Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '18

 
Kategori
Felsefe
 

Sevgi İyi Güzel de, Sevgiye Değer Olan Nedir?

Sevgiyi, edebiyatçılar ve gündelik hayatın üreticileri o kadar çok yüceltir ki ve bunun için o kadar çok metin üretirler ki şaşar kalırsınız.

Şaşkınlığın gerekçesi, sevgiye değer olan şey üzerine, hemen hemen hiçbir şey yazılmamasıdır.

Sevmek-sevilmek övülür ama ‘neden severiz, neden sevgi çok değerlidir?’ sorusuna, bana kalırsa pek cevap verilmez.

Sevgiye değer olan şeylere baktığımızda, pek çok erdem görürüz. Adil olan, yardımsever olan, anlayışlı olan, hoşgörülü olan, zeki olan, bilgili olan, vicdanlı olan, ölçülü ve ılımlı olan vs. hep sevgiye değerdir.

Bu özelliklere sahip olan insanlar sevilir.

Ancak, bütün sevilen insanlar bu tür değerlere sahip olsaydı, bu dünyada hiçbir kötülük kalmazdı.

Bu dünyada bolca kötülük olduğuna göre, demek ki sevginin özü, değer sevgisi değildir.

Peki, hemen hızlıca soralım, o halde nerde kaldı bu sevginin yüceliği?

Sevgiyi yüce kılan, değer değilse, nedir?

Sevgiyi yüce kılan, el cevap, aslında bencilliktir.

Sevgi, eğer, adil olmakla ilgili değilse örneğin, başka neyle ilgili olabilir?

Elbette ki sevenlerin, sevme ilişkisinden doğan varoluş kolaylaşmasından doğar.

Varoluş kolaylaşması ise bildiğimiz bir kavram olarak bencilliktir.

Yani, ben seversem ve sevilirsem, bu evrendeki varoluşum kolaylaşır.

İnsanlar, her türlü insan, ini cini, sapığı, iti köpeği, şereflisi şerefsizi sever ve sevilir, bahsettiğim kitle is hep sevgiyi över, yüceltir.

Evet, sevgiyi varoluşumuzu ve başkalarının varoluşunu kolaylaştırmak üzere, yaşayalım ve övelim ama bunun değerlerden kaynaklandığını düşünmeye hiç gerek yok.

&&

Peki, birini sevmekle başlayacak her şey diyebilir miyiz?

Diyemeyiz, çünkü zaten öyle başlamak zorunda.

İnsanların sevgiye değer buldukları, evrensel değerler değil, kendi özlük ve toplumsal çıkarlarıdır.

Bu dünyada, herkes, eğer psikopat ve sosyopat değilse, iyiliği, güzelliği, adaleti, doğruluğu arar. Ancak mesele, neyin iyi, güzel, adil ve doğru olduğudur. Çünkü herkes, kendi özsel ve sosyal çıkarlarıyla bağdaşık olanı iyi, güzel vs. bulur.

Eğer insanlar bunla yetinseydi ne alaydı, ancak, devreye iktidar girer, yaşam kolaylaşması, bencillik, özsel ve sosyal çıkarlar, kişilerin kendileri için iyi, güzel, adil vs. olanın hakim olmasını sağlamaya çalışır.

Geriye ise kendi çıkarları peşinde koşan edabiyatçı ve gündelik yaşam üreticilerinin sevgi edebiyatı yalakanması çıkar. Ne yapalım, onlar da yaşayacak, hayatlarını kolaylaştıracaklar.

Hayat, kim kimin tepesine binersedir.

Hayatın evrensel şekilde, iyi olduğu, ister felsefi ve edebi metinlerde olsun, isterse dinsel metinlerde olsun, tamamiyle uydurmadır.

Hayat, erdemli ve ahlaklı bir yer değildir. Ha, kötü de değildir neyse odur. Ama hayata yalakalanmaya gerek de yok.

 

 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..