Kırkı çıkan yarınlar

Bazen baktığımız herşey göründüğü gibi değildir. Bakış açısını geniş tutup her yönüyle olayı kavramaya çalışmalı ve olasılıkları değerlendirmeliyiz. Hüküm vermek, birden sonuca varmak ve anında onaylamak yerine neden-sonuç ilişkisi arasındaki o küçücük ayrıntıları da taramanız gerekmektedir. Var olan bir şeyin sadece söylenildiği için olduğunu kabul etmek hataların en büyüğüdür. Sormadan, araştırmadan, anlamadan kabul etmek de öyle. Bu yaşamın içindeki tüm alanlarda aynıdır. Bilimde, inançta, sevgide, yaşamda...

40. günüm bugün, yarını eksik olmayan bir yaşam dilimim var ve ben yaşamaya devam ediyorum. Hani derler ya herşeyi 40 defa söylersen olur ya da vefatın bile 40. günü onu hatıralara yavaş yavaş yerleştirmeye meyleden bir zaman dilimidir. Bir şeye nasıl inanmak istiyorsanız yaşam sizi o yönde sürükler. Acıyan yaraların kapandığı, ölmüş ruhların unutulduğu, sönmüş aşkların varolduğu bir dünyada yaşıyoruz. Herşey unutulur bir gün yeterki siz isteyin, inançlı olun kendinize güvenin. Bazen olayların en iyisi budur deyip tamah edin yarınlara. Güzel olan şeyler elbet bir gün sizi bulacaktır.