim....
"Ve sonra çek çıkar bir
gülüşünle,
Bütün mutsuzluk resimlerinin
dışına,
Bir yerim olsun benimde bir
dalım
Sevginin insanı güzelleştiren
O incelikli güven ülkesinde..."
Birgül Ekim.