- Kategori
- Siyaset
Kılıçdaroğlu mu, İnce mi?

Kılıçdaroğlu (K.) yerine, İnce (İ.) mutlaka gelmelidir. Çünkü,
Sol ve demokratlık değişimi gerektirir. 8 yıldır görevde olan yerinde sayan biri yerine, daha başarısız olması muhtemel bile olsa, yeni biri gelmelidir. Zamanı geldiğinde o da gitmeyi öğrenir.
İ. %31 alarak CHP seçmeninden, velev ki bir kaç puan sağ seçmenden de almış olsa, halktan onay almış ve rüştünü ispatlamıştır.
Bırakın İ.'yi, sokaktan herhangi bir CHP'li yi getirin. Yeter ki K. partinin başında olmasın. Çünkü, son 8 yılda, ülkenin rejimi değiştiği halde, hala kendisine başarılı diyen irrasyonel biridir
Partideki kadro değişimlerinin sistemi kurulmalıdır ki göreve gelen, orada kalmasını sadece ve sadece başarıya odaklı olduğunu öğrensin ve amacından sapmasın, saptırmasın.
K. 625 delege imzası olmasa bile istifa etmelidir. Seçmene zaten saygısızlık yaptı. Ama kendini rezil etmesine gerek yok.
Parti görevleri ve oradan oluşan devlet görevleri kamusal yarar amaçlıdır.
Kamusal yarar hiçbir zaman kişisel menfaatlere ve yararlara peşkeş çekilmemelidir, çektirilmemelidir.
Biri gider diğeri gelir. Kişileri merkeze alarak yapılan siyaset ilke ve değerleri ezer geçer.
Evet, ilahi adalet yok. Bir Tanrı yok. O nedenle, yaptığın kötülüklerin, peşkeşlerin, koltuk hırsızlıklarının bir cezası olmayacak. Ama yine de bu dünyada dünyevi bir adalet var. Yaptığın hata bir şekilde, bir bumerang gibi gelip, alnın ortasına çarpar.
Bir de diyorlar ki K de olsa İ de olsa CHP'nin yapısal sorunları var. Partinin başına kim gelecek diye sorarken, böyle bir cevap vermek, elma ile armutu karıştırmaktır. Biri reel politik bir durumken, diğeri teorik politik bir durumdur.
Eğer Sözcü gazetesi okuru iseniz oradaki yazarlara sakın inanmayın. Bir nedenle, zamanında K'yi eleştirmiş olsalar da, şimdi İ gelirse ne değişecek ki demeye başladılar.
Bu da irrasyonel bir pozisyondur. Sol ve demokrat olanın, değişimden, ilkelerden, değerlerden yana olan tutumuna tamamiyle karşıttır. Neden böyle yapıyorlar bilmiyorum, ya bir dar görüşlülük etki alanına kapıldılar ya da bir dolaplar dönüyor.
Ama unutmasınlar, yılların Cumhuriyet gazetesi, dönen dolaplar yüzünden, bugün temel okurunu kaybetmiş, ve tirajı en düşük gazeteler arasında yer alıyor.
Halka karşı, halkın %31'i oy ve onay vermişken, sizin hala, 'acaba?' demenizin, bir bumerang gibi alnınızın çatısına geleceğinden kuşkunuz olmasın.