Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '18

 
Kategori
Siyaset
 

CHP, 36. Olağan Kurultayı'ndaki Çarpıklıklar ve Kurultayın Ortaya Koyduğu

CHP, 36. Olağan Kurultayı'ndaki Çarpıklıklar ve Kurultayın Ortaya Koyduğu
 

Genel Başkan (GB) adayı olmak için delegenin %10'nun oyunu alması gerekiyor. 

Ama, delege, bir kişi için imza verirse başkası için veremiyor. Yani ona deniyor ki ‘Sen sadece 1 kişiyi kafanda GB olarak tasavvur edebilirsin ve etmelisin.’ Aklı başında bir delegenin, ‘İyi de ben kararsızım, konuşmalarına göre karar vereceğim’ demesine, çarpık CHP zihniyeti izin vermiyor.

Peki, sizce, bir GB adayı, ‘Tamam, madem bir delegenin sadece bir oy hakkı var, o zaman, ben alt sınır olan, 127’kişiyi bulayum da, başka aday olacak varsa, ona da delege oyu kalsın’ diye düşündüğünü düşünür müsünüz? Zihniniz açık, ruhunuz temiz, vicdanı hür iseniz, öyle dersiniz. Ama bu faşist kafalı çarpık ruhlu CHP anlayışı, 1081 imzayla, bir başkanı aday gösterir. Yani, ‘benden başka en fazla 1 kişi daha aday olabilir,’ demiş olur.

Şimdi, bazı iyi niyetli ama saf arkadaşlara bu mantıklı gelebilir. ‘Adam 1081 imzayı toplamışsa, bu onun başarısıdır’ diyebilir.

Ne yazık ki öyle değil. Yönetimde olan yapı, çeşitli yollarla; vaattir, görevdir, paradır, iş güç imkanıdır ve benzeri şeylerle, delegenin oyunu etkisi altına alır. Hatta delegeyi, taa en başından itibaren hazırlar.

Bu ele geçirilmiş delege dışında eğer varsa aralarında kararsız delegeyi de etkiler. Sandık başına giden delege kara kara düşünmeye başlar. ‘Ben şimdi, 1081 imza toplamış adaya mı oy veriyim, yoksa, diğerine mi?’ Herkes, özellikle bu politik işlerde, herkes, yürüyen ata oynar.

&&

Bu çarpıklık, 2014 yılında yine Kılıçdaroğlu ve İnce’nin aday olduğu kurultayda da vardı.

Peki, o dönemde nasıl olmuştu? O dönemde de, Kılıçdaroğlu yüksek delege imzası ile aday olmuştu. İnce ise daha düşük delege imzası ile aday olmuştu. Sonuçta, Kılıçdaroğlu, gösterdiği delege imzasından daha az sayıda oy alarak, başkan seçilmişti. İnce ise daha fazla sayıda oy almıştı, ama kazanmaya yetmemişti.

Şimdi, böyle bir sonuçtan sonra, sizce, solcu, ilerici, aydın, insancıl vs. (uydurmasyonları) olan bir partinin, bu yöntemin, delege üzerinde baskı yarattığı tespitini yapıp, bunun yanlış olduğunun kanıtlandığını söyleyip, hemen bu uygulamayı değiştirmesi gerekir değil mi?

Yoksa bir adama niye solcu, ilerici, aydın densin ki?

Bunu değiştirmiyorsa, bu adama, faşist, zihniyeti çarpık, anti-demokrat denmez mi?

Peki, faşist, anti-demokrat olduğu halde, solcu, ilerici olduğunu söyleyene ne denir?

Bu tip kişileri betimlemek için, artık ahlaki düzlemde sıfatlar gerekir. 

‘Yav, peki anladık, bu yönetime gelenler, ellerinden gelen her şeyle, yönetimden gitmemek için çaba harcıyorlar, peki, bu partiye hizmet eden binlerce insan var. Bunlarda mı hiç müdahale etmiyorlar bu işe, bunlar nasıl içlerine sindiriyorlar, bu faşist ve anti-demokratik uygulamaları?’

Buna müdahale etmemeleri, onların da solcu, ilerici vs. olmadığını gösterir. CHP’nin çarpık bir yaklaşımla değerlendirilen tarihsel mirasından bazı insanlar, şu ya da bu nedenle yararlanmaya çalışıyorlar. Yok, bunu da yapmıyorlarsa, o zaman geriye cahillik kalır. Neyin ne olduğunu anlayıp, onu değiştirmek için gereğini yapamama cahilliği.

&&

CHP’lilerden sık sık duyarız. ‘Seçimli kongreyi sadece bizim parti yapar. Diğer partiler yapmaz.. bıdı bıdı..’

Şimdi GB adayı olmaktaki çarpıklığı gördük. Bir de parti meclisi seçim usulüne bakalım. Seçimlerde blok liste ile çarşaf liste kavramları vardır. Güya CHP seçim yaptığı için, demokrat olduğu için, çarşaf liste kullanır.

Yani, delege gelir, tüm adayların yer aldığı listeden, tek tek isim seçer. Blok olsaydı, A adayının listesinde yer alan tüm isimleri tek bir oy ile seçmiş olurdu.

Bunlar şimdi çarşaf liste ile seçim yapıyoruz deniliyor ama, yine de blok listeler ortaya çıkartıyorlar. Yani GB ve bazı gruplar, blok liste çıkartıyorlar ve delege gidip ordaki isimleri, tek tek işaretliyor.

Şimdi adı çarşaf liste ama yapılan işlem blok liste.

Bu ise aslında ikiyüzlülük. Demokrat olan yola girememekteki, inatçı faşizanlık/anti-demokratlık huy ya da yapı.

CHP, vizyonu ve misyonu olmayan, anti demokratik, faşizan bir yapıdır. Çarpık bir tarih anlayışına, bu anlayıştan çıkan Atatürk slogancılığına sığınan, içeriksiz, hedefsiz bir kalıntıdır. Bu kalıntıların ortasında biten tek bir çiçek vardır, o da laiklik çiçeğidir. Bu çiçeği ille de sulamaya çalışan, bireyler dışındaki toplumsal kesim ise Alevilerdir. Ne zamanki merkez sağ, laikliği güvenceye alacak ve sağlam ve değişmez zemine oturtacak ya da laikliğin var olması için başka oluşumlar ortaya çıkacak, işte o an CHP’nin bittiği an olacak.

Merkez sağ, özellikle AKP, CHP’ye karşı çok köklü karşı argümanlarda bulundu; vesayetçi, statükocu vs. Bugün gelinen noktada, AKP’nin bu argümanlarında haklı olduğu ortaya çıkıyor. Acı olsa da böyle.

Gerçekten, önce insanı (siyah, beyaz, kadın erkek, eşcinsel, yaşlı, engelli, işsiz, eğitimsiz, çocuk) sonra bireyi (yaşamsal tercihlerinde özgür olan ve desteklenen) baz alan, değişimden, yenilenmeden, liyakattan, değerden yana, her türlü iktidardan uzak, iktidar sevicisi olmayan vs., doğayı, hayvanları, çevreyi ve ilgili pek çok şeyi politik mücadele alanı olarak gören bir politik anlayış, Türkiye’den çok uzak.

Kültürel yapımız ve bilgi birikimimiz buna müsait değil. Ama bunlar acil ihtiyaç ve bunun için ülkede yeni alanların açılması gerekiyor.

CHP, ‘Atatürk’ün askerleriyiz, kuvayi milliyeciyiz’ gibi anakronik sloganlarının altında yatan çarpık ve boş tarih anlayışı ile tam bir bataklığa batmış durumda. Kimse onu, ordan çıkartamaz. Var mı ki ‘Atatürk ilerici olabilir ama Atatürk’ü savunma şekliniz gericiliktir.’ ‘Atatürk’ün askerleriyiz’ sözü, gericidir, yaklaşık 100 sene önce ölmüş bir kişiyi bugün bu halde dile getirmek onu kullanmaktır, kendi kapasitesizliğinizin göstergesidir. Çağdaş olun.’ denebilsin bunlara. Anında aforoz ederler, cadı yakar gibi yakarlar.

Türkiye’de, günümüze ait, çağdaş siyasal söylemlerle siyaset yapacak, yeni sol anlayışların ortaya çıkması şart. CHP 36. Olağan Kurultayı bunu net şekilde ortaya koymuştur. 

 

 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..