Kılıçdaroğlu’nun Madenci Ziyareti, Bedel Ödetir mi?

Çoğu kez, haberin başlığı ile içeriği arasında bir anlamsal bağıntı olmuyor. Böyle olunca da, haberi, başlığın albenisine kapılarak okuyan kızmıyor değil. 

Bakıyorsunuz, haberin “spot”unda “Ankara sokakları karıştı” deniyor. Oysa içerik farklı. Polis, ÖDTÜ’lü öğrencilerin yürüyüşüne izin vermiyor; öğrenciler üniversite dışına bile çıkamıyorlar. 

Polis, öğrencilerin üzerine basınçlı su, biber gazı sıkarken, öğrenciler de polise taş atıyor. 

Demek ki, “karışan”, Ankara sokakları değil! 

Dünkü haber başlıklardan biri de Kemal Kılıçdaroğlu’nun yılbaşında ziyaret ettiği Soma’daki bir maden ocağının kapatılması, işçilere ücretsiz izin verilmesiyle ilgiliydi. 

Haberin “başlık”ları ile “içerik”i uyumluydu: 

Kılıçdaroğlu'nun indiği madende üretim durdu 

Kılıçdaroğlu'nun ayağı madencilere uğurlu gelmedi 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyaret ettiği maden işçileri işsiz kaldı 

Soru şu: 

“Üretimin durdurulması”, “işçilerin işsiz kalması”, Kılıçdaroğlu’nun yılbaşını maden ocağında işçilerle birlikte geçirmesinin bir sonucu mu? 

Bilemeyiz, ama sonuca bakarak bir değerlendirme yapılabilir; söylenenler, birbirini tutmayabilir de. 

Tutsun tutmasın, sonuç, birçok “çağrışım”a götürebilir sizi: 

Raslantı! 

Rastlantının böylesi! 

Garip! 

Bedel ödemek! 

Olur böyle vakalar! 

Yılbaşı hediyesi! 

Yılbaşını böyle kutlarsan!... 

Her yere herkes misafir kabul edilemez! 

Herkes misafir olmaz! 

Uğursuz misafir! 

Bizden habersiz misafir kabul edilemez! 

*****
Ben bunları dedim, siz ne dersiniz? 

Siz, ne diyeceğinizi düşünedurun, dün akşam saatlerinde, Ege Linyit İşletmeleri Müessese Müdürü Hakkı Duran’dan sevindirici haber geldi: 

"İşçilerin mağdur olmaması için kömür alımına devam edeceğiz. İşçiler işlerine geri dönecekler. Yeni sözleşme için de görüşmeler sürüyor.”  

Görüşmeler sürsün bakalım. 

Aman, Kılıçdaroğlu’yla aynı sofraya oturanlar, bir bedel ödemesin!