Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '12

 
Kategori
Beslenme / Diyet
 

Kilo vermen lazım!

Kilo vermen lazım!
 

Meşhur pastam...


Doğum günümde başladı herşey, "hadi" dedik bugün de diyet yapacak değiliz ya!" Bir ay sonra da eşimin doğum günüydü; şimdi kendim için pasta yaptım ya, ona mı yapmayacağım! Hemen akabinde oğluşumuzun doğum günü, bir pasta da oğlan için yedik mi!. Bu arada yan komşum Sylviane duymuş benim pastanın methini, doğum gününe çağırdı, hediye olarak da pasta istedi! Çok sevdiğim arkadaşım Sandrine'in ailesi başka şehirde yaşıyor, o yüzden doğum günlerini her yıl bizim evde kutlarız; anladınız siz!

Eşimin abisi senede bir-iki defa misafir gelir, o yüzden bu nadir ziyaretlerinde yemeklere çok özenirim. Aldığım pastane yapımı pastaları sevmediğini bildiğim için bu defa meşhur pastamdan ona da yaptım. Abimiz pastayı çok beğendi, birkaç hafta sonra yemeğe cağırdı, ama "gelirken pastayı unutma" diye hatırlatmada bulundu. Tam onun ardından, Amerika'ya geri dönen eşimin iş arkadaşı Linda icin de bir pasta... Bırakın her yaptığım pastadan bir küçük dilim yemeyi, sadece elime bulaşan kremayı yalasam toplamda 3 kilo garantiydi! Ama ben elbette pastaya parmak atmakla yetinmedim!

Tam "doğum günü faslı bitti artık diyet yaparım" derken, önce Amerikalı arkadaslarımın Şükran Günü ve hemen akabinde komşuların Noel daveti diyetimi anında sabote etti. Artık sinirim tavan yapmış bir şekilde "tutmayın beni diyete giriyorum" diyordum ki, yeni yıla kocaman bir kaz, beraberinde börek, poğaca, (yine) pasta cümbür cemaat girdik. Yeni yıl ile birlikte kesin diyete başlıyordum ki, Sevgililer Günü'nü hesaba katmamışım!

Geri sayım başlamıştı aslında... Yaz yaklaşıyor; Mayıs ayı için Ege-Akdeniz turu alan ben, denizi taşırma endişesi bir yana, Turkiye'ye beraberimizde getireceğim can kardesim Sandrin'den daha şişman görünme endişesi ile paniğe kapılmış bir vaziyetteyim.

Şu anda bu cümleleri yazarken, bu panik yüzünden (kesin panik yüzünden, stres bu stres) terayağlı ekmeği koskocaman bir dilim peynir eşliğinde mideye indiriyorum. Dün de bir kavanoz Nutella yemistim. Ben de bir acayipim aslında; doktorumun polen alerjime karşı yazdığı antihistaminik ilacı "kilo aldırır" endişesi ile içmem, gider bir kavanoz Nutella'yı yerim. Belki de antihistaminikin prospektüsünde "kilo aldırır" ibaresi yazıp, aynı etkiyi hatta 10 kaplan gücünde gösteren Nutella'da bunun yazmıyor oluşu psikolojik bir etkide bulunuyor!

Doktor dedim de aklıma geldi, geçenlerde doktora gittim, rutin kontrol önemli değil de, ufak bir şikayetimi dile getirdim:

"Doktor bey, ben kot pantalonumun düğmesini kapattığımda nefes almakta güçlük çekiyorum, sizce diyaframda filan bir rahatsızlık mı var?."

Doktor bey şöyle bir göz ucuyla baktı "Bunun için size reçete yazayım hiçbir şikayetiniz kalmaz" dedi. Kontrol bile etmedi, inşallah önemli bir durum yoktur diye düşünürken, tıbbi bir şakaya kurban gittiğimi son anda anladım, çünkü reçetenin üzerinde şu yazıyordu: "Kilo vermen lazım!"

Evet, diyafram taş gibi de, ben Sünger Bob'dan halliceyim. Diyete başlıyorum; ölüm diyeti yapmayacağım, ancak bitkisel hayat filan olabilir. 40 gün sonra size durumu bildireceğim; bildirmezsem de zaten bir buçuk ay içinde Antalya taraflarında tsunami vakası yaşanırsa anlayın ki kilolarından kurtulamamış olan ben, denize girdim!

Victoria Toumit

 
Toplam blog
: 50
: 8547
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Gazetecilik mesleğine ilk olarak Hürriyet Haber Ajansı'nda muhabir olarak başladım. Daha sonra Ümit..