- Kategori
- Gündelik Yaşam
Kimyaca aşk
Aşkıma kimlik bulmaya çalışma. Kıyaslama ya da tanımlama, bırak. Sınıflandırma yaşananları , sıradanlaştırma. Bu defa sen dinle , bırak da ben anlatayım . Özgür kanatlarını yeni fark edip, uçmayı deneyen bir yavru kuş olduğumu düşün. Acemi, ürkek ama cesur , aşkımı anlatayım.
Aşka ; bir molekül zincirinde yolunu kaybetmiş yaramaz bir elektronun aylaklığı , şımarıklığı diyebilirsin mesela. Benzen halkasında sallanan çocuk sevinci farz edebilirsin ya da aşkı… Aşk monomerlerinden oluşan bir polimer de olabilir, adına poliaşk denebilir belki.. Asit-baz tepkimesinin nur topu gibi tuzu da olabilir aşk. Aldığın oksijen, verdiğin karbondioksit dengesinde , adına yaşamak dediğinden geçer aşk en basitinden. Tümden gelimden de başlayabilirsin işe, tümevarımdan da. Kendi tercihinde yarattığın kaderindir aşk aslında. İçinde eridiğin potada ateşindir…
Sana milyonlarca ispat yapabilirim. Milyonlarca teoremin, yıllarca bulunamayan çözüm yollarının aslında hep bir atomdan yola çıktığını görebildiğinde anlarsın aşkı. Aşk ne zannettiğin kadar karmaşık ne de basittir.
Periyodik cetvelin tepesinde de olabilirsin dibinde de. Bu senin cetveldeki çapınla da ilgili , karizmanla da, cazibenle de. Ama aşk söz konusuysa tek önemsediğin atomun çekirdeğidir aslında. Ne etrafında dönen elektronlar ne oluşturduğu bağlar ne yeri ne yurdu. İçinde gizlenen özdedir sır.
Sana kendimce anlattım aşkı. Kimyaca oldu biraz.