Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kendisine bakmayan genç ile bakımlı yaşlı temizlik konusunda eşittir

Kendisine bakmayan genç ile bakımlı yaşlı temizlik konusunda eşittir
 

Hayat her şeyi yapanı hiçbir şey yapmayanla eşit kılar; adam genç, ağzı akmaz, burnu akmaz, lavaboda iki fıs fıs tamam. Berikisi yaşlı, temiz ama çaresiz, ağzında burnunda istemese de… Ele güne karşı… Sivilce kırışıklık, durmadan çıkan kıllar… Boğazında hırıltı, aşağıda zorunlu yellenme. Öksürük, hıçkırık, hapşırık… Cepleri mendil dolu…

Bu, kişinin elinde olmayan şey hayatımızı etkiliyorsa ki öyle ne yapmak lazım? Ömrümüzü banyoda, lavaboda mı geçireceğiz? Millet yaşlanmayı bedeni çökme olarak algılıyor. Oysa yaşlanma işte bu.

Tabii ki bu endişeler insan olanlar için; pis bir ihtiyar/kocakarı da olabilirsiniz. 20’sindeki biriyle 70’indeki biri temizlik ve bakım konusunda aynı şartlara sahip değildir. Üstelik 70’indekinin kendine bakacak gücü de yoktur.

Yine de bir yerlerden avantaj arıyorum; fazla duyarlılık, bilgi, tecrübe, direnç, sabır… Ama canım kısacık hayat ki zaten bitti. Yok bre, ihtiyarların ne işi var ki; akşamlara kadar oturup temizlesin önünü arkasını…

Gençlerde göze batmaz ama ihtiyarlar temiz olmak zorunda, zira insanlar yaşlıyı daha görmeden hayallerinde salyalar akar.

Bir de elin genci şap şap iki su, sen temizlersin temizlersin yine kirlisin; çıkmaz hayatın bıraktığı izler. Nur yüzlü ihtiyar hayallerdedir, ne nurlar batar bilemezsin tuvalette, banyoda caaaşşş caaaşşş.

Adaletsizlik ama yaşlılar hiç kirlenmeseler ya da onları silip temizleyen gizli bir el olsa. Temizlik insana keyif verir de ak pak yüzünüz ortaya çıkarsa tabi; çökmüş boyunda, kırışık yanaklarda ne kadar karizma olabilir ki…

Şimdi samimi olalım ihtiyarları sevmeyiz, daha çok bu nedenle; ömürlerinin yarısını banyoda geçirirlerse/Sarardan giyerlerse tabi başka… İhtiyar olmayı düşünmüyorum, bunu düşünüyorum; başkası da bana bakmasın elimi kendim yıkarım, temiz olmayan halimi bir ben görmeliyim, bilmeliyim…

Bilinçsizlik, ilkellik kokan bir ihtiyar anlayışı, yoluna yürüyor mu, hasta mı, konuşması nasıl; temiz mi diyen yok, en önemlisi oysa… Bütün yaşlılarımız pırıl pırıl olsa!

Gençlikle ihtiyarlık arasında bu kadar fark olmamalı. Yani nolmuş yaşlanmışsak. Sorun elimizin ayağımızın tutmasından ziyade aklımızın, bedenimizin tutmaması. Gençlikte bir şey yapman gerekmeyen fiziksel varlığın yaşlılıkta bakım istiyor. Yaşlılığın kendisi sorun. Daha hızlı koşamayım, maratona mı katılacağım; gözlerim az görsün, dökülsün saçlarım ama ağzım burnum akmasın.

Ya da o kadar uğraşıyoruz ki üstelik hasta değilken, temizliğimiz görünsün; bu organizma ne menem şeymiş, sen üstten siliyorsun o alttan geliyor, yaşlanmanın rezilliklerini durduramıyorsun. Üstelik ne karizma ne de güzellik beklentin varken, ütülü dursun pantolonun nolur ki; bacaklarına bile olmuyor, Arap şalvarı gibi düşüyor ikide bir. İnsanın 60 yaşından sonraki halini yasaklayacaksın anasını satıyım;60’ındaki halini sabitle, öyle ölsün.

 

  

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..