Kılıçdaroğlu'nun stratejisi tutar mı?

Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkan seçilmesiyle birlikte CHP'de yıllardır süregelen ve gelenekselleşmiş yöntemleri birer birer terk etmeye başladı. Aslında bu yaklaşım Avrupa'daki tüm sol partilerde görülen ve olması gereken bir yönetim özelliğiydi. Sosyal demokrat partilerde hiç bir zaman tek adam olmamalı, bununda ötesinde parti örgütleri genel sekreter yada genel başkan yardımcılarının elinde oyuncak konumuna düşmemeli. Durum eğer böyle seyrederse, ne o genel başkanın partide bir ağırlığı kalır, ne de örgütlerin işlevi. Seçersiniz en bağıranından bir genel başkan olarak, yanına insan ilişkileri kuvvetli, iyi isim ezberleyip delege hesabı yapabilen birini verirsiniz, parti işleri yürüyüp gider. 

Siyasi partilerde önemli olan sistemdir. Örgüt dinamiğini sağlayacak yapıyı kurmak, gençleri, kadınları partide aktif olarak görevlendirmektir. Parti içinde hiyerarşi elbetteki var olacaktır ama Tunceli'nin Mazgirt ilçesi, acaba örgütten sorumlu genel başkan yardımcısı ne yapsamda beni beğense yada görevden almasa diye düşünmeyecektir. O ilçe başkanının tek görevi ne olursa olsun halkla iç içe olarak küçük hesaplar peşinde koşmadan ve genel merkeze yaranmaya çalışmadan görevini yapmak, eğer doğru yapmış ise bir sonraki seçimde tekrar göreve devam etmek değilse ise veda etmek olmalıdır. 

CHP örgütleri yıllardır genel merkez yüzünden bunu başaramadı. Parti kendi içinde sürekli bir kavga ve kargaşa biçiminde yoğruldu. İşte Kemal Kılıçdaroğlu bu yapıyı değiştirmeye başladı. İlk olarak partinin tüm delege yapısını ve örgütlerini yıllardır elinde tutan Önder Sav diktasını yıktı. Arkasından herkes Kemal Bey kendi ekibini kuracak, Gürsel Tekin kendi örgüt yapısını şekillendirecek derken, Gürsel Tekin örgütten sorumlu genel başkan yardımcılığından alındı. İşte bu büyük bir adım. Kemal Bey'in burada verdiği mesaj çok açık ve net. Artık bu partide senin adamın benim adamım benim ilçem beldem anlayışı yok. 

CHP gerçek bir sosyal demokrat parti olma yolunda, sistem bakımından en güçlü adımlarını sessiz sedasız atıyor. Hayırlı olsun