Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mayıs '09

 
Kategori
Blog
 

Kimse okumazsa ben okurum

Kimse okumazsa ben okurum
 

Ayşe Arman'ın 2002 yılında yayımlanmış bir kitabı var. Adı; Kimse okumazsa, ben okurum. Ayşe Arman, kitabını tanıtan bir yazısında şöyle diyor; Kitaplı biri olmak, kitapsız biri olmaktan iyidir. Evet, okumayacaksınız diye üç buçuk atıyorum ama, sonra kendimi sakinleştiriyorum: ' Kimse okumazsa, sen okursun...'

Gene 2000'li yıllarda Cem Özer'in bir talk show programı vardı ' Laf lafı açıyor ' diye. O programdaki orkestranın adı ' Beğenmeyen dinlemesin Orkestrası ' idi. Duyduğum en yaratıcı orkestra ismiydi diyebilirim.

Bütün bunları neden mi yazıyorum? Blog başlığı altında yazılan bazı yazılar yüzünden. Bir çatının altında, aynı anne babanın terbiyesiyle büyümüş iki kardeş bile farklı kişiliklere, dolayısıyla farklı görüşlere sahip olabiliyor. Elbette üye sayısı 4000'i aşmış bir sitedeki insanların farklı görüşleri olacak. Ve, belki de çoğunuzun aklına gelmeyen bir şey var; 50 yıl sonra çoğunuz yoksunuz, yokum. Ben 50 yaşımı çoktan aştım. Sürekli okuduğum MB yazarlarının pek çoğu da ben yaşlarda. Blog yazılarımızla defalarca ' Dalya ' diyebiliriz. Ama kendi yaşımız için tek dalya diyebilmeyi bile öngörmemiz, takdir edersiniz ki çok zor.

Durum böyle olunca ister istemez merak ediyorum buradaki tatsız çekişmelerin / atışmaların nedenini. Kim, kiminle, neyi paylaşamıyor? Kim, kime, neden buradan çekip gitmesine neden olacak yorumlar, yanıtlar yazıyor? İyi niyetli, hazımlı, hoş görülü olmak neden bu kadar zor?

Kendi adıma, beni incitecek kimseyle muhatap olmuyorum. Daha da ötesi, yazılarını okuyup beğensem bile yorum yazmıyor, yanıt vermesine meydan bırakmamış oluyorum böylece. Varsın o da benim yazılarımı okumasın.

Az önce dedim ya, 50 yıl sonra yoksunuz, yokum diye. Bizler olmadığımız zaman bile yazılarımız kalacak. Gün gelip çocuklarımız, torunlarımız arama motorlarında bizi aradıklarında, yazdığımız yazıları, yorumları, yanıtları görecekler. Öfke, kin ve hoş görüsüzlükle karşılaşsınlar ister misiniz gerçekten? Ben asla istemem. İsterim ki benimle gurur duysunlar, duygulansınlar.

Suya sabuna dokunmadan yazdığım için eleştirenler oldu beni. Eleştirsinler! Zehir zemberek yazsam da eleştirilecektim nasılsa. Amaçları acımasız eleştiri yapmak olanlar, kurdun kuzuya ' Suyumu bulandırıyorsun ' demesi gibi, en masum yazıda bile kinlerini kusabilirler.

Tıklanmak bile bir ölçü değil bence burada. En çok tıklanan yazım ' Kuru börülce salatası ' olarak kalmaya devam ettiği zaman anladım bunu. İnanın onu da tesadüfen gördüm. 100'den fazla blog yazmışım. Kuru börülceden daha değerli yazım yok muymuş diye gülmüştüm, en çok tıklanan yazımın o olduğunu farkettiğimde.

Günde en az 20, bazı günler çok daha fazla blog okuyorum, günlük gazetelerin yanısıra. Her okuduğum bloğa yorum yazmıyorum doğal olarak. Önemsemediğimden değil, yorum yazacağım sürede bir blog daha fazla okuyabilmek için. Bir de zamansızlıktan elbette. Bloglarının az okunduğundan yakınan, az yorum aldığından yakınan varsa, bana mesaj yollasın, söz veriyorum tıklanma ve yorum oranlarını arttıracağım.

Bana gelince; çok samimiyim hiç böyle kaygılarım yok. Yazmak benim için en güzel terapi. Bir de çocuklarım, sevenlerim - ki onlar MB yazarı değiller - için birer belge olsun istiyorum. MB ailesinde gerçek yaşamdaki dostlarım kadar değer verdiğim insanlar var. Onlara da Tülin'in nasıl biri olduğunu yazı diliyle anlatabilmişsem, ne mutlu bana.

Yazıyorum. Siz de yazın. Kendi yazılarımı ve sizin yazılarınızı ' Kimse okumazsa, ben okurum '. ' Beğenmeyen, dinlemesin ' burada söylenecek güzel sözleri olanları...

 
Toplam blog
: 261
: 2212
Kayıt tarihi
: 23.07.07
 
 

1954 Antalya doğumlu ve Antalyalı'yım. Ülkemin ve özellikle bu şehrin sevdalısıyım. Sanatın pek çok ..