Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Haziran '08

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Kendimiz için istediğimizi başkası içinde isteyebilmeliyiz

Kendimiz için istediğimizi başkası içinde isteyebilmeliyiz

Küresel siyasi açılımlar ve politik dalgalanmalar özde yaşam kültürünü hızla değiştirip dönüştürmektedir.

Çok değil bir on yıllık zaman dönemi öncesinde, uluslar arası stratejilerin oturduğu zemin emek sermaye çelişkisiydi. Bu çelişki genellikle; demokratik toplumsal taleplerin, şu veya bu şekilde dinamosu niteliği görünümündeydi.

Toplumsal talepler; ekonomik büyüme, artan ulusal gayri safi milli hasıla, adalet, evrensel doğuştan haklar gibi adil bölüşüm gerektiren konularda yoğunlaşıyor. Uluslar arası toplumsal değişim dönüşüm hareketleri; hızla gelişen ve yaygılaşan iletişim teknolojileri sayesinde tüm dünyada çok çabuk duyulabilmektedir. Bu da halkalar arasında çok çabuk etkileşmeyi getirmektedir.

Yerel yaşam kültüründe; kısa zaman dilimleri içinde hızlı farklılaşmalar yaşandığı, toplumsal hafızaların kısa zaman dönemleri içinde dönüşerek, toplumsal refleksleri etkilediği gözlenmektedir.

Bu sürecin özellikle ailede eğitim konusunda olumlu değişimlere yol açtığı söylenebilir. Çocukların eğitimi ailenin birinci önceliği olma yolundadır. Eğitim çağındaki çocukların bu anlamdaki öncelik algılamaları da aynı yönde gelişmektedir.

Bu bağlamda özellikle tüketim kültürü ve aile ekonomisi konusunda bir kaos göze çarpmakla beraber, birey toplum içinde kendi yerini belirleme çabası içinde görülmektedir. Dolayısı ile adalet, özgürlük, gelir dağılımı, hakkını sahiplenme gibi alanlara sosyal ilgililik artmaktadır.

Aile ekonomisindeki kaos kaçınılmaz bir gerçektir. Dünyada iyice güçlenen reklam ve pazarlama sektörü artık insanları iyice kuşatmış durumdadır. Yoğun tüketim politikalarının bombardımanı altında kaldı bireyler. Tüketim alışkanlıkları ve ailenin zaruri ihtiyaç anlayışı büyük değişim yaşadı bu süreçte. Ailenin tüketim listesi sürekli büyümekte, ihtiyaç listesi kabarmaktadır. Buda giderek satın alma gücünün reel anlamda yetersiz kalmasını doğurmaktadır. Satın alma gücü yıllar itibari ile artmış olsa da zorunlu ihtiyaçlar listesine yetişmesi yetişebilmesi zor görünüyor. İşte bu yüzden insanlar taksitli alışveriş kampanyaları ve kredi kartlar ile boğuşuyorlar.

İletişim teknolojileri olarak cep telefonu ve bilgisayar pazarındaki hızlı büyüme ve yaygınlaşma, talebin giderek tabana yayılması anlamı taşır. Bu durum toplumsal olarak yaşam standardımızın artmaya başladığı anlamında değerlendirilebilir bir bakıma.

Kişi başı milli gelir son on yılda 1.800 $ dan 5.000$ düzeyine yaklaştığı göz önüne alındığında gelir dağılımında ki adaletsizlik sürmesine rağmen olumlu etkilemektedir süreci.

Bütün bunlar; aile, dolayısı ile bireyin toplumsal yaşam içinde giderek yalnızlaşmasını geleneksel sıcak ilişkilere ayrılan zamanı teknolojik yeniliklerin alması bireysel iletişim kültürünü de etkiledi.

Toplumsal anlamda günlük yaşam içinde davranışlar ve bakış açıları açısından oldukça değişimler yaşandı son yıllarda. İnsanların bu hızlı değişim sürecini özümseyerek kendi öz kültürü ile bağdaştırıp, özgün duruşunu netleştirmesi zaman alacaktır.

Bununla birlikte Devlet ve politikacılar her zaman olduğu gibi halkın gerisinde kalmış olmalılar ki, sürecin getirdiği yeni sorunları tartışmak yerine, hala rejim tartışması yapıyorlar. Esasında bu tartışmalar geleneksel politik manevradan öteye bir anlam taşımıyor. Bu seviyelerde görevli insanların kendi içsel çelişkilerini, ülke sorunu gibi gündemde tutmaları, toplumun sorunlarını gözden kaçırılmasından başka bir işe yaramadığını da yıllar göstermiştir.

Zaman; kendi içsel önceliklerimize taraf olmak yerine, Ulusal önceliklerimize taraf olarak, herkesi kendi düşüncemize getirme takıntısından sıyrılıp, kendimizde gördüğümüz hakkı karşımızdakine de tanımaya alışma zamanıdır. Bu ülkede bir arada yaşıyoruz, bir arada yaşamanın en önemli koşulu kendimiz için istediğimizi başkası içinde isteyebilmektir.

 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..