Kılıçdaroğlu Ak Partiye çalışacak

CHP de Genel Başkan değişti ama ''SİYASET TARZI'', değişmedi. Bakıyorum da Kılıçdaroğlu'nun Başkanlığı, Baykal'ın Başkanlığından hiç farkı yok. Hattâ daha da Baykal'laştı. Basın'ın; ''Kılçdaroğlu ile CHP'ye yeni kan geldi!...'' gibi, pompamaların dışında, görünürde değişen hiçbir şey yok mâlesef.

Çünkü CHP'nin yeni Sayın Genel Başkanı, selefi'nin de ilerisine giderek, Sayın Erdoğan üzerinden yapılmakta olan muhalefeti, daha da basitleştirdi ne yazık ki.

Sayın Erdoğan' la alakalı duyduğu, yalan yanlış her habere balıklama dalan Sayın Kılıçdaroğlu; ''Sayın Başbakan'ın evinin muslukları altın'danmış'', ''Sayın Başbakan'ın, Çamlıca'da he biri 10 milyon TL'ye 5 villası var!..'' gibi, ortaya attığı her mesnedsiz iddiadan sonra; ''Sayın Başbakan bunların olmadığını söylüyorsa, belge getirsin(!)..'' diyor.

Hem iddia ediyor, hem ''ispat etsin'' diyor Sayın Kılıçdaroğlu.

Son iddiası da, geçen haftadan beri konuşulan ''vikileks'' in ortaya attığı iddialara dayanıyor.

İddia ne?

Sayın Başbakan'ın; isviçre Bankalarında, milyonlaca dolar parası olduğu ile alakalı.

İftira konumundaki bu iddia nereden çıktı?

Vikileks ad'lı intenet sitesinden.

Türkiye'de bu iftirâya sarılıp; ''Başbakan'ın İsviçre Bankalarında milyonlarca dolar parası var!'' diye basbas bağırıp ortalığı ayağa kaldırmaya çalaşan müddei kim?

CHP'nin yeni Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu.

Olamaz mı peki?

Bal gibi olabilir.

Peki Muhatap kim?

Tükiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı.

Sayın Başbakan ne diyor peki?

''İsviçre bankalarında, bir kuruş bile param yok benim!..''

Sayın Kılıçdaroğlu yine; ''Sayın Başbakan bunların olmadığını söylüyorsa, belge getirsin(!)..''dedi.

Peki bir başbakan, mevzu-u bahs olan bankalarda parası olmuş olsa eğer, bu kadar rahatlıkla; ''YOK!..'' diyebilir miydi?

Bence diyemezdi.

Bırakın başbakanı, normal bir vatandaş bile böyle bir iddia karşısında yalan söyliyemez. Çünkü bizde herkes bilir ki; ''Yalancının mumu yatsı'ya kada yanar!..''

Ayıca Sayın Kılıçdaroğlu, artık darb-ı mesel hâline gelmiş olan; ''Müddei, iddiasını ispat ile mükelleftir!'' sözünü hiç duymadı mı?

''Aksi takdirde, yâni iddiasını isbat etmeyen/edemeyen müddei, MÜFTERÎ'dir!..'' diyor darb-ı mesel'in devamında.

Sayın Başbakan her def'asında bu sözü hatılatmasına rağmen, Sayın Kılıçdaroğlu'nun hiç umurunda değil. Ne zaman bir dedikodu duysa, sâhi imiş gibi her zaman; ''Sayın Başbakan, böyle birşey olmadığını söylüyorsa, belge getirsin...(!)'' diye kendini yıpratıyor âdetâ.

Sayın Başbakan da her def'âsında olduğu gibi; ''Müddei, iddiasını ispat ile mükelleftir!..'' ''Aksi takdirde, yâni iddiasını isbat etmeyen/edemeyen müddei, MÜFTERÎ'dir!..'' şeklinde kararlı bir şekilde, hiç usanmadan Sayın Kılıçdaroğlu'na cevap veriyor ama Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu durûb-u emsal'i anlamaya hiç niyetinin olmadığı görülüyor.

Bundan da anlaşılıyor ki; Sayın Kılıçdaroğlu, en eçhel insanların dahi bildiği bir hakikati, bilmezden geliyor veya bu hakikatin, bundan sonra tersinden işlemesi için gayret sarf'ediyor!

Bu da siyasette yeni bir ekol olacak herhâlde.

Aslında Kılıçdaroğlu bunu biliyor da, çaktırmadan; ''Çamur at, izi kalsın!..'' politikası izliyor gibi. Her def'asında mahcup olmasına rağmen bunu devam ettiriyor Kılıçdaroğlu...

Entresan!...

Bunları, CHP'ye seçim kazandıracağı ümidi ile bel bağlanmış bir Zat-ı Muhterem yapıyor.

Özal ve Erdoğan soldan da oy alarak iktidar oldular...

Kılıçdaroğlu da; bırakın sağa kayan eski CHP oylarını geri almayı, bunun tersini yapmadıkça İKTİDAR yüzü göremiyecek dostlar.

Bunun için de, bütün milletin İKTİDÂRI olmaya namzet olmak lâzım. Bu, Kılıçdaroğlu ile de zor görünüyor CHP'de.

Basın'ın bu kadar şişirmesi ve Önder Sav'ın bir sürü atraksiyonları ile CHP'ye Başkan olan Kılıçdaroğlu; bu şekilde seçimlere girerse, Tayyip Erdoğan'lı AK Parti'ye çalışacak gibi geliyor bana.

Yıllardır İKTİDAR yüzü göremeyen CHP'liler, genel seçimlerden sonra Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir SERAPtan ibâret olduğunu anladıklarında, Sayın Kılıçdaroğlu; ''Başarılı olamadım, istifâ ediyorum!..'' dese ne olacak?!..
Ne'yi hall'etmiş olacak Sayın Kılıçdaroğlu?

CHP'lile yine kahr'olacak...

Benim için fark'etmez de, samîmi CHP'lilere yazık olacak.

Sağlık ve Muhabbetle

05.12.2010, pazar
Bektaş Azizoğlu
İSTANBUL