Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '09

 
Kategori
Futbol
 

Kim haklı?

Kim haklı?
 

www.tff.org adresinden alınmıştır.


İstanbul'un kendine " Büyük " denilen iki takımı Galatasaray ve Fenerbahçe geçen hafta Turkcell Süper Lig maçında karşılaştı ve oyuncular maçın bitmesini bir kaç saniye daha bekleyemeyip birbirine girdi.

Yaşananlar kelimenin tam anlamıyla bir skandaldı. Büyükler bunu yaparsa küçükler ne yapmaz değil mi efendim?

Türkiye Futbol Federasyonu da toplandı ve hem raporlar hem de yayıncı kuruluşun görüntülerinden yola çıkarak cezayı kesti. Bana göre de doğruyu yaptı.

Gelgelelim özellikle Fenerbahçe kulübünden bir veryansın başladı. Türkiye Futbol Federasyonu'na yoğun eleştiriler yapıldı hatta eleştiri boyutunu da aşan ifadeler kullanıldı.

Peki, ne olmalıydı? " Yav işte bizim çocuklar birbirlerini sevmiş birazcık. Abartacak bir şey yok. Hem bunlar büyük takım. Böyle şeyler yapmaya hakları var." diyerek ceza vermeye gerek görmemeli miydi Federasyon?

Benim anladığım bu efendilerin istekleri bu yönde.

Şimdi bundan sonra insanın aklına gelen soruları yanıtlayın o zaman.

Size ceza verilmezse bundan sonra aynı tür olayların önüne nasıl geçilecek?

Canlı yayında herkesin gördüğü rezalete ceza verilmezse o Federasyonun ne geçerliliği olacak?

Anadolu takımları ile yaptığınız maçlarda başınıza en ufak bir şey geldiğinde bas bas bağırıyorsunuz. O takımlara bu durumu nasıl anlatacaksınız?

Yıllardır bu anlamda kötülenen Trabzon'un vicdanı ne olacak?

Bunları sor sor bitmez. Aslında sorun da bunlarda. İstanbul'un bu " Büyük " denilen takımları Türk futboluna kimi zaman maalesef iyilik değil, kötülük yapıyor.

Ama hakkını yemiyelim, Beşiktaş bu zarar konusunda bunlardan masum kalıyor.

Şimdi, kimse yazdıklarımızdan bir önyargı çıkarmasın. Yazılarımı takip edenler bilirler. Benim için yazmak bir tutkudur. Bu yüzden de her konuda yazmaya çalışırım. İzlediğim maçlarla ilgili de yazıyorum. Bu sebeple Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor'un yaptkları maçlarla ilgili de yazılarım oldu. Lakin ben İzmirliyim ve İstanbul takımlarına karşı biraz mesafeliyim.

Benim ve hatta sayısı İzmir'de bayağı fazla olan bizlerin diyeyim, şu anda önceliğimiz takımlarımızın bir üst liglere çıkmaları. Bunlardan Altay ve Karşıyaka Bank Asya 1. Liginde potada, Bucaspor ve Göztepe' de kendi liglerinde ipi göğüslemeye çok yakın.

Bu açıklamayı yapayım ki, kimse bu yazıyı "taraftarlık" duyguları ile yazdığımı düşünmesin. İstanbul takımları ile herhangi bir taraftarlık bağlantısı içinde değilim.

Bizim yazdıklarımız, olayın fotoğrafı. Suç işleyen cezayı çekmeli. Lugano'nun Emre Aşık'a arkadan nasıl kafa attığını herkes gördü. Olayları başlatan da bu kafa oldu. Bu nedenle Lugano'ya beş maç ceza çok hem de çok normal.

Sonra diğer oyuncular resmen sokak kavgası yaptılar örnek olmaları gereken milyonların önünde.

Sayın Adnan Polat da maç kızgınlığıyla bazı anlamsız laflar etti. Ama kızgınlıktan da olsa affedilemez.

Stad, ayrı bir olay zaten. Facianın kapısından dönüldü.

Bunlardan sonra eğer Federasyon bu cezaları vermeseydi yanlış olurdu. O Federasyonun tüm geçerliliği, güvenilirliliği biterdi.

Unutulmaması gereken son nokta da şu anda Futbol Federasyonunun başında çok değerli birinin oturduğudur. Sayın Mahmut Özgener, Türk futbolu için bir şansdır. Dört " büyük " takım ile taraftarlık ve yöneticilik bağlantısının olmaması tarafsızlık açısından bir avantajdır. Kendisine destek olmak herkesin görevi olmalıdır.

 
Toplam blog
: 1042
: 299
Kayıt tarihi
: 02.03.08
 
 

Yazmak benim için bir tutku, bir yaşam kaynağı. Sadece basit bir hobi olarak açıklanamaz yani. Be..