- Kategori
- Futbol
Keyifsiz oyun
Yılın en soğuk günlerinden birini yaşayan Antalya'da soğuğa rağmen stada giden futbolseverler güzel futbol izleyerek hiç değilse manevi olarak ısınmayı düşünmüş olabilirler. Ancak özellikle Beşiktaşlı futbolseverlerin hele hele ilk yarıda ısınmak bi yana Antalyaspor'un yoğun baskısı altında soğuk soğuk terlediklerini bile tahmin etmek güç olmaz. Antalyasporlular içinse ilk yarının son 15-20 dakikası takımları futbolun güzelliklerini sahaya yansıttıkları için daha keyifli geçiyordu ki, 36. dakikada Necati'nin vuruşunda bariz şekilde kale çizgisini geçen top yan hakem tarafından görülmeyince önemli bir avantaj Antalyaspor adına kaçmış oldu. Aslında o dakikaya kadar maç nispeten daha dengeli geçiyordu. Edu ve Almeida ile fırsatları harcayan Beşiktaş, kalesinde Tita ve Necati'nin hareketli oyunlarıyla zor anlar da yaşıyordu. Antalyaspor'un sayılmayan golünden sonra da atakları devam etti, ancak ilk 45 dakikanın son düdüğü yetişti Siyah-Beyazlılar'ın imdadına. İyice abondone olan Beşiktaş devre arasında silkelenip bir nebze de olsa kendilerine gelmiş gibi çıktı ikinci yarıya. En azından mücadele etmeden maçın kazanılamayacağını anladığından olsa gerek, ikinci yarıda maçı daha ciddiye almış bir Beşiktaş vardı sahada. İkinci yarı yine ilk yarının başı gibi daha ortada başladı. Antalyaspor defans oyuncularının maç boyunca yaptıkları riskli paslaşmaların cezasını Almeida kesti. Bu gol Beşiktaş'a biraz daha güven getirdi ve klasik Beşiktaş hareketini yaparak geriye yaslanarak oynamaya başladı Beşiktaş. Antalyaspor çok adamla savunmaya geçen Beşiktaş önünde çok etkili olamadı. Zira Beşiktaş da kontratak futboluna uygun sayılabilecek adamlarla sahada olmasına rağmen sadece bir pozisyonda bu avantajını kullanarak Almeida'nın güzel pasında Fernandes'in muhteşem çalımıyla maçı bitirmiş oldu. 90+4'te İsmail'in sebep olduğu penaltı ise sadece kendisinin kırmızı kartla bir sonraki Gaziantepspor karşılaşmasında takımdaki yerini alamayacak olması sonucunu doğurdu. Halbuki zaten son dakikadaki o topun kaleye girmesine elle müdahale etmeden izin vermek aynı skorla bitecek maçta fire vermemek anlamına gelecekti.
Maç içindeki Beşiktaşlı futbolcuların performanslarına bakacak olursak, Fernandes'teki düşüşün sürdüğünü söylemek yanlış olmaz. Defansta Egemen'i yokluğunu pek aramayan Beşiktaş, orta sahadaki Necip veya Aurelio alternatiflerinden yoksun olunca son dakikalara yorgun bir orta sahayla girmek durumunda kaldı. Veli yine orta sahanın en çok çalışan ismiydi. Edu ve Simao iki kanadı paylaşmışlardı ancak ikisi de kayıpları oynadılar. Hele Simao'ya Carvalhal nasıl o kadar tahammül etti anlamak mümkün değil. Geçirdiği uzun sakatlık çok şeyler götürmüş Simao'dan. Umarım geçen sezonun ikinci yarısındaki Simao kısa süre içerisinde tekrar aramıza döner. Bu kadar kötü bir Simao'ya tahammül etmektense aldığı kısıtlı sürelerde iyi işler yapabileceğinin sinyallerini veren Burak Kaplan denense daha faydalı olabilirdir.
Kötü oynanan bir Ankaragücü maçından sonra İnönü'de Bursaspor'u rahat geçen Beşiktaş, yine kötü oynanan bir Antalyaspor maçından sonra Gaziantepspor önünde nasıl oynacak merak konusu...