Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

24 Kasım '10

 
Kategori
Siyaset
 

Kemal Bey nasıl fıtık olmasın?

Asıl mesele Kemâl beyin fıtık ameliyatı mı? Yoksa halkın fıtık olması mı?

Aslında hiç sevmediğim bir husustur, insanların zor durumlarını, ciddî mevzulara konu etmek. Ancak öyle durumlar vardır ki; bunu yapmak istemesen bile, hasıl olan durum, mevcut fotograf ile eşdeğer bir hâl alınca, Allah’ın taktirine ışık tutmak gibi bir vazifeyi, es geçmek gibi olur, bu yadırgadığım hâle, mecburen ayak uydurmamak. Ezcümle sevmesem de; bu kerre bu tespiti yapmam gerek. Öncelikle Kemâl Beye Allah’tan acil şifalar dilerim. İnşâallah çok kısa zamanda, fiilî siyasete döner kendileri. Gerçi dönmese de, CHP’nin fiilî siyaseti hep aynı manzaradan ibaret olarak devam edecektir amma, bugün esas konum Kemal’ce konular olmaktan yanadır.

CHP’de fiilî siyasete dönmek ne demektir? Bunu zannımca Kemâl Bey artık yakinen görmüş ve anlamıştır. CHP’de fiili siyaset demek: Mehter yürüyüşünü aratmamak demektir. Hatta mehter yürüyüşünden CHP yürüyüşü, birkaç adım daha ileridir. Daha kavî ve hatta muktedirdir. Bilindiği üzre: Mehter yürüyüşü esnasında, İki adım atılıp Bir adımlık durulur. Ve fakat CHP’de bir adım atılır ve birkaç adımlık durulur. Ve o adımın üzerinden tam gün geçmeden, bir iki adım da geriye doğru atılır. Bu şekilde CHP aslî yerini korumuş olur. CHP aslî yerini korumaz ise ne olur? Değiştirdiği yere göre ya yok olur. Veya bölünür. Ya da düzgün bir parti, iyi bir muhalefet, belki de çok ileride iktidar bile olur. İyi de CHP için değiştirebileceği yer ne kadar kalmıştır? Bu yer artık neredeyse yok gibidir. Zîra iktidar, CHP’nin dahî yerini almıştır. Ve bunu sol söylemleri dillendirmeden dahî, amelleri ile fiilen yapmıştır. Böyle giderse CHP’nin oylarını da almaya başlayacaktır. Zîra CHP’ye oy verenlerin %99’u CHP’den hiç mutlu değillerdir. Tek ümitleri olarak temayüz eden Kemâl Bey de, artık akıl kişiler için, sönmüş bir balon gibidir.

CHP aslî yerini korumaya çalışırken, bu zihniyetin içinde bulunan bazı kişiler ile millet ve milletin istikbâli ne olmuştur ve daha ne olabilir? Kemâl Beyin yaşadığı da işte tam anlamı ile budur. Yani Kemâl beyin durumu, bu sorunun müşahhas cevap formudur. Her insan, CHP karşısında açıkça ve düpedüz fıtık olur. Ve Kemâl Bey kısa zamanda fıtık olmakla, partisi için mevcut olan bu gerçeği, bir lider olarak bilfiil kanıtlamıştır. Burada geri adım atacak hâli de yoktur. Yani fıtığını artık geri alamaz. Fıtık olmasa da ben şaşardım. Zîra Kemâl Beyin şu kısa zamanda yaşadıklarını, hiçbir CHP lideri, yaşamadı diyebiliriz. Malum fıtık genelde gücünün üzerinde yük taşıyanlarda hasıl olan bir arazdır. Bu konuda Kemâl Beyin ayağının bereketini CHP inkâr da edemez. Kemâl Bey liderliğe oynamazken, başa geçmiş, kendisini oraya getirenden başlayarak, herkesin gönlünü adamakıllı etmiş, bu şekilde: Kendi söylemine göre yeni bir CHP yaratmıştır. Bu beklenmedik madik, yola gidenler tarafından, Kemâl Beyin yanına bırakılır bırakılmaz. Bunu da zaman gösterecektir. Ancak, CHP’nin bereketini de millet inkâr edemez. Zîra geçen zaman göstermiştir ki; bu parti, kendini seçeni de seçmeyeni de Seksen senedir kökten fıtık etmiştir. CHP’nin bu kuralı da, bu minvâl üzre, daha yıllarca devam edecektir. Zîra bu partinin üretebildiği sadece bu tarz işlerdir.

Kemâl Bey bir memurdur. Memurluktan ileriye gitmesini, pek mümkün kılmayacak bir yaradılışa sahiptir.. Kaldı ki; kendisi için, çok tuhaf şeyler önemlidir. Meselâ kim olduğunu hiç bilmediği ve hiç tanımadığı, Ahmet Kaya’nın mezarına değerli bir çiçek değil de; karanfil götürmek onun için çok önemlidir. Ama Kemâl Bey Antiryumu sterliçeyi bilmediği kadar yine bilmez ki; otomobil kaçakçılığı gibi adî suçları bulunan ve Fransa’da bir Kürt toplantısında, fazla gaza gelip, Türk’lere ağır hakaret de etmiş olan biridir, Ahmet Kaya. Dolayısı ile zırva ile iştigâldir, Kemâl Beyin o mezara çiçek taşıması ile topluma vermeye çalıştığı mesaj. Hatta bunu yapmakla: CHP ile kendisi adına oluşturduğu fotograf da, toplum nezdinde berbat üstüdür. Ama Gen.Sek. Süheyl Batum “-Efendim sanatkâr olmak başka, suçlu olmak başkadır.” gibi bir mugalâta ile huzurlarımıza gelebilir. Tabii dediği kendince pek de doğrudur. Ancak, böyle bir kişinin mezarına bir siyasî parti lideri gitmez, gidemez. Çiçek, pardon karanfil de götürmez. Gerçi Ergenekon’a avukat olan zihniyetlerden, başka bir şey de beklenemez ama, CHP için daha fazla bir gafa da ihtiyaç olmasa gerektir zannımca. Aynı liderin “-Biz herkesin ayağına kadar gideriz ve gideceğiz.” felsefesi de fazla abes ile iştigâldir. Cumhur Reisinin Cumhuriyet Balosu davetine icabet etmeyen bir liderin, herhangi bir cumhur ferdinin mezarına ya da ayağına gitmesi, esasen O ferde de sülâlesine de hakarettir. Bana benim başımı ret ederek geleni, ben ne tarafımla karşılayıp misafir etmeliyim? Suali ortaya çıkar ki; bu durumda da o liderin, bana gelmemesini daha hayırlı kılar. Çünkü ben ve benim gibiler o lideri gereği veçhile hafifleriz (1)

Konumuz fıtıkken, fındık üreticisine geleceğiz neredeyse. Bu yazıdaki akışkan, geçişken, geçirgen, değişken CHP için düşünme tarzı da, biz yazar çizer takımına, Kemâl beyden müntakil olsa gerektir. Önce Sen söyle. Sonra ya sen ya da başkaları değiştirsin. Veya geri alsın ya da sen geri al. Ya da ortada bırak. Yetkili kurulların sonsuza değin tartışıp çözümü çözülemez kılsın. Dediklerinde imtizaç olmasa da olur. Canım olsa ne olur, olmasa ne olur? Derken derken Haziran sabahı olmakta erken erken. Bu sebeple, Kemâl Bey için asıl fıtık olma sebepleri sırada gibime geliyor. CHP seçime gidene kadar, eski yeni yöneticileri birbirleri ile geçim derdine düşmüş bir haldeyken, şayet öyle bir bünye varsa; parti bünyesi kendine gideceği bir yön arayacaktır. Aramaz ise, yine de şaşmam. Ancak, aranan bu yol da, tabii kongreden geçecektir. Bu esnada akla gelen her şey de mutlaka olabilecektir. Olmaz ise şaşırırım. Gidenler gitmiş gibi görünseler de, o kongre ile iş başına gelebilirler. Şu an görünürdeki bu takım, olduğu gibi tarihe de gömülebilir. Kemâl Bey eşi ile birlikte bu meseleyi de, aynı ucuz lokantada balık yiyerek, yanlış bardakta kola ya da kırmızı şarap içerek karşılayabilir. Kendisi ve eşi halktan biri oldukları için, bu manzara kendileri için çok doğaldır. Ama tesadüfen veya kasten lideri yapıldığı partisinin, halkla hiçbir ilgisi olmadığı ve olmayacağı için, memur Kemâl Bey her durumda çok keskin bir bıçak sırtındadır... Esasen ve kâmilen hem halkı, hem bazı CHP’lileri, hem de partinin bazı liderlerini fıtık eden, CHP için Seksen yıllık değişemeyen gerçek manzara da işte budur...

Haydar Volkan

Çiftehavızlar 24.Kasım.2010

(1) Bir nevi tersine ağırlamak

 
Toplam blog
: 148
: 492
Kayıt tarihi
: 04.02.09
 
 

Haydar Volkan: 21.05.944 Rebabi bestekar Sabahaddin Volkan ve Piyanist Mukadder Volkanın oğlu olar..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara