Kıbrıs'a Haksızlık

Bugün Televizyon izlerken bir anda gördüklerim ve duyduklarımdan ötürü öyle donakaldım. Ulusal Kanalardan birinde Kıbrıs'la ilgili bir yayın vardı. Kıbrıs'ta gelinen durum ve geçen zaman içerisinde yaşananları bir kronolojik sıraya dizip 10 dakikalık bir belgesel meydana getirmişler. Tartışma öncesinde bunu yayınlayarak konuya dikkat çekmeye çalışacaklar. Görüntüler eski kayıtlardan derleme biraz karışık neyin ne olduğu tam belli değil. Belli ki aceleye gelmiş biraz. Anak anlatımda öyle bir yer var ki konuyu bilen biri olarak benim dikkatimi çekmiş, ziyadesi ile canımı sıkmıştır. Kıbrıs davasından bir haber olan bu kanalımızın şu anda ismini vermiyorum olayı anlattığımda aklınızda belki bir fikir oluşabilir. 

Bu mini belgeselde anlatıcı diyor ki: "63-64 olaylarında Rumların terörist örgütü EOKA, Türkleri Türk Mukavemet Teşkilatı da Rumları katlediyordu. Bu nedenle Rumlar ve Türkler birbirlerini çok sevdikleri halde ayrı bölgelerde yaşamaya mecbur kaldılar. Rumlar ve Türkler çok sevdikleri komşularından ayrılmak durumunda kaldıklarından dolayı büyük üzüntü duyuyorlardı." 

Merak eden araştırsın, EOKA nedir, ne için kurulmuştur, tanıdığınız Kıbrıslı birileri varsa olgun ve üstü yaşlarda onlara sorun, elinizin altında internet, yazın arama motorlarına gelsin. Ben burda onlardan anlatmaya başlamayayım konu çok uzar. Hazır arıyorken Akritas Planı'nı da ve Enosis'i de bir aratın. 

Gerçeği önce kendi gözlerinizle görün. Akritas Planının parolasının (Kill Turks Gently - Türkleri Nazikçe Öldürün) olduğunu kendi gözlerinizle görerek okuyarak bilin ve öğrenin. Bu planın kanıtı olan Barbarlık Müzesinin içeriğini oluşturan bir banyo küvetinde katledilmiş yavruların açık kalmış gözlerindeki korkuyu görün. Boşaltılan yakılan köyleri, toplu mezarların fotoğraflarını Atlılar ve Muratağa köyü katliamlarını görün. Barış Gücü'nün koruması altındaki insanlara bile nasıl zulm edildiğini görün, Erenköy'de 1000 kadar çoğu üniversite öğrencisi mücahidin, 17000 kişilik Rum Muhafız Kuvvetleri karşısında hafif piyade silahlarıyla yaptığı mücadeleyi görün. TMT 'in yokluk içinde Türkiyeden gelen bir kaç silahla verdiği direnişi, halkının canını korumak için verdiği mücadeleyi Rum mezalimi karşında nasıl ayakta durduğunu görün. Bunları görün ki, her ahkam kesene eyvallah etmeyin, sırf TMT'nin Seferberlik Tetkik Kurulu ile bağlantısı var diye hemen terörist ilan etmeyin, böyle göstermeye çalışanlarada kulak asmayın. 

Göreceksiniz; TMT aslında devlet eliyle kurulmuş illegal bir örgüttür. Kıbrıs Türk'ünü imha olmaktan korumak için kurulmuş bir örgüttür. TMT siyaset üstüdür. Çünkü bir milletin varoluşu ve yaşamı için verdiği mücadele kutsaldır.