Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '08

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kime kaç santim uzağız?

Kime kaç santim uzağız?
 

Şimdiii...

Dün aklıma geldi ama santimlerini hatırlayamadım tam olarak; ben de bir bakındım sağa sola, sonunda buldum.

'Mahrem (özel) mesafe', 'kişisel mesafe', 'sosyal mesafe' ve 'genel topluma açık mesafe' diye mesafeler var yaşarken...

Ve biz amma da bu mesafeleri birbirine karıştırarak yaşıyoruz...

Meselâ, mahrem yani özel mesafe 30-35 cmlik bir alanmış. Hani adı üzerinde, çok yakın kişilerin girmesine izin verilen mesafe! Aileden kişiler gibi; özelimizde olan kişi gibi; çocuklar gibi; çok yakın arkadaşlarımız gibi... Bu, o kişiye güvenildiği, yakın hissedildiği anlamına geliyormuş.

Bizim öyle balık istifi otobüslerde, minibüslerde, asansörlerde, hatta olmaz olası taciz olaylarında rahatsızlık duymamızın basit anlamdaki nedeni yani... Tanımadığımız, güvenmediğimiz, vücut kokusunu duymak istemediğimiz kişilerle zorunlu olarak bu mahrem mesafede müşerref olunca, rahatsız oluyoruz haliyle... Çünkü kaynaklara göre; bu durum negatif bir etki, güvensizlik ve rahatsızlık yaratıyormuş. Aslında, esas kaynak için de bakınız iç sesiniz ve o anlardaki halet-i ruhiyeniz!(*)

Bir de tersten bakmak lâzım tabi; demek ki, çok yakın olduğumuz ama biraz mesafeli durduğumuz kişilere, bu santim hesapları arasında yaklaşmayı denersek daha mutlu olacağız ve onları daha mutlu edeceğiz...

Kişisel mesafe; 40-80 santim arasında değişen ikinci bölgeyi oluşturuyormuş. Birbirini tanıyan, sosyal ortamda birşeyler paylaşan, rahat konuşabilen insanlar tarafından kullanılıyormuş. Bir ortama girip hemen onlardan biri olmaya çalışan biri geldi meselâ aklıma şimdi... Garibimin, bu santimetre kurallarından hiç haberi yoktu anlaşılan. Demek ki o nedenle sağdan soldan biraz tepki alıp hafif dışlanır gibi oldu, ciddiye alınmadı. Ama gözlemlediğğim kadarı ile farkında değil, o da ayrı bir durum! Ah, aklıma bir de yakın mesafede iken tanımdağımız tipler arkadan iter ya 'hadi hadi' diye, o geldi!

Bunu üstteki paragrafa yazmak lâzımdı, ama neyse...

Sosyal mesafe, 80-200 santim arasında değişmekteymiş. Resmi ilişkilerin sürdürüldüğü ve rahat konuşulan bir durumdaki santim kuralı imiş. Mesela satıcılarla müşteriler ve işyerinde beraber çalısan kişler arasındaki ilişkiler 80-110 santim arasındaki bu mesafedeymiş genellikle. Eve gelen tamircilerle, ustalarla ve diğer benzer konumdaki kişilerle, aramızda bu mesafeyi korumaya çalışmaktaymışız örneğin. Belki çok sık görüşülmeyen, sınırlı ilişkilerin olduğu komşularla da...

Bu durumda, bir iş görüşmesinde diyelim, 80 santimden yakın, 200 santimden uzak olmamalıyız görüştüğümüz kişi ile... Ne fazla samimi, ne de fazla mesafeli yani...

Son mesafemiz de, genel topluma açık mesafe. 2 metre başlarmış. Tanımadığımız kişilerle aramızdaki mesafe imiş. Topluma yönelik konuşmalarda bu mesafeyi korumaya çalışırmışız örneğin.

Bir yandan bunları yazıyorum, bir yandan da ülkelere, toplumlara ve yörelere göre yaşanılan farklılıkları geçirmeye çalışıyorum gözümün önünden... Birkaç tane daha bu kadar yazı çıkar aslında; aklıma bir dünya şey geldi.

:) Herkese iyi bayramlar, iyi tatiller. Sağlıkla ve iç huzuru ile.

Sevgiler
ASLI

(*) 'Haleti ruhiye' diye yazıyor her yerde ama ben ısrarla 'halet-i ruhiye' olduğunu düşünüyorum...

 
Toplam blog
: 61
: 937
Kayıt tarihi
: 20.09.08
 
 

Yazmak sorumluluk istiyor. Zor iş, başka bir alem. Yaşamın ta kendisi gibi. ..