- Kategori
- Tarih
Kemerhisar (Tyana) Tarihine bir bakış 2

Kemerhisar (Tyana - Kilisehisar) - Niğde
Neolitik çağlardan Roma İmparaorluğuna, Bizans'tan Osmanlı İmparatorluğuna ve ardından günümüze uzanan antik bir kent olan Kemerhisar (Tyana - Kilisehisar - Tuana - Dana - Danaka)'ın tarihine ilişkin 2007 yılında yayınlanmış bir yazımı (http://blog.milliyet.com.tr/kemerhisar---tyana---kilisehisar--nigde-/Blog/?BlogNo=45477) sizlerle paylaşmıştım. Şimdi yine Kemerhisar Tarihi ile ilgili olarak 19. yüzyılın sonlarında yazılmış karamanlıca kaynaklarından ikinci bir yazıyı sizlerle paylaşıyorum.
Kemerhisar’ın tarihine ilgi duyanlara yardımcı olacağını ümit ediyorum.
Tarih araştırmalarında başlangıçlara vesile olması dileğiyle..
Fehmi Dinçer
Ankara 2014
Bor’un ciheti şarkıyesinde ve bir saat kadar mesafede kaya ve taştan ibaret uçurum bir mahal vardır ki, buraya “İftiyan-Kası” namı verilir. Patrik Krillos’un efkarınca burası meşhur feylesof Apollonios’un vatanı olan Tuana’dır. Lakin müverrih-i meşhur Ksenofon ile bazı meşahir-i tarihiyyunun Dana ve Danaka diye yad ettikleri, ve sonradan Tuana namı verilerek, ara sırada Euseveia ve Thoana ve Kokousos ve hatta Hrusopolis denilen mahal, elyevm diğerin kurbunda ve harabeden ibaret olarak, küçük bir islam karyesini şamil olan Kilisehisar’dır.
Rivayete göre, buranın hristiyan ahalisi, yavaş yavaş çekilerek, dört saat kadar uzak mesafede olan bir mahale nakl ve orada tesis eyledikleri karyeye, Deneyi yani eski vatanlarının ismi olan Tuana namını vermişlerdir.
Elyevm Kilisehisar’da sakin islamlar 2500 nüfusu mütecavüz olarak, kaffesi bağcılık ile meşguldür. Zaman-ı kadimde, burası kale ile çevrilmiş olmalı ki, şimdiye kadar bu kalenin harabeleri görülmekte, ve anın (onun - f.d.) dışarısında üç çaryek saat uzaktan ve gayet yüksek bir tepeden çıkan su vakti ile kemer vasıtası ile ta şehire kadar getirilmiştir.
Bu kemerler gayet muntazam ve büyük taşlar ile yapılmıştır ki, her biri hemen bir oda kapısı kadar cesimdir. Anlerin üzerindeki oluklar elan mevcut ve erbab-ı temaşanın hayretini celp etmektedir.
Bundan maada, toprağının ateşfeşan (ateş-saçan - f.d.) veya kükürt hassesini havi (hissini ihtiva eden) olması ile suları daimi surette sıçrar küçük bir göl vardır ki, zaman-ı kadimde buraya Amasveios Zeus Ayazması tabir olunur imiş.
Yine Kilisehisar’dan yarım saat uzakta “içme” denilen diğer bir pınarın suyu kükürtlü olduğundan, bazı hastalıklara şifa verir ve etraftan bir çok halk gider.
Mahal-i mezkurda, şehrin mükemmeliyet ve cesametini andıracak eserlerden pek çok harabe ve şuraya buraya atılmış taş levhalar ve mermerler vardır ki, bunlardan birinde şu yazılar güç hal ile okunmaktadır:
Mermerin yan tarafında da okunan yazılar şudur:
(..........................................................................)
Diğer iki mermerin birinde:
(......) ve diğerinde (.....................) kelimeleri okunmakradır ki, hemen Hristos’tan (İsa - f.d.) beş, altı veya daha ziyade asır mukaddem (önce - f.d.) buranın mamur bir belde olduğu anlaşılmaktadır.
Ahiren Kilisehisar’da bulunan gayet cesim, ve şu meşhur Kynikos Filosofos namı ile maruf Diogenis’in ikametgahını takliten yapılmış bir kübün üzerinde:
(..........) kelimeleri var imiş.
Bazı azizlerin yarı bozulmuş ikonalarını havi birde küşük ekklisiya Kilisehisar’ı dahilindedir.
Kilisehisar’ın hizasında ve biraz cenup tarafta Hasan Dağının etekleri üzerinde (....) (Aya Kosmas - f.d.) namında bir mahal daha vardır ki, burası dahi pek çok hane ve meskenler harabesi ve gayet beyaz mermer parçaları ile doludur.
Bor’dan ta Konya şehrine kadar 43 saat imtidat eden düz bir ovanın bazı mahalde genişliğini 10 ve bazı yerde de 12 saatdir ki, buralarda pek çok küçük islam karyeleri mevcuttur.
Fehmi Dinçer
Ankara 2014
Kemerhisar (Tyana - Kilisehisar) Tarihine bir bakış 1