Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '08

 
Kategori
Mizah
 

Kendi kendini satan tablo

Kendi kendini satan tablo
 

Tim Steiner sırtını tanıtıyor


Günümüz orjinal fikirlerin öne çıktığı, kazandığı bir zaman.

Basında hemen her gün okuyoruz ya da izliyoruz, daha önce kimsenin aklına gelmemiş bir fikri uygulayan birisi, birdenbire medyaya konu oluyor, adı her yerde duyuluyor veya büyük paralar kazanıyor. Ya da ikisini birden gerçekleştiriyor..

Kimisi için ünlü olmak önemli, kimisi için de para kazanmak. Bazıları için de zaten ikisi birbiriyle bağlantılı.

Bir iki gün önce gazetelerde, Amerikalı bir bilgisayar teknisyeni hanımın, üstüste estetik ameliyatlar geçirerek bir kedi görünüşü aldığını okumuş, hayretle fotoğraflarını izlemiştik. Bu hanım, gerçekten de ameliyatla üst dudaklarını aldırmış, burnunu küçülttürmüş, hatta dudaklarının iki yanına “piercing”ler yoluyla uzun kedi bıyıkları takmıştı. Tabiatıyla birkaç santimlik olan sipsivri tırnaklarını da gururla objektiflere gösteriyordu.

Kedilere duyduğu büyük sevgiyi böyle mi ifade ediyordu bilinmez ama, bu şekilde gazete sayfalarına girmeyi becermişti.

4 Eylül tarihli Baslerzeitung gazetesi, ise başka bir çılgınca fikrin hayata geçirilmiş halini haber yapmıştı. İsviçre’nin Zürih kentinde yaşayan Tim Steiner adlı bir şahıs sırtına tanınmış Belçikalı ressam Wim Delvoye’ın bir tablosunu 35 saat süren bir uğraşla dövme olarak yaptırmış. Buraya kadar büyük bir yenilik yok. Bedenler üzerine boyayla çizilen tablolara zaten alıştık. Bu uygulamanın tek farkı, tablonun dövme olarak, yani kalıcı olarak yapılması. Tim Steiner’ın orjinal fikri bundan sonra devreye giriyor. Adam sırtındaki tabloyu satılığa çıkarmış. Tablo biriktiren bir koleksiyoncu da bu tabloyu 240.000.- İsviçre Frangına (150.000 Euro) satın almış. Bu durumda tablo, dolayısile Tim Steiner’ın sırtı da bu koleksiyoncunun malı haline gelmiş. Tablo koleksiyoncusunun Tim Steiner’ı salonunun duvarına, yüzü duvara dönük biçimde asacak hali yok tabii, ya da adamı bazen galerilerde sergilemek üzere depolarından birine de kapatamaz. Bu durumda ikisi yazılı bir anlaşma yapmışlar. Anlaşmaya göre Tim Steiner senede üç veya dört hafta boyunca, alıcının tayin edeceği bir sergide kendisini, pardon sırtındaki tabloyu sergilemekle mükellef. Üstelik Tim Steiner’in ölümünden sonra bile tablonun hakları alıcının elinde kalacak. Tim henüz 31 yaşında ama, ölümün ne zaman geleceği belli mi olur? Böyle bir durumda alıcının tablosunu ne şekilde muhafaza etmeye devam edeceğini, gazete haberi konuya bir açıklık getirmediğinden öğrenemiyoruz.

Düşünülürse, aslında hiç de fena bir para kazanma yolu değil. Eğer tablo bitinceye kadar saatlerce sürecek olan dövme işkencesini göze alabiliyorsanız, senede üç veya dört hafta çalışıp, geri kalan zamanda tatil yapmayı garanti ettiniz demektir. Yalnız 240.000.- Frank ilelebet dayanmaz tabii. Bedeninizin diğer bölümlerinin de para kazanmaya başlaması gerekir. Her yanınız dolduğunda ise, yapılan dövmeleri birer birer çıkarttırarak, yenileri için yer açmak zorunlu olur herhalde.

Tim Steiner bu yolu dener mi bilinmez tabii. Belki de onun için önemli olan, başka bir yoldan yapamıyacağı birşeyi böylece bir kere yapmış olmak, yani basının dikkatini çekmiş olmaktır.

Bakarsınız belki de taklitçileri çıkar. Yakında insan bedenlerinden oluşan resim sergileri moda olur.

Sonra sergiden beğenip satın aldığınız tabloyla, bir kafede oturup birlikte çay içer, hangi zamanda nerede asılı olacağı konusunda konuşur ve bir anlaşma imzalarsınız.

Ama yine de bana sorarsanız, tabloları cansız satıhlar üzerinde gözlemlemeyi tercih ederim aslında. Öyle ya, ya astığım yeri beğenmeyip, kalkıp başka yere giderse? Ondan sonra, elinde anlaşma metni, avukatlarla, mahkemelerle uğraş dur işin yoksa.

Bizzat canlı tablo olmayı ise hiç düşünemem. En başta canım tatlıdır, iğneden bile korkarım ben. Nedir o öyle, 35 saatlik dövme işlemi filan?

En iyisi daha az orjinal olan fikirlerle yetinmek galiba.

 
Toplam blog
: 165
: 1414
Kayıt tarihi
: 03.08.07
 
 

Uzun yıllardır yurt dışında yaşıyor. İsviçre'de Adalet Bakanlığı'ndaki mesleği yanında tiyatro ya..