Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '07

 
Kategori
Eğitim
 

Kılık - kıyafet - 1 -

Kılık - kıyafet - 1 -
 

Muhtıra ile ne kadar ilgili olabilir diyede düşünmeden duramıyor insan. Eskiden beri, hep merakımdan sormuşşumdur. Temel Eğitimde neden kılık kıyafete bakarlar diye. Bizler ilk okula giderkende, saçlarımızı 3 - 4 numara kestirirdik ( askerlik anılarım geldi aklıma ). Nedeninide, bitlenmeyi önlemek diye açıklarlardı (mahalle çevresinde böyleydi). Aynı zamanda, siyah renkli önlükleride merak etmişşimdir. Şimdide Mavi renkli önlükleri merak ediyorum. Kimin işine yararkı, küçücük çocukları böyle tek tip giyindirmeye zorlamak, . Bunların nedenini sorduğumda da, “Herkes aynı giyinsin, çocuğuna elbise alamayanlar var” demişlerdi. Birbirlerine imrenmesinler gibi, ipe sapa gelmez mazeretler sunuyorlardı. Ortaokul’a (o zamanlar) başladığımız zamanlarda, tek tip giyim merakı bitmiyordu. Bu kez okul yöneticilerinin isteğiyle, genellikle Gri veya Lacivert ceket, kravat, Beyaz gömlek vs. tek tip giyime zorlanıyorduk. Kızların giyimleride inceden inceye hesap ediliyordu. Bitlenmemeleri için saçlarını kestiremiyorlardı, ama etek boyları, türbanları, pantolonlarının nasıl olup olmayacağına hep karışılırdı. Böylece; bütün temel eğitim kademelerinden geçenler, 19 yaşından, gün alana kadar, ister okulda olsun, isterse geri kalmış, ilerici geçinen mahalle aralarında olsun, sıkı bir takip altında kalıyorduk. Acaba bizden istenen, otoriteye bağımlı kalmamızmıydı, yoksa kurallara göre giyinmenin disiplinle ilgisi varmıydı.

Konunun uzmanları daha net bilgiler verecektir mutlaka. Fakat; okullarda daha küçücük yaşta başlayan “Benim istediğim gibi giyineceksin” kalıplanmasının, çocuklar üzerindeki etkisi, çok büyük boyutlarda olabilir. Çünkü, bir insanın, nasıl giyineceğine karışırsan, nasıl yaşaması gerektiğinede karışırsın. İstenen bu mudur acaba?

Tek tip giyinme zorlamasının, altındaki neden sorulduğunda, yine en çok “disiplin” mazereti öne sürülüyor. Öğrenmeyi sağlamak için, çocukların disiplinli olması gerekiyormuş. Bu disiplin denilen şey, giyim kuşamla oluyor herhalde. İstenen meraka ve saygıya dayanan bir disiplin değilki. Resmen korkuya dayalı bir disiplini savunuyorlar. Bazılarıda, işin ölçüsünü kaçırıp, çocukları asker gibi eğitmek istemektedirler. Ve çocuğu sınavlarda zorlamak isteyen acemi, öğreticiler gibi, kılık-kıyafettede zorluyorlar. Bunu rahatlıkla öğrenciyi sıkıştırıp, korkutmada kullanabiliyorlar. Bazılarıda iyice abartarak sınava bile almıyorlar. Çünkü; öğrencinin kravatı yoktur.

Bu durumda, öğretmende haklıdır, idarecilerde haklıdır. Ellerindeki yönetmelik, bunu emretmektedir. Bir çok öğretmen, kılık-kıyafet konusunda esneklik göstermeye devam etse bile, yazılanlarla, uygulamaların birbirini hiç tutmadığı tam bir iki yüzlülük sürüp gitmektedir, bizim toplumumuzda.

Şimdi yaz geldi. Sanıyorum bu dönemde, giyimi rahatlatan yeni bir yönetmelik yayımlanmış. Kravatı, ceket serbest bırakılmış. Ama kot pantolon yine yasak. Bunada şükür. Şimdi sormak lazım, öğrenci aynı öğrenci, saçı uzun olsada, favorileri uzun olsada, başına jölede sürse, kot pantolonda giysede, ne değişecekki? Öğrenmeyle ne ilgisi var kılık-kıyafetin.

Kaç ülke var? insanların, özellikle çocukların nasıl giyineceğine karışan ve insanların nasıl yaşayacağına karışan . Sakın kimse “Bizim ülkemiz özellikli demesin” Çünkü; kabak tadı verdi artık. Bir takım korkularla, olması gerekenin önünde duramassınız. Bedeli ağır olur çünkü.

Foto: maximum.com

 
Toplam blog
: 144
: 899
Kayıt tarihi
: 06.02.07
 
 

Gazete ve kitaplara hep tersten göz atar, daha sonra okumaya başlarım. Bu özelliğim devrik cümlel..