Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '11

 
Kategori
Şiir
 

Kentler 2: Malatya Destanı

Kentler 2: Malatya Destanı
 

balıkesir'den bindik kara trene bütün eşyayarla birlikte/Ne bilirsin o yaşta,Balıkesir nerede Malatya nire/ Tam üçgün üç gece yolculuk vagonda kedimizle/ Bizim için mutluluk ve macera,işkenceydi annem


Balıkesirden bindik kara trene bütün eşyalarla birlikte
Ne bilirsin o yaşta , Balıkesir nerede Malatya nire. 

Tam üç gün üç gece yolculuk vagonda kedimizle
Bizim için mutluluk ve macera, işkenceydi annemize. 

Kara tren üçüncü günün sonunda Malatya garında
Gözlerimizi açtık yemyeşil bir kayısı diyarında 

DDY’rında bize lojman verdiler istasyonda kaldık
Tarladaki evimizde garibandık ama ün saldık. 

İstasyonda o kurak tarlalar güzel bahçelere dönüştü
Sular getirtildi, ağaçlar dikildi , bir cennet oluştu. 

Komşularla imece içinde çok çalıştık kazandık
Yeşil bahçeler çevresindeki kavaklarla ün saldık. 

Nice hayvan besledik hindimiz, kuzumuz vardı
Tavuklarla , horozlarımızı sonra herkes anardı. 

Bir banliyö treni çalışırdı istasyonla şehir arasında
Biz çocukları okula dolmuşla değil trenle taşırlardı. 

Fırat İlkokulu İtfaiye’nin tam yanı başındaydı
Bahçesinde taş havuza gürül gürül pınar suyu akardı. 

Fahriye öğretmenimi hiç unutmadım beni çok severdi
Sevgiyi kim unutur, bana “büyük adamım” derdi. 


Okulun karşısında Yeni Cami Malatya’nın tarihiyle eş
Çünkü Asıl Malatya aşağıda Eski Malatyayla kardeş. 

Eski Malatyayı soracak olsanız binlerce yıllık tarihi var
Asur kraliçesi Semiramis , "Meliten" diye tarihe kayıtlar. 

Malatya ise gençtir , 1838’de Aspuzu’yu merkez seçmiştir
Osmanlı Ordusunun konak yeri olarak tarihe geçmiştir. 

Malatya’nın altını bir karış kazsan bin bir pınar çıkar
Dört bir yanını sarmıştır, nice tatlı sular, ırmaklar. 

Orduzu Pınarbaşı, Gündüzbey Pınarbaşı say say bitmez
Dernek deresi can verir , kente Venedik desen yetmez. 

Yaz baharda çıkardık arkadaşlarla Beydağının başına
Kenti seyrederdik pembe beyaz kayısı çiçekleri tacıyla 

Ama nerde kaldı şimdi o güzelim pembe ova beton oldu
Bütün kayısı bahçeleri şehir dışında kaldı hayal oldu. 

İnsanoğlu ne kadar zalimse Malatyanın güzellikleri bitmez
Tecde’i, Yeşilyurt’u, Tohma’yı gez zevkler tükenmez. 

Akçadag Sultansuyu Harası’nın yağız atları unutulmaz
Sultansuyu boyunca koşturup duran kısraklar tutulmaz. 

İster Yeşilyurt deyin, ister Çırmıhtı istersen Şeytan deresi
Bir adı da İsmet Paşa , uzanır cennet vadi iki dağın arası 

Bir zamanlar Malatya Lisesi Askeri Gazinonun yanında
O ünlü Hürriyet Parkı da Lisenin hemen yanı başında 


Nice iyi kötü günlerimiz geçti bir futbol topu peşinde
Adafı Gençlik Kulubü çekişirdi Gençlik Sporla diş dişe. 

Kaptanımız Vedat’tı , Cevat’la, Özkan da bizi andı
Ne zaferlere imza attık , başımızda Hakim Hasan vardı. 

Nice dostlarımız , arkadaşlarımız, İsmet , Harut , Antepli
Bir dönem tarih yazdık , ünümüz nice sahalara erdi. 

İstasyondan sonra çok ev değiştirdik nice yerlerde oturduk
Dörtyol ağzından kalktık , Akbaba Sokağında bulunduk. 

Kentin ortasına Hükümet , önüne İnönü’nün heykeli kuruldu
Malatya renkten renge girdi , heykel orada çoktan unutuldu. 

Bereket versin Malatya Atatürk’ün yüce yolundan yürüdü
Kim ne derse desin, her zaman Üniversitesini yaman korudu. 

Malatya , gururludur , mutludur, nice Cumhurbaşkanı çıkardı
Başbakan dersen , bir o kadar da saygın Başbakanı vardı. 

Malatya’da son konak Fuzuli Caddesi , köşedeki ev oldu
Nasıl unuturum kedimiz Boncuk kendini balkondan savurdu. 

Yeşil Malatya, acı tatlı , gençlik günlerimin güzel kenti
Nice yakın dostluklar, arkadaşlıklar orada doğdu , yeşerdi. 

Anlat anlat bitmez Evliya Çelebi kitabında elmalarını övmüştür
Kör değil ya , o nefis kayısılarını da elbette pazarda görmüştür. 

Sayın Dai, biz de Çelebiyi örnek alalım, eşeğe palan vuralım
Daha görecek çok yer var , insanlara şehirlerimizi sunalım. 

.....Erdal Ceyhan 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..