Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kiminle, nereye kadar?

Kiminle, nereye kadar?
 

araştıralım.net sitesinden alınmıştır.


Kiminle, nereye kadar beraberiz?

Hepimizin hayatında vazgeçilmez gibi gelen değerler vardır. Elde etmek için harcadığımız çabalar, aşılan güçlükler, yaşanan sıkıntılar. Bütün bunların hepsi, değerine değer kadar önem verdiğimiz kişi ya da maddelerin. Ne var ki, hayatımızda ki tüm bu değerlerle olan en önemli bağımız yaşamdır. Biz var olduğumuz sürece onlarında varlığı anlam taşır. Ve o ince çizgi koptuğu an, bütün gerçekçiliğinden uzaklaşır her şey.

Bütün insanoğlunun sonsuz bir gayret içerisinde çalıştığı bu dünya nimetleri kavgasında dayandıkları ana mantık ilkesi şudur. ‘ benden sonra ailem daha iyi yaşam koşulları içerinde yaşasın’. Ama şu ince ayrıntıyı hep unuturuz. Garanti altına almaya çalıştığımız süreç, sadece bizim için sonu olan bir süreç değil. O insanlar da aynı şekilde dünya üzerinde sonu olan bir hayat yaşayacaklar. Ölüm, ebedi aleme geçişteki bir kapı ve bu kapının kime ne zaman açılacağı da belli değilken, bu kadar tesadüfi yaşıyorken yani, acaba hangi yer için daha fazla gayretli bir hayat sürmemiz gerekir?

Bakın, maddi anlamda elde ettiğimiz bütün değerlerin bize refakati yalnızca bizler kabre girinceye kadardır. Ölüm, maddesel boyutta gerçekliği yok eden bir kavramdır. Bizler için süreklilik arz edecek bir hayat için duyulacak endişe ise daha gerçekçidir. Geride bırakacaklarımızın da, bir gün ölümle tanışacaklarını düşünerek; onların dünya hayatlarından çok, ahiret hayatları için doğru ve akılcı yatırımlar yapmak gayreti içerisinde olmamız gerekir. İş dünyasında terfi alma adına gece gündüz sarf edilen gayretler maaşlarımızın ibresini biraz daha yükseltebilir. Ama ya Allah(c.c) karşısında nasıl yükselebiliriz? Çocuklarımızın kariyerlerini düşünerekten yapılan onca harcamanın, Allah(c.c) huzurunda ki kariyerlerine faydası ne olabilir? ‘dünya ahiretin tarlasıdır’ buyuruyor, peygamber. Ne acıdır ki, en ufak bir birikimi dahi değerlendirmek isterken, bütün olasılıkları gözden geçirir, getirisi en yüksek olan yeri bulmak için çabalarız da, bizi ahiret hayatında refaha ulaştıracak değerler hep gözümüzden kaçıp gider. Gerçek yatırım kapılarını hep görmezden geliriz. Bir üst düzey yöneticiye verilecek hesap, Allah’a(c.c) verilecek hesaptan çok daha zor gelir bize. Kendi kendimize koyduğumuz kurallara uymayı, bizi yaratanın koyduğu kurallara uymaktan daha çok önemseriz.

Unutmayalım. Sevdiklerimizin de, korktuklarımız da hükmü, biz kabre girinceye kadardır. Tüm vefalı insanların dostluğu fani, amellerin dostluğu ise ebedidir.

Şimdi bir kez daha; Kiminle , nereye kadar beraberiz çok iyi düşünelim….

 
Toplam blog
: 40
: 451
Kayıt tarihi
: 02.01.09
 
 

1970 yılı doğumluyum. Erzurum Atatürk Üniversitesi Zıraat fakültesi mezunuyum. Hayata hep ara..