- Kategori
- Dünya
Kıbrıs'ta Talat operasyonu!
Rum lider Dimitris Hristofyas(sağda) Talat'ın "esnekliği" nedeniyle çok rahat!
Kıbrıs’ta ilginç olaylar yaşanmaya devam ediyor.
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’la yaptığı görüşmelerde, “taviz” denebilecek adımlar atmayı sürdürüyor. Bunu yaparken de, AK Parti ve Ankara’nın da “onayını” aldığını vurguluyor! Ankara da, Talat’ın görüşmelerde yaptığı “önerileri” desteklemiyorum deme noktasında değil. Böyle bir görüntü “dışa” dönük olarak olumsuz bir hava yaratabilir. “Ankara süreci desteklemiyor” söylemlerini artırır. Talat ve ekibi de bunu “iyi biliyor…” Adımlarda buna göre atılıyor.
Son olarak Ankara’da yapılan Kıbrıs zirvesinin ana gündem maddelerinden biri olan Yürütme konusunda, Talat, Rumların yaptığı “Kuzey’de yapılacak seçimlerde Rumların da etkisi olsun(örg.yüzde 20)” önerisini benimsemiş görünüyor. Ankara’yı da bu konuda sıkıştırmış durumda. “Eğer bu süreç ilerlemezse, seçimlerde ben kaybederim…” kozunu sürüyor. Sanki Talat kaybederse, “dünya yıkılır” mantalitesiyle! Aslında bu konuda Hürriyet yazarı Fatih Çekirge’nin yazdıklarına bakmak lazım. Fatih Çekirge ne diyor, “9. maddeye DİKKAT…” “Kıbrıs’ta çözüm için çok kritik bir öneri gelişiyor. Öneriye Mehmet Ali Talat ve Ankara sıcak...
Rum tarafı da öyle... Üzerinde çalışılan formül şu: Seçimlerde iki halkın oyları yüzde hesabına göre birbirlerinin başkanlık seçimlerini belirleyecek. Nasıl mı? Adada seçim yapılırken bugüne kadar her iki toplum kendi başkanlarını seçiyordu. Yeni yapılanmada her iki toplum diğer toplumun adayı için de oy kullanacak. Örneğin Türk tarafındaki iki aday için Rum tarafında da oy kullanılacak. Rum tarafında Türk adaylar için verilen oyların oranı yüzde 20 üzerinden adaylara yansıtılacak.
Diyelim ki, Türk tarafında seçime giren iki adaydan birisine Rum tarafında yüzde 60 oy çıktı. Diğerine yüzde 40. Bu oranlar yüzde 20 üzerinden dağıtılacak. Ve adayların oylarına eklenecek. Önceki hafta Ankara’da olan KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın çantasındaki 9 maddelik planın en önemli başlığı, 9. maddedeki işte bu “seçim formül”üydü... Peki, bu nasıl bir sonuç yaratır? Eğer gerçekleşirse “ulusalcı” partilerin adaylarının bu yüzde 20’den pay almaları çok zor. Bu da iki toplum için “ulusalcı” yapıların zayıflaması anlamına geliyor.” (07.12.2009-Hürriyet) Çekirge’nin bu yazdıkları aslında Kıbrıs’ta “ulusalcı” kesimlerin önünü kesmek anlamı taşıyor. Böylece, “vatan, toprak veya Anavatan Türkiye” diyen partiler Rumlardan oy alamayacağına göre seçimlerde başarısız sayılacak. (Vatan, toprak derseniz, size yaşama şansı tanınmıyor artık. SK) Başarılı olacaklar kim? Güney’de; ENOSİS isteyen, (Adanın Yunanistan’a bağlanması) Türkiye ve Türk askerini “işgalci” gören, Türkiyeli KKTC vatandaşlarının tümünün adadan gönderilmesini isteyen partiler. Kuzey’de ise, “Birleşik Kıbrıs olsunda ne olursa olsun” düşüncesiyle hareket eden, Annan Planı döneminde “Evet deyin, bir evetle dünyaya bağlanacaksınız” diye halkı kandıran, son seçimlerde, toplam oyları yüzde 35’lerde olan, Kıbrıs Türk halkının tek seçeneğini, “Rumla” birleşmede gören partiler.
