Kılıçtaroğlu'nun hata yapma lüksü yok

Halkın hatırısayılır bir kesimi, özlemlerini Kılıçtaroğlu'na yöneltmiş görünüyor.
Televizyondan gezilerinin bir kısmını izledim; halkla arasında gördüğümüz bütün liderlerden farklı bir dilin olduğunu söyleyebilirim. Bugüne kadar, yanağından makas alınabilen parti lideri görmedim. Bu, yandaşların liderleri omuzlarına almasından çok farklı bir duygudur. Bu kadar iyi şeyler söyledikten sonra, gelenek gereği bir "ama" demezsek olmaz.

Halk ekonomik ve sosyal olarak bunalmış, çıkış yolu arıyor bu belli. Siyasi partilerin yapılanmaları, yeni insanlara, yeni ümitlere yer bırakmayacak kadar çağ dışıdır. Bu nedenle de Türkiye kısır döngüler içine girdi, hemde on yıllardır. Derken, kaderin cilvesi, asla gitmez dediğimiz Baykal gidiverdi. Yerine halktan biri ve düzgün bir insan Kılıçtaroğlu geldi. Kılıçtaroğlu'nun yetenekleri ve kapasitesi hakkında doğrusu benim tam olarak fikrim yok; zaman içinde oluşacak.

Daha açık söylersek; Kılıçtaroğlu ile halk arasındaki ilişki, biraz sevda ilişkisine benziyor yani, küçük hataların kırgınlıklara neden olduğu bir alan. Bu yüzden kılıçtaroğlu çok iyi danışman kadrosuyla çalışmalıdır. Bin düşünüp, bir söylemelidir. Sanırım Kılıçtaroğlu da hata yapma lüksünün olmadığının bilincindedir. Ümidi olmaya başladığı kitlelerin önünde dim dik durmayı becerebilmelidir.

Neden iyi danışmanlarla çalışmadığı kanısı oluştu dersiniz? Dağlıca Karakolu'na gidir siperde ayakta durmasını ve bu konuda söylediklerini yadırgadım. Biz, toplum olarak oraları çoktan geçtik. Yarışmalardan, sataşmalardan, didişmelerden bıktık artık.

Şimdi geldiğimiz noktada, Türkiye ekseni mi değişiyor soruları geride kaldı. Eğer, önümüzdeki Anayasa oylaması ve genel seçim sürecini akıllıca değerlendiremezsek, değil eksen, makas değiştireceğimizden kuşkunuz olmasın.