- Kategori
- Siyaset
Kına yaksınlar!

Kim neresine isterse yaksın.
28.07.2010
Alın size açılım işte, milleti birbirine düşman kılmanın neticesi. Aynen senaryodaki gibi olmaya başladı. Memleketin şu haline bakın ya. Vallahi içler acısı.
Bir yandan 70 i muvazzaf 102 asker Balyoz soruşturması kapsamında yakalanma emri ile yakalanıyor veya aranıyor öte yanda şehitler veriyoruz..
Gözaltına alınanlar arasında muvazzaf askerlerin yanı sıra emekli generallerin Ergenekon diye ne idüğü belirsiz yapılanmayla bağlantılı oldukları var sayılıyor. Ayıptır, günahtır.
Yıllarca orduda görev almış saçlarını ağartmış bu insanlar, gerçekten suçlular mı? Onlar suçluysalar o zamanlar başlarında olan komutanları neyleymişler ha? Neden bunca yıl geçtikten sonra suçlanıyorlar?
Her insan suçu sabit görülene kadar masumken, bu yapılanlar ile hukuk çiğnenmiyor mu?
Emre Yalçın, Fatih Yıldız, Hasan Aslan ve Ali Hacıarap isimli şehit polislerimizin suçları neydi de kalleşçe öldürüldüler?
Asayişi temin etmek, vatandaşın can güvenliğini korumak üzere görev başında olan bu canlarımıza, yurdumuzun bir karış toprağını düşmana teslim etmemek için sınırlarımızın en uç noktalarında can veren kahraman askerlerimizin suçları nedir?
Mayınlara basarak parçalanan, şehit düşen, sakat kalan canlarımızın suçları nedir? Onlar böyle kalleşçe öldürülmeyi hak ediyorlar mı?
Neymiş? Milli Birlik Kardeşlik Projesiymiş.
Efendiler! Sizler doğmamıştınız elbette, bilmezden gelirsiniz ama unutmayın ki, bu millet 1000 yıldır zaten Milli Birlik ve Kardeşlik içerisindeydi. Ta ki araya fitne fesat karıştırılana dek.
****
Aklımız var ve düşünüyoruz.
Avrupa Birliğine üyelik sürecinde, güya yapılan reformlarla askerin gücü yok edilmek isteniyor. Ordu dağıtılmak yerine kendilerine uygun bir ordu yaratılmak isteniyor.
Bu isteyenler kim? Başta Amerika olmak üzere İstiklal Savaşımızda Mustafa Kemal önderliğinde
Ulusça denize döktüğümüz, topraklarımızdan kovduğumuz emperyalist güçler değil midir?
Silah gücü ile alamadıkları, üzerinde hükümranlık kuramadıkları güzel yurdumuzu, para gücü ile parsel parsel almadılar mı? Atatürk zamanında yapılan milli değerlerimizi, enerji santrallerimizi ele geçirmiş olmaları yetmezmiş gibi, kardeşi kardeşe kırdırmak ve böylece bizi parçalamak istemiyorlar mı?
Şu halimize bakın;
Neredeyse yurdun her tarafından karakollara, polise, askere saldırılar oluyor bu yetmezmiş gibi kentlerimizde hortlayan ırkçılık ile arbedeler çıkıyor. Düne kadar kardeş geçinenler, bir birlerinin can düşmanı gibi acımasızca birbirlerine saldırıyorlar, yaralıyorlar hatta öldürüyorlar.
Tüm bunları sanki görünmeyen bir güç yapıyor, yaptırıyor. Peki, iktidar bunları yapmaya mecbur mu?
Neden? Niçin? Bir ülkeyi yönetmek üzere en üst makamlara gelmemişler mi?
Ülkeyi güzel yönetebilselerdi, tarumar etmeselerdi bugünkü olaylar olur muydu?
****
Hitler de diktatörlüğe özenmiş, hatta olmuştu da.
Bir söz vardır ya, kasap et, koyun can derdinde diye, neredeyse tüm memleket karışmış olaylar bitmiyor iktidar ise sadece anayasaya evet oyu toplama derdinde görünüyor.
Bu biraz bana Hitler’in 23 Mart
Seçimle gelen Hitler, ikna kabiliyeti yüksek bir konuşmacıymış. Yaptığı propaganda konuşmaları ile yetki tasarısının kabul edilmesini sağlamış, yürütme ve yasama erklerini eline almış. Sonra ne yapmış? Diğer partileri kapatmış. (Türkiye üzerine oynan oyunların bir parçası da budur işte.)
Peki, halkın bundan çıkarı ne olacak? Dışa bağımlı bir ülke her zaman yok olmaya mahkûm değil midir?
Başbakan dolayısı ile iktidarda olan bakanların, tüm milletvekillerinin bu olanları vicdanlarında muhasebe etme zamanı gelmedi mi diye soruyorum.
Asker ile yargıyı yok etmek ve kendilerine uygun yeniden inşa etmek istiyorlar. Bunu tek Yüce divandan kurtulmak için yapıyorlar anlıyorum da, bu işin sonu nereye varacak merak etmiyorlar mı?
Görev başında canını dişine takmış PKK ile savaşan komutanın bile Balyozcu denilerek tutuklanması isteniyor.
Bu açık seçik belli değil mi? Birileri PKK nın bitmesini istemiyor, onun yerine askeri bitirmek istiyor.
****
Ülkemi tanıyamaz oldum artık.
Tüm bu olanları anlamamak için geri zekâlı olmak gerek.
Neden bunlar başımıza geldi?
Gelen gideni aratır diye boşuna söylememişler.
Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları cumhuriyet kurulduğundan bu yana böylesine kaos yaşamadı.
Böylesine insanlar diğerine düşman düşürülmedi.12 Eylülde bile sol, sağ kavgası oldu ama Kürt, Türk kimse ayrışmadan.
Çok hassas günlere girdik, tüm bunlara neden olan hükümet derhal tedbir almalı. Hatta istifa etmelidir.
Bir iç savaşa doğru mu yol alıyoruz acaba? Maazallah bu olaylar tüm Türkiye’ye yayılırsa neler olabilir düşünmek bile istemiyorum.
Böyle olmasını isteyenler, içlerine sindirebilenler kına yaksınlar diyorum.
Ve son olarak Türkiye’yi bölme, yıkma ümidi içerisinde olanlara, büyük devlet adamı Atatürk’ün sözleri ile yanıt vermek istiyorum.
Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman evlâtlarından mürekkep büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan Cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun ortadan kaldırılması ile bozulabileceği fikrinde bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır.
Bu gibi bedbahtların, Cumhuriyetin adalet ve kudret pençesinde lâyık oldukları muameleye maruz kalmaktan başka nasipleri olmaz.
Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır.
Ve Türk milleti emniyet ve saadetinin kefili olan prensiplerle medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeğe devam edecektir. , ,
1926 (Atatürk'ün S.D. III, S. 80)