Çığlığı boğulmuş bir acı bu. Yutkunsan öleceksin. Konuşsan öleceksin. Ağlasan... Ağlama sakın! Bilmesin. Nasılsa köpüklü bir yalnızlık her sonra... ..
SiDoLa, Mavi kapılı bahçe… Yasak an! Kırgınlıklarım… Ve yeşili çekilmiş baharlar… Size söylüyorum! Avuç içlerim kanıyor. SiDoLa, Yazgımdan kaç..
Sonra… Hatırlıyorum. Şafağın kızılına küsen çocuğu… Boğazına kadar küfre batışını… Ve öfkesini… Göğsünü yırtan bir pençe gibi acısı. Hala sıcak ve kırmızı… Sorun, elmanın elma olmasında m..
Yeni taşındığımız evin balkonunda bir kuş yuvası vardı. Çocuklar yuvayı görünce havalara uçtular. Bir ayağımız balkonda, gözlerimiz kumru yuvasının üzerinde oldu o günden sonra. Anne kuş gü..
Merhaba bahar! Dallarda erik çiçekleri… Kızıl dudaklı gelin… Merhaba! Bugünü çaldım yarından haberin olsun. Her şeyin farkındayım laf aramızda. Hiç boşuna kaçırma bakışlarını. Yüreğim yemye..
Sen, ne kadar bensin? Benim, sen olduğum kadar değil... Eminim bundan. Özgürlüğün öneminden dem vuracaksın şimdi. İnsanın kendisi olabilmesinden... Ama iki insan paylaşacaksa bir hayatı,..
Gözleri bal rengi. Uzak iklimlerin kokusu dolaşır saçlarında. Rengarenktir gülüşü. Ağaç dallarında sabahlayan bir kuş cıvıltısıydım, ona rastladığımda. Yolunu kaybetmiş bir masala sığınmışt..
İnsan olmanın ağırlığı en çok böyle zamanlarda çöker. Kalbinden kalkan cenazeler gibidir acı… Hani bir türlü arkası kesilmeyeninden. Sonu olmayanından… Sen sevdiğini kaybettin mi? Kaybetm..
Kelimeler boğazımda düğümleniyor bazen. Konuşamıyorum. O zaman, beni sustuklarımdan anlayabilsen keşke diyorum. Omuzuna yaslasam başımı. Saçlarımı okşasan yeter. Suskunluğumun ist..
Malum, mevsim kış. Ocak ayı olmasına rağmen İstanbul’a kışın ilk karı düşmedi hala. Deniz ve Ege, dört gözle kar yağmasını bekliyor. Çocuklarım... Beklerken de bir yığın soru soruyorlar tabi. ..
Adana'da doğdum. Havasının ve insanının sıcaklığı ile ünlü bu kentte çocukluğumu büyüttüm. Üniver..