Kim bunlar?

Askeri darbe aniden silahla gelirmiş.  

Sivil darbe nasıl olur diye düşünüyorum. 

Sanırım askerin yaptığı gibi birden olmaz, yavaş, yavaş gelişir. 

İlk önce bazı yasaların çıkartılması gerekir. 

Mesela isimsiz muhbirlerin hatta hükümlülerin ihbar ve iddialarının geçerli olmasını sağlamalıdır. 

Sonra bir şekilde yargı denetim altına alınır, ondan sonra da kimler direnç gösterebilir bunlardan bazıları yargılama yoluyla teker, teker yıpratılıp içeri tıkılır. 

Demokrasinin olmazsa olmazlarından olan özgür basın susturulur ve yandaş basın yaratılır. Haaa! Bu arada da önemli yerlere de kendi adamları yerleştirilir. 

Halk bilgilenemez, bilgilenemediği gibi her gün olan tutuklamalar karşısında acaba bana ne zaman sıra gelecek diye korkar, siner. Dolayısı ile bir korku imparatorluğu yaratılır böylece. 

İşte o zaman istediğini elde etmiş olan iktidar rejimi kolayca, sessiz sedasız değiştirir. Bunun adı da sivil darbe olur. 

Ben böyle düşünüyorum ama Ortadoğu’da olanlara pek aklım ermiyor. Tunus ve Mısır’da halk diktatörleri nasıl devirdi? 

Şimdi, buna sivil darbe mi, yoksa ayaklanma mı demeliyiz? 

Makamları krallık, cumhurbaşkanlığı vs. olan tek adamlar sokaklara dökülen milyonlarca halkları tarafından istenmiyorlar. Kimisi kaçtı, kimisi hala direniyor. 

Bu diktatörlerin en gaddarı da kendi halkı üzerine acımadan silah sıktıran Kaddafi Efendi. 

Yine düşünüyorum, bu halklar memnun olsaydı Bahreyn’den, Irak’a, İran’dan Yemen’e, Kuveyt’ten Fas’a kadar birçok ülke gösterilerle sarsılmazdı, ayaklanmazdı değil mi;? 

**** 

Kendimize baktığımda yıllardır süren bir dava oldu Ergenekon. 

“Darbeye teşebbüs veya darbe hazırlığı adı her neyse.” Dünyanın en güçlü orduları arasında olan ordumuz demek ki darbe, marbe istememiş bana göre. İsteseydi bunu yapardı sanırım. 

Öyleyse bu tutuklamalar nedendir? 

***** 

Allaha şükür ayaklanma filan yok yurdumuzda ama ne var ki halkı isyana teşvik eden, Türkiye’yi bölmeye kalkan adamlar var! 

Kim bunlar? 

Dokunulmazlık zırhına bürünmüş, Kürt Halkını temsil ettiklerini sanan bazı milletvekilleri… 

Batman Milletvekili Bengi Yıldız, Van ve Hakkâri’de önce Kürtçe ardından Türkçe konuşuyor ve bölgelerden Kürdistan olarak söz ediyor! 

BDP lideri Demirtaş, TBMM i çatısı altında grup konuşmasının son bölümünü Kürtçe olarak yapıyor, “Meclis grubumuzda kendi anadilimizde konuşarak, bir tür sivil itaatsizlik gerçekleştirmek istedik". Diyebiliyor. 

Mualla değil, ne âlâ! 

O zaman Lazlar, Çerkezler, Arnavut, Arap kökenliler ve diğerleri kendi dilleri ile konuşsunlar ve kimse birbirini anlamasın. 

Bunu adı milli birlik beraberlik olur mu? 

Hani Türkiye’nin resmi dili Türkçe idi? 

Türkiye nereye götürülmek isteniyor? 

Bunlar bu cesareti kimden veya kimlerden alıyorlar? 

Sayın başbakanın açılışında bunlar var mı merak ediyorum. 

Yükseköğretim kurumlarında Kürt Dili'ne ilişkin enstitüler kurulmakta ve bu dile ilişkin bilimsel bağlamda da yayınlar üretilmektedir. TRT 6 Kürtçe yayın yapmaktadır. 

Anadilini herkes anasından öğrenir. 

Önce anlaşabilmemiz için o bölgelere Türkçe dersi verilmelidir. 

Küçük çocukları önlerine katarak her gün yakıp yıkan, huzur bırakmayan bunlardan illallah artık ya! 

Bunların derdi anadil filan değil, resmen Türkiye’yi bölmektir. Bu darbelerden de beterdir. 

Başbakan neden susuyor ve bir şey yapmıyor? 

Olmadık yerde esip gürleyen başbakandan tıpkı Ergenekon davasında dediği gibi savcılık bekliyoruzJ)) 

Öte yandan sahte belgelere dayanarak iddialar, bir yanda elle tutulur, gözle görülür bölücülük isyana teşvik. Bayrağa saygısızlık, vatanı parçalamak, halkı isyana sürükleme hepsi bunlarda. Ergenekon’a tıktığınız adamlardan hangisi bunları yaptı ya? 

Başbakanın yapacağı tek şey varsa bir an önce dokunulmazlıkları kaldırıp Türkiye’yi parçalamak isteyen bu adamların yaptıkları ve yaptırdıkları sabır sınırlarını zorluyor. Susturun bunları. Yoksa iş iyice zıvanadan çıkacağa benziyor.