- Kategori
- Siyaset
Babalar ve oğullar
Fatih Erbakan'ın kurultay sonrası açıklamalarını okuyunca yakın siyasi tarihimizde nasıl şanslı bir dönem geçirmiş olduğumuzu anladım.
Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel'in çocuk sahibi olmamaları kendileri açısından belki de bir şanssızlıkken ulusumuz açısından şans olmuş. Bu sayede uzun süre siyaset babadan oğula geçmemişti. Şimdi görüyoruz ki hem Necmettin Erbakan hem de Tayyip Erdoğan tutmayan bu geleneği başlatmak niyetindedirler.
Yakın tarihimizde İsmet İnönü-Erdal İnönü, Adnan Menderes-Aydın Menderes, Turgut Özal-Ahmet Özal formülleri tutmamıştır. Bunun sebebi çocukların babalarının ölümünden sonra, biraz da siyaset baronlarının zorlamasıyla sürece dahil olmalarıdır. İcazet siyaseti olmadığı için de tutmamıştır.
Oysa şimdi aktif her iki lider de güç ellerinde iken bunu çocukları için kullanmak niyetindedirler. Erbakan oğlunu parti yönetimine sokmaya çalışırken Erdoğan kızını partinin dış işleri ile ilgili göreve getirmiştir.
Neden olmasın. Onlar partilerini siyasal bir kurum olarak değil aile şirketi gibi görüyorlar. E bizim millet de lider sultasına alışkın, eh 3 çocuk bir işe yarasın bari değil mi?