Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '06

 
Kategori
Müzik
 

Kenan Doğulu'yu yıpratmayın

Kenan Doğulu'yu yıpratmayın
 

Önemli konuları tartışırken, daha önemli yanlışlar yapıyoruz. Birbirimizin burnunu yere sürtmek için aportta bekliyoruz ve hiçbir fırsatı kaçırmıyoruz. Karşımıza aldığımız kişinin farklı düşünmeye, bunu ifade etmeye ve hatta sürçü lisan etmeye hakkı yok mu? Hepimiz sıfır hoşgörüyle nereye kadar yaşayabiliriz.

Kenan Doğulu yetenekli bir müzisyen. İşini çok iyi yapıyor, şarkılarındaki Türkçe güzel ve Eurovision Şarkı Yarışması için de çok iyi bir seçim.

Kenan Doğulu, Eurovision’da yarışacağı şarkının Türkçe olmasını puan başarısı için bir handikap olarak görmüş herhalde ki "Eurovision şarkısı ille de Türkçe olsun demek geri kafalılıktır" demiş. Kenan Doğulu haklı bulunabilir veya haksız bulunabilir ama yanlış uslûp kullanmış ve sürçü lisan etmiş.

Önce Can Dündar Kenan Doğulu’ya "Evet biz geri kafalıyız" diyerek aynı uslûpla karşılık verdi ve argüman olarak Fransa’nın bağnaz ve katı "Fransızca" politikasını kullandı, şimdi de Türk Dil Kurumu "Kenan Doğulu özür dilemelidir" diye açıklama yapmış.

Can Dündar’a hem katılıyorum hem de katılmıyorum, katılmıyorum çünkü Eurovision şarkımızın Türkçe olmasını istemek geri kafalılık değildir ve bir pop şarkıcısından Türkçe konusunda bir gazeteci ile aynı duyarlılığı bekleyemeyiz. Katılıyorum çünkü birkaç puan eksik almak pahasına bu şarkının Türkçe olması bana da daha doğru gibi geliyor. Bu konuyu, Fransa’yı falan karıştırmadan, kendi argümanlarımızı ortaya koyarak Kenan Doğulu’nun da burnunu yere sürtmeden tartışabilirdik.

Bence de Eurovision'da Türkçe yarışmalıyız, çünkü Anglo-sakson kültür emperyalizmi o kadar şiddetli geliyor ki kendisini neredeyse "evrensel standart" olarak ilan edecek duruma geldi. Bu durumda geri kafalı olmasa da biraz tutucu olmak zorundayız. Avrupa’da bir Türk şarkısının "olduğu gibi" yani Türkçe olarak kabul görmesi ve beğenilmesi Anglo-sakson kültür sömürüsüne sembolik de olsa bir itiraz, bir direnme anlamına gelecek ve ayrıca şarkının Türkçe olarak başarıya kavuşması halkımızın gururunu biraz daha fazla okşayacaktır. Bu ve benzeri örneklere gerçekten ihtiyacımız var.

Ama bunu Fransa'daki restoranlarda İngilizce menü bulunmaması konusuyla karıştırmayın.

Fransa'da dil konusundaki bağnazlığı ben de uzun yıllar önce gözlemiştim. Ama bu bağnazlık Fransa ile İngiltere arasında tarihsel imparatorluk çekişmelerinin; Amerikan bağımsızlık savaşını İngilizlere karşı destekleyip, savaşı kazanıp, yine de ABD'yi Anglo-Sakson kültürüne kaptırmalarının sonucu.

Fransa, turizmden çok büyük para kazanıyor ve ülkelerini ziyaret eden turistlere biraz saygı duysa ve onların konforunu biraz düşünse, birkaç günlüğüne kendilerini ziyarete gelen insanların Fransızca bilmesini ummazdı. Ne Fransızların ne de başka bir turizm ülkesinin birkaç günlük geziye gelen turistlerden kendi dillerini bilmelerini beklemeğe hakkı vardır. Bu bağnazlıktır ve bize örnek olmamalıdır.

Ben bir Fransız restoranına gittiğimde menüdeki Fransızca yemek isimlerinin yanında iki satır İngilizce açıklama beklerim doğrusu. Aslında bu açıklama Türkçe olsa iyi olurdu da, buna hakkım ve gücüm olmadığı için "en azından" İngilizce olmasını beklerim.

"Fransızcacılık" konusu Fransa'da bir komplekstir, fanatik bir tavırdır ve bu konularda duracağımız noktayı iyi seçmemiz gerekir diye düşünüyorum.

Kenan Doğulu konusuna dönersek, ondan bizi en iyi şekilde temsil etmesini bekliyoruz. O da bunu yapabilecek kapasitede ve de bu işe gönüllü. Teşekkür edeceğimiz yerde, daha ilk günden adamı "Anglo-Sakson işbirlikçisi" ilan edersek ondan başarılı olmasını beklemeye hakkımız olur mu?

Bir pop şarkıcısından, dil konusunda bir gazeteci duyarlılığı beklemeye hakkımız var mı? Onunla kendi kulvarımızda yarışmak bize cazip gelebilir çünkü iyi reyting yapar.

Bir de halkın hoşuna gidecek şeyler söylerseniz haklı olmanıza gerek yoktur.

Ama bunun adı popülizmdir.

Öyle değil mi sayın Türk Dil Kurumu?

 
Toplam blog
: 130
: 2132
Kayıt tarihi
: 28.06.06
 
 

İnsanın kendini anlatması zor, gereksiz de! Yaptığı işlere bakmak yeter, ne gerek var fazla i..