Bu sıraladıklarımıza daha çok şey ekleyebiliriz! Halkın “bildiklerini” tekrarlamak olur! Kaybedecekler kim olacak? “Anavatan Türkiye” diyen, “Türk askeri çıkarsa Rumlar bizi yok eder” diyen, Ve son seçimlerde yüzde 65’in üzerinde oy alan partiler! İşte bu oyunun adı: Talat operasyonu! Talat, 19 Nisan seçimlerinde hezimete uğrayan taraftarlarını, halkın kendilerine onay vermemesini, Rum “oylarıyla” kapatma peşinde. Yıllarca kendileri seçilsin, başkaları seçilmesin düşüncesi içinde. Bunu yaparken de Ankara “arkalarında…” (mı?) Ankara, “Talat yıllarca Kıbrıs’ta lider olsun” istiyor havası hakim. Bunu yaratanlar, Talat’ın ekibi! Ne yazık ki, Ankara’dan da “ses çıkmıyor…” AK Parti de ses çıkarmadığına ve bu seçim sistemi ile ‘ulusal değerleri’ savunan partiler “Rumlardan” oy alamayacağına göre; “Kıbrıs’ta Talat padişahlığına” doğru gidiyoruz. Zira AK Parti, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş için vurgulardı ya, “Birazda diğer siyasetçilerin önü açılsın. Yıllardır Cumhurbaşkanlığı yapıyor Denktaş…” Peki, bu son oyunla ne oluyor? Talat “ömürlük” yapılıyor! AK Parti’nin buna bir açıklaması var mı? Bu sorunun cevabını vermeden, son anketler de, “İki devletli çözüm” isteyen yüzde 80 Kıbrıs Türk halkını da unutmamak lazım. Son “oyu”nu da onlar oynayacak! Ayrıca, bu sürecin Talat’ın istediği gibi gitmesine izin vermeyecek, bir Cumhuriyet Meclisi’nin de olduğunu unutmayalım. KKTC Anayasası’na göre, görüşmelerde Talat “yetkisizdir…”
Son sözü de Cumhuriyet Meclisi söyleyecektir. Yani halkın iradesi!
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’la yaptığı görüşmelerde, “taviz” denebilecek adımlar atmayı sürdürüyor. Bunu yaparken de, AK Parti ve Ankara’nın da “onayını” aldığını vurguluyor! Ankara da, Talat’ın görüşmelerde yaptığı “önerileri” desteklemiyorum deme noktasında değil. Böyle bir görüntü “dışa” dönük olarak olumsuz bir hava yaratabilir. “Ankara süreci desteklemiyor” söylemlerini artırır. Talat ve ekibi de bunu “iyi biliyor…” Adımlarda buna göre atılıyor.
Son olarak Ankara’da yapılan Kıbrıs zirvesinin ana gündem maddelerinden biri olan Yürütme konusunda, Talat, Rumların yaptığı “Kuzey’de yapılacak seçimlerde Rumların da etkisi olsun(örg.yüzde 20)” önerisini benimsemiş görünüyor. Ankara’yı da bu konuda sıkıştırmış durumda. “Eğer bu süreç ilerlemezse, seçimlerde ben kaybederim…” kozunu sürüyor. Sanki Talat kaybederse, “dünya yıkılır” mantalitesiyle! Aslında bu konuda Hürriyet yazarı Fatih Çekirge’nin yazdıklarına bakmak lazım. Fatih Çekirge ne diyor, “9. maddeye DİKKAT…” “Kıbrıs’ta çözüm için çok kritik bir öneri gelişiyor. Öneriye Mehmet Ali Talat ve Ankara sıcak...
Rum tarafı da öyle... Üzerinde çalışılan formül şu: Seçimlerde iki halkın oyları yüzde hesabına göre birbirlerinin başkanlık seçimlerini belirleyecek. Nasıl mı? Adada seçim yapılırken bugüne kadar her iki toplum kendi başkanlarını seçiyordu. Yeni yapılanmada her iki toplum diğer toplumun adayı için de oy kullanacak. Örneğin Türk tarafındaki iki aday için Rum tarafında da oy kullanılacak. Rum tarafında Türk adaylar için verilen oyların oranı yüzde 20 üzerinden adaylara yansıtılacak.
Diyelim ki, Türk tarafında seçime giren iki adaydan birisine Rum tarafında yüzde 60 oy çıktı. Diğerine yüzde 40. Bu oranlar yüzde 20 üzerinden dağıtılacak. Ve adayların oylarına eklenecek. Önceki hafta Ankara’da olan KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın çantasındaki 9 maddelik planın en önemli başlığı, 9. maddedeki işte bu “seçim formül”üydü... Peki, bu nasıl bir sonuç yaratır? Eğer gerçekleşirse “ulusalcı” partilerin adaylarının bu yüzde 20’den pay almaları çok zor. Bu da iki toplum için “ulusalcı” yapıların zayıflaması anlamına geliyor.” (07.12.2009-Hürriyet) Çekirge’nin bu yazdıkları aslında Kıbrıs’ta “ulusalcı” kesimlerin önünü kesmek anlamı taşıyor. Böylece, “vatan, toprak veya Anavatan Türkiye” diyen partiler Rumlardan oy alamayacağına göre seçimlerde başarısız sayılacak. (Vatan, toprak derseniz, size yaşama şansı tanınmıyor artık. SK) Başarılı olacaklar kim? Güney’de; ENOSİS isteyen, (Adanın Yunanistan’a bağlanması) Türkiye ve Türk askerini “işgalci” gören, Türkiyeli KKTC vatandaşlarının tümünün adadan gönderilmesini isteyen partiler. Kuzey’de ise, “Birleşik Kıbrıs olsunda ne olursa olsun” düşüncesiyle hareket eden, Annan Planı döneminde “Evet deyin, bir evetle dünyaya bağlanacaksınız” diye halkı kandıran, son seçimlerde, toplam oyları yüzde 35’lerde olan, Kıbrıs Türk halkının tek seçeneğini, “Rumla” birleşmede gören partiler.
Bu sıraladıklarımıza daha çok şey ekleyebiliriz! Halkın “bildiklerini” tekrarlamak olur! Kaybedecekler kim olacak? “Anavatan Türkiye” diyen, “Türk askeri çıkarsa Rumlar bizi yok eder” diyen, Ve son seçimlerde yüzde 65’in üzerinde oy alan partiler! İşte bu oyunun adı: Talat operasyonu! Talat, 19 Nisan seçimlerinde hezimete uğrayan taraftarlarını, halkın kendilerine onay vermemesini, Rum “oylarıyla” kapatma peşinde. Yıllarca kendileri seçilsin, başkaları seçilmesin düşüncesi içinde. Bunu yaparken de Ankara “arkalarında…” (mı?) Ankara, “Talat yıllarca Kıbrıs’ta lider olsun” istiyor havası hakim. Bunu yaratanlar, Talat’ın ekibi! Ne yazık ki, Ankara’dan da “ses çıkmıyor…” AK Parti de ses çıkarmadığına ve bu seçim sistemi ile ‘ulusal değerleri’ savunan partiler “Rumlardan” oy alamayacağına göre; “Kıbrıs’ta Talat padişahlığına” doğru gidiyoruz. Zira AK Parti, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş için vurgulardı ya, “Birazda diğer siyasetçilerin önü açılsın. Yıllardır Cumhurbaşkanlığı yapıyor Denktaş…” Peki, bu son oyunla ne oluyor? Talat “ömürlük” yapılıyor! AK Parti’nin buna bir açıklaması var mı? Bu sorunun cevabını vermeden, son anketler de, “İki devletli çözüm” isteyen yüzde 80 Kıbrıs Türk halkını da unutmamak lazım. Son “oyu”nu da onlar oynayacak! Ayrıca, bu sürecin Talat’ın istediği gibi gitmesine izin vermeyecek, bir Cumhuriyet Meclisi’nin de olduğunu unutmayalım. KKTC Anayasası’na göre, görüşmelerde Talat “yetkisizdir…”
Son sözü de Cumhuriyet Meclisi söyleyecektir. Yani halkın iradesi